Özlü Söz: Kendini hak ile meşgul etmezsen batıl seni işgal eder. İmamı Şafiî

 

Ülkenin gelmiş olduğu son noktada klikleşmenin ve fikri ayrılıkların kenarına geldiği bir durumu yaşıyoruz. İslam’dan vazgeçip batının Hıristiyan hukukunu rehber edinen ülkenin gelmiş olduğu bu nokta ileride ayrılık ve kardeş kavgalarının arenası olma yolunda.

 

Elbette ki bunu arzu etmiyoruz ama gelinen nokta onu gösteriyor. Her seçimde bizi biraz daha batıya yaklaştıran ve İslam’dan koparan gidişat iyi bir yere gitmediği insanımızın birbirine olan kin ve düşmanlık beslemesinden anlıyoruz.

 

Şimdi bir ülke bir seçime hazırlanıyor ve bu seçimler geçmiş bütün seçimlerden daha bir önem arz ediyor. Belki birçok insan bunun farkında değil ama emperyalist oyunlar bizi parçalamaya ve kamplaşma doğru götürüyor.

 

Seçime doğru giderken birçok seçmene seçimler hakkında neler düşündüğünü sorduk. Bu seçmenlerin her biri destek verdiği parti adına konuştuklarını buraya aldık. Şimdi onların dile getirdiklerini aktaralım

 

AKP’Lİ BİR SEÇMEN

Soru - Bir seçime giriyorsunuz bu seçimde de yine AKP’ye oy vereceksiniz. 17 ve 25 Aralık olayları ve Ak Sarayın yapımı sizin partinize bir sıkıntı doğurur mu? Ayrıca partinizin ABD tarafından iktidara getirildiğini söyleyenler karşı ne söylemek istersiniz?

 

Cevap – Evet önemli bir seçime giriyoruz. ABD tarafından iktidara getirildiğimizi söyleyenlere karşı Amerika mı sandıkta bizi hangi partiye oy vereceğimizi söyledi. Bunlar boş laflar. Biz bir dünya liderini peşinden gidiyoruz. Kıskananlar bunu söylüyor. Paralel yapı bugün nasıl devlet içinde yuvalandığını sizde gördünüz. Şimdi bunlara tek tek ortay çıkarılıyor ve partimiz bunları söküp atacak.

 

Soru – Peki ayakkabı kutularında çıkan paralar için ne diyeceksiniz?

 

Cevap- Hepsi beraat etti aklandılar bunlar önemli değil biz şimdi seçimi düşünüyoruz.

 

HDP’Lİ BİR SEÇMEN

Soru – Yeni bir parti ile seçime giriyorsunuz. Selahattin Demirtaşın cumhurbaşkanlığı adaylığında almış olduğu %9’luk bir oy oranı sizi seçimlere parti olarak katılmaya mı cesaretlendirdi.

 

Cevap – Evet o bir katalizör oldu ve biz Türkiye partisi olma yolunda Türk ve Kürt emekçi halklarının haklarını savunmada büyük bir adım attık. Ve bu adımımıza destekte bulduk. Türk solu uzunu süredir böyle bir adımı bekliyordu ve bu adım bizden gelince onlardan da büyük destek geldi. Şimdi bu yolda birlikte hareket edeceğiz.

 

Soru – Hedef kitleniz o zaman Türk ve Kürt solunu birlikte yan yana getirme projesidir. Peki, o zaman sizi destekleyen Kürt halkının Türk soluna bakışı ve onların şimdiye kadar siyasi platformda ciddi bir adım atmadıkları gerçeği ile siz bir hayal kırıklığına uğramaz mısınız?

 

Cevap – Biz bunu seçimde göreceğiz şimdiden bunun için bir şey söylemek erken olur. Çünkü sosyalizm gerçek haliyle bu dönmede iki halkın sosyalistleri tarafından hayata geçirilmesi için çaba sarf edecekler. Şimdiye kadar sol oylar hep CHP’ye gidiyordu. Ama bu yeni gidişat bizi Türkiyeleştirecek.

 

Soru – Selahattin Demirtaş bir konuşmasında diyanet işleri başkanlığını kaldıracağını ve akabinde cem evlerinin yaygınlaştıracaklarını söylerken Müslüman Kürtlerin buna tepki göstereceklerini tahmin edebiliyor musunuz?

 

Cevap – Diyanet İslam’ı temsil etmiyor sistemin bir kurumudur ve din istismarı yapıyor. Eğer hatırlarsanız uzun yıllar imamlar istihbarat olarak takip altına alınıyordu ve Cuma günleri hutbeleri sistem tarafından denetim altına alınıyordu. İslam adına çalışan böyle bir kurum ne kadar özgür olabilir. Kapatılması zor olur ama gereklidir diye düşünüyorum.

 

HÜDAPAR’LI BİR SEÇMEN

Soru – Siz ilk defa bir genel seçime giriyorsunuz. Geçen yıl belediye seçimlerine girdiniz ama bu ilk genel seçim olması hesabıyla sizin için ne önem arz ediyor?

 

Cevap – Biz Kürdistan’da Müslüman Kürt halkını temsilen siyasi platformda yerimizi almak için uzun istişareler soncunda bu adımı attık. Geçen yıl almış olduğumuz oylar bizi cesaretlendirdi. Ve şimdi bağımsız adaylarla seçime giriyoruz. Bu seçimler bizim hareket ve geleceğe doğru yürüyüşümüz için çok önem arz ediyor. Seçimlerde olması gereken her doğru adımı atmak ve halkımızın teveccühünü almak için elimizden gelen bütün gayreti sarf etmeye çalışacağız.

 

Soru – Sizin İslami bir kimliğiniz var. Bu seçimlerde meclise vekil göndermek için bağımsız adaylarla girdiniz. Saadet Partisinin bir ittifak çağrısı vardı bunu hiç değerlendirmeyi düşünmediniz mi? Bu ittifakla sizin göstereceğiniz adaylar meclise girdikten sonra davanızı bu vekillerle yürütmeniz daha sağlıklı olmaz mıydı?

 

Cevap – Olabilirdi ama karar organlarımız böyle bir karar verdi ve bu şekilde seçime girmemizi öngördüler. Şimdi biz yeni bir partiyiz ve gücümüzü görüp eksikliklerimizi görme fırsatı bulma açısından şimdi böyle olması hakkımızda hayırlı olur diye düşünüyoruz.

 

SP VE BBP (MİLLİ BİRLİK İTTİFAKI) SEÇMENİ

Soru – Saadet ve Büyük Birlik Partisi olarak bir ittifak kurdunuz hayırlı olsun. Önce ne bekliyorsunuz ve hedefiniz nedir?

 

Cevap – Biz iki parti İslam Birliğini hedefleyen ve ABD emperyalizmine karşı sesini meclis kürsüsünden yükselterek halkımızın oynanan oyunlara karşı duyarlı olmalarını ülkemiz ve milletimiz üzerinde oynanan oyunları bertaraf etmek için büyük bir adım attık.

 

Mecliste bulunan mevcut partilerin hiçbiri ne Amerika’ya ne de İsrail’e karşı hiçbir eleştiri ve karşı çıkışları yok. Hepsi tamamen onların rotasına göre hareket eden partilerdir. Özellikle AKP bu konuda en ileride, çünkü iktidar olabilmek için ABD desteğini alan Erdoğan şimdi C.başkanı ve ne yazık ki ABD vatandaşıdır.

 

Şimdi bizim temel hedefimiz İslam coğrafyasında İslam ümmetini oluşturan Kürtler, Türkler, Araplar ve Farsların ümmet kardeşliğini pekiştirip batının sömürüsünü keserek bir İslam paktı oluşturup petrolümüzü kendilerine akıtılmasını önlemektir. Petrol ve diğer değerlerimiz ne yazık ki batı tarafından sömürülürken bizler fakir bırakılmışız. Ve bizi mezhebi ve etnik köken olarak düşman unsurlar haline getiren bu Siyonizm’in emrindeki batıdır. Bizim temel hedefimiz onların bu emeline ve oyunlarına son vermektir.

 

Saadet Partisi ve Büyük Birlik Partisi bu konuda attıkları adımı bu cihetiyle görüp değerlendirmek lazımdır. Son dönemlerde Erdoğan’ın ABD tarafından gözden çıkarılması ile konuşmaları tamamen Milli Görüş konuşmalarıdır. Sebebi de ABD tarafından gözden düşürülürken düşmemek için Milli Görüş konuşmalarına sarılmaktır. Bu da artık sökmüyor. Bence daha ayakkabı kutularındaki paraların ve Ak Sarayın hesabını vermediler.

 

Yukarıda görüşlerine başvurduğum kişilerin adlarını vermedim. Diğer partiler ve bağımsız adaylar için burada görüş belirten biri seçmeni bulamadım. Onlarda görüşlerini söylediklerinde buradan yazacağımı beyan ediyorum.

 

Selam ve dua Allah yolunda gayret serfedenleredir...