Uzun süredir yoğun gündemden dolayı arka planda kalan ve geçtiğimiz hafta itibariyle meclise sunularak resmen güvence altına alınma hazırlıkları başlatılan Çözüm Süreci’ne yönelik çalışmalar sürüyor. 26 Haziran’da meclise sunulan kanan tasarısı konuşulmaya devam edilirken süreci temellendirme adına önemli bir adım olan bu paket ile ilgili Ak Parti Van Milletvekili Mustafa Bilici’den bir değerlendirme geldi. Bilici, sürecin hala büyük bir önem ile devam ettiğini belirterek; “İlerleyen süreçte taraflar ve bu konuda sözü olan herkes büyük bir sorumluluk örneği göstermelidir. Çözüme zarar verecek her türlü üslup ve eylemlerden kaçınılmalıdır. Karanlık odaklara ve provokasyonlara karşı dikkatli olunmalıdır. Çözüm Ak Parti’nin değil, ülkemizin ve dolayısıyla 76 milyon vatandaşımızın meselesidir.” Dedi.

Ak Parti Van Milletvekimi Mustafa Bilici geçtiğimi kamuoyunda çözüm süreci ile ilgili paket olarak bilinen Çözüm Süreci Tasarısı diğer adıyla “Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun Tasarısı” ile ilgili yazılı bir değerlendirmede bulundu. 26 Haziran 2014 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına gönderilen ve çözüm sürecinin yasal güvencesi olan bu tasarıya dair görüşlerini paylaşan Bilici, yaptığı açıklama ile sürecin de titizlik ile devam etmesine dair görüşlerini paylaştı.

“ÇÖZÜMÜN GÜVENCESİ”

Açıklamasında tasarıya dair bazı bilgiler paylaşan Bilici, çözümün sağlam temellere dayandırılması anlamında önemli bir adım olan ve HDP’den de destek alan o tasarı ile ilgili olarak şu ifadelere yer verdi; “Söz konusu kanun ile Çözüm sürecine ilişkin usul ve esaslar düzenlenmektedir. Çözüm süreci kapsamında gerekli çalışmaları yürütecek Uygulama, İzleme ve Koordinasyon birimi kuruluyor. Görevlendirilecek birim, siyasi, hukuki, psikolojik, kültür, güvenlik, insan hakları ve silahsızlandırma alanlarında atılacak adımları belirleyecek, Silah bırakan örgüt mensuplarının eve dönüşleri ile sosyal yaşama katılım ve uyumlarının temini için gerekli tedbirleri alacak. Ayrıca çözüm sürecine ilişkin hususlarda Bakanlar Kuruluna gerekli kararları alma yetkisi verilmektedir. Ayrıca çözüm süreci kapsamında yapılan çalışmalara ilişkin koordinasyonun ve sekretarya hizmetlerinin Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı tarafından yürütülmesi hüküm altına alınmıştır.”

“ÇÖZÜME IŞIK TUTACAK ÖNERİLER VAR”

“Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın 12 Ağustos 2005 yılında Diyarbakır’da yaptığı konuşma ile çözüm arayışına yönelik kararlılığını ortaya koymuş, sorunun varlığını “Kürt Sorunu” olarak ilk defa telaffuz etmişti. 2009 yılında da başlatılan Demokratik açılım süreci ile birlikte Milli birlik ve Kardeşlik Projesi ile helalleşme süreci başlatılmıştı. Bu süreçte özgür ve dinamik bir tartışma ortamı oluşmuş, sorunların nedenleri ve yapılması gerekenler konuşulmuştur. 2012 yılının sonlarında ise Türkiye’nin yaşadığı normalleşme süreci sonucunda Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın iradesiyle çözüme yönelik bir süreç başlatıldı. İlk defa Türkiye’de bir Devlet politikası olarak çözüm süreci başlatılmış oldu. 9 Nisan 2013 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde ‘Toplumsal Barış Yollarının Araştırılması ve Çözüm Sürecinin Değerlendirilmesi Amacıyla Meclis Araştırma Komisyonu kurulmuştu. Komisyon yaklaşık sekiz ayı bulan çalışmaları sonucunda nihai rapor hazırladı. Raporda sorunun çözümüne ışık tutacak önemli tespit ve öneriler bulunmaktadır.”

“YENİ BİR ÇÖZÜM PERSPEKTİFİ ORTAYA KONULDU”

Bilici açıklamasında ayrıca şu ifadeleri kullandı; “Ülkemizde kimlik ve kültür temelli yaşanan sorunun çözülmesi konusunda toplumun bütün kesimleri tarafından bir duyarlılık oluşmuştur. Bu duyarlılık karşısında yıllardır başta askeri ve polisiye tedbirler olmak üzere pek çok tedbir denenmiş ancak kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüm elde edilememiştir. Statükocu zihniyeti ve vesayetçi anlayışı bitiren AK Parti Yeni Türkiye anlayışı ile paradigma değişikliği yaparak ve yeni bir çözüm perspektifini ortaya koymuştur. Bu perspektif şiddeti ve silahı aradan çıkarma, düşünceyi ve siyaseti devreye alma sürecidir. Bu süreçte kalıcı çözüm uzun soluklu bir maratondur. Bu da sorumluluk ve sabırla başarılabilecek bir iştir. Bu nedenle nihai çözüm, kısa sürede bugünden yarına elde edilebilecek bir sonuç değil, birbiriyle bağlantılı gelişmeleri ve süreçleri içeren bir bütünüdür.”

“BU 76 MİLYONUN MESELESİDİR”

Son olarak sürece dair bazı değerlendirmeleri de paylaşan Bilici, bu sürecin de hassasiyetle devam etmesi gerektiğini vurgulayarak sürecin 76 milyonun meselesi olduğunu vurguladı. Bilici, “İlerleyen süreçte taraflar ve bu konuda sözü olan herkes büyük bir sorumluluk örneği göstermelidir. Çözüme zarar verecek her türlü üslup ve eylemlerden kaçınılmalıdır. Karanlık odaklara ve provokasyonlara karşı dikkatli olunmalıdır. Çözüm Ak Parti’nin değil, ülkemizin ve dolayısıyla 76 milyon vatandaşımızın meselesidir. Adalet ve Kalkınma Partisi ile birlikte Türkiye tarihinin en kapsamlı demokratik değişim ve dönüşüm süreçlerini yaşamaktadır. Bu süreçte toplumun tamamını kucaklayan, temel hak ve özgürlükler alanını genişleten köklü reformlar gerçekleştirilmektedir. Meclise gelen kanun tasarısı da bu sürecin bir parçasıdır. Tasarının Meclis tatile girmeden yasalaşması hedeflenmektedir. İnşallah yasalaşacak olan tasarı ülkemizin birliğine, beraberliğine, kardeşliğine ve huzuruna katkı sağlayacaktır.” dedi

Editör: TE Bilisim