ŞEHRİVAN HABER: ORHAN SAĞLAM-ERDAL ERBAŞ

Dünyayı etkisi altına alan korona virüs salgını birçok sektörü etkilerken, yaşanan kuraklıkla beraber tarım sektörü de zor günlerden geçiyor. Salgından sonra en büyük sorun haline gelen kuraklık problemi konuşulmaya devam edilirken, yağışların azalmasıyla da yem, arpa ve saman fiyatlarındaki artış çiftçiyi zora düşürüyor.

Tüm dünyayı etkisi altına alan korona virüs salgınından tarım sektörü de nasibini aldı. Pandemi süreci içerisinde ülke ekonomisinde yaşanan dalgalanmalar ile birlikte tarımsal ürünlerin pahalılığından mustarip olan çiftçiler, yaz ayının kurak geçmesi ve yağışların yaşanmaması ile birlikte ciddi anlamda zarar etti. Gıda fiyatlarında yaşanan artıştan bir pay alamayan çiftçiler, pandeminin yanı sıra, kuraklık, su sorunu, girdi fiyatlarının yüksek olması, üretilen ürünlerin pazarlanmasında sıkıntıların yaşanması nedeniyle bitkisel üretim yapanlar da, hayvancılık yapanlar da önemli sorunlarla karşılaşıyor. Mera varlığı konusunda yaklaşık yüzde 10’nun Van’da bulunması ile önemli bir konumda bulunması hem tarım alanında hem de hayvancılık alanında kenti ön plana çıkartırken, salgın ve kuraklık gibi sorunların yaşanması da çiftçi kesimini olumsuz etkiliyor. Tüm bu gelişmeler yaşanırken Şehrivan’a değerlendirmelerde bulunan Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Görentaş, pandeminin tarım üstündeki olumlu ve olumsuz etkisinden söz ederek, kuraklık probleminin ise ileride tarım ve hayvancılığı çok kötü etkileyeceğinin altını çizdi.

PANDEMİ TARIM VE HAYVANCILIK SEKTÖRÜNÜ HEM OLUMLU HEM DE OLUMSUZ ETKİLEDİ!

Pandemi salgının her sektörü etkilediği tarım ve hayvancılık sektörünü de kötü etkilediğinin altını çizen Van İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Görentaş, “Van ili tarım ve hayvancılık noktasında iyi bir yerdedir. Türkiye mera varlığının yaklaşık yüzde 10’nu ilimizde bulunuyor. 200 bin küçük hayvan varlığımızla ilimiz birinci sıradadır. Dolayısıyla Van, tarım ve hayvancılık noktasında Türkiye’de beklentiyi karşılayan bir ildir. Bu süreç tüm sektör gibi mutlaka tarımı da etkilemiştir. Ama pozitif yönden de etkilediğini söyleyebiliriz. Daha önce batıya giden hemşerilerimiz, oradaki iş alanlarının azalmasıyla beraber kırsala dönerek tekrar tarıma dönmeye başladılar. Tabi Tarım Bakanlığı da bu konuda yeni politika geliştirerek, özellikle çiftçilerimize destek paketlerini açıkladılar. Bir kapsamda çiftçilerimize yüzde 75 hibeli tohum dağıtıldı.” Dedi.

“YASAKLARDAN ÇİFTÇİLERİ MUAF TUTTUK”

Cümlelerini sürdüren Görentaş, şöyle devam etti: “Valimizin Ziraat Bankasıyla yapmış olduğu ‘köyümde yaşamak için bir süre nedenim var’ kapsamında 7 yıl vadeli sıfır faizli bir kredi uygulamaya koyduk. İl müdürlüğü olarak sayın valimizin teşvikleri doğrultusunda pandemi sürecinde çiftçilerimize tarlasına veya işletmesine gidebilmesi için bütün yasaklardan muaf tuttuk. Yani kendi işlerini yürütmesinde katkıda bulunduk. Bu süreç içerisinde çiftçilerimiz almış olduğu destekle tarıma yönelik yoğunlaşma oldu. 2020 yılında iklimin etkileri ile beraber yapılan çalışmaların sonucu neticesinde hem tarımsal üretimimizi hem de verim noktasında kayda değer sonuçlar elde ettik. Bu anlamda tarım zorluklar içerisinde olmasına rağmen bir miktar daha iyi konuma geldiğini de söyleyebilirim.”

“VAN TARIMDA ÜLKEYE KATKI SUNAN İLLERDEN BİRİDİR”

Diğer illerin hayvan varlığının büyük kısmının Van’da bulunduğunu söyleyen Görentaş, “Yıllık 700-800 bin hayvan sevkiyatı oluyor. Buda batının küçükbaş hayvan ihtiyacının büyük bir kısmını ilimiz karşılıyor diyebiliriz. Arıcılıkta Türkiye’nin yüzde 2’sini yine ilimiz karşılıyor. Bu noktada baktığınızda ilimiz hayvancılık açısından ülkede tedarik sağlayan bir konumdadır. Mera varlığıyla da Türkiye’de yüzde 10’una sahibiz. Bu yıl 673 tane yaylamızdan 589 yaylamız bütün vatandaşlarımıza açıktır. Güvenlik nedeniyle de 84 tane kapalı yaylamız mevcuttur. Dışardan da yaklaşık 150 bin 200 bin göçer vatandaşlarımız bu yaylalarımızdan faydalanmaktadırlar. Dolayısıyla Van ilimiz tarım noktasında ülkeye katkı sunan illerden biridir. Gemlikler açısından baktığımızda koronga açısından birinci sıradayız. Yoncada da aynı konumda olduğumuz söylemek istiyorum.” İfadelerini kullandı.


 

“ÇİFTÇİLERE EĞİTİMLERİMİZ DEVAM ETMEKTEDİR”

Tarım ve hayvancığın gelişmesi için öngörülerini sıralayan Görentaş, şunları söyledi: “Birinci sırada çiftçilerin eğitimli olmaları, bizim sahada eğitim çalışmalarımız devam ediyor. Daha sonra çiftçilerin sertifikalı tohum kullanımları almaları büyük öneme sahiptir. Çünkü birim alanında daha iyi verim aldıklarında tarım daha iyi noktaya gidecektir. Bu anlamda çalışmalarımız devam ediyor. Tabi burada bilinçli tarım içerisinde tarla hazırlıklarından tut sulamaya, eski vahşi sulamadan basınçlı sulamaları desteklerimizle beraber tarımdan daha fazla verim elde etmektir. Bu konuda da çiftçiye olan yönlendirmeyi de artırmaktır. Hedefimiz bu sene 27 bin çitçinin eğitimi noktasında ilk üç ay içerisinde 6 bine yakın çiftçiye eğitim vermektir. Elemanlarımız il ve ilçelerdeki alanlarda hep sahadalar. Hem köyde eğitim vermektedirler hem de burada yürütmüş olduğumuz projeler kapsamında her yıl daha iyiye gitmek için seminerlerimiz devam ediyor.”


 

“ÜRÜNLERDE YÜZDE 40’A YAKIN BİR DÜŞÜŞ SÖZ KONUSUDUR”

tarım üstündeki etkilerinden söz eden Görentaş, “Türkiye’de olduğu gibi Van’da da bu dönem yağış miktarının düşük olduğu söz konusudur. Şu anda hem meteorolojik hem de tarımsal kuraklık gözüküyor gibi. Tabi önümüzdeki dönemlerde yağış miktarında değişmeler olur mu, onu bilmiyorum. Şu an ürünlerde yüzde 40’a yakın bir düşüş söz konusudur. Bu daha da artabilir. Arkadaşlar sahada köy bazlı ve parsel bazlı çalışmalarımıza başladık. Bunun sonucu bizi şöyle etkileyecektir; ürünlerde düşüş olduğu zaman yem, arpa ve samanda ciddi düşüşler meydana gelecektir. Bu da ciddi manada hayvancılığı kötü etkileyecektir. Öte yandan çiftçi gelirlerinde de azalma söz konusu olacaktır. Meraların çoğunluğu bizde olduğu için buralarda da yüzde 40-50’lere kadar düşüş olacaktır. Buna bağlı olarak da bir yem ihtiyacı olacaktır. Tarım Bakanlığı bu konuda çalışmalar yapıyor.” Cümlelerine yer verdi.

Editör: TE Bilisim