ŞEHRİVAN HABER: MERAL YILDIZ - Sabah Yazarlar Kulübü, "Türkiye'nin Seçimi" panel dizilerinden ikincisi Van'da düzenlendi. Yoğun katılımın olduğu panelde panele SABAH yazarları Mahmut Övür, Ozan Ceyhun ve Hilal Kaplan 24 Haziran seçimlerinin önemini anlattı.
SABAH Yazarlar Kulübü ile "Türkiye'nin Seçimi" panel dizilerinden ikincisi Van'da düzenlendi. Van Ticaret ve Sanayi Odası'nda düzenlenen panele SABAH yazarları Mahmut Övür, Ozan Ceyhun ve Hilal Kaplan katıldı. Panelin moderatörlüğü Ekonomi Yazarı Faruk Erdem yaptı.
“HERKESİN ÜZERİNE DÜŞENİ YAPMASI ŞART”
Panelde ilk olarak 24 Haziran seçimini anlatan Sabah Yazarı Mahmut Övür, Vanlılara teşekkür ederek konuşmasına başladı. Övür, “Eski sistemin kimler tarafından neden istendiğini anlamadığını belirterek, “Eğer bu bölgede bomba patlatan partilere destek veren varsa bunda hepimizin suçu var. Bu konuda herkesin üzerine düşeni yapması şart. Sizlerde elinizi taşın altına koyun. Bu ülkenin cumhurbaşkanı darbeye karşı çıkıyor. Daha önce şiddet siyaseti yapanların başına geleni gördük. Ama bu dönemde PKK sizi tükürüğüyle boğar diyenleri de gördük. Biz şimdi öyle haklı ve güçlüyüz ki. Biz yeni dönemde demokratik siyaset yapma zemininin önünü açıyoruz.” Diye belirtti.
“BU BİZİM ŞANSIMIZ”
Gerçekler dururken şiddete destek verilmesine anlam veremediklerine vurgu yapan Övür, “2013 yılında çözüm süreci başlatıldı. Ancak sonra ne oldu. Kazandığın belediyenin altına hendek kazdılar. Sayın Cumhurbaşkanımız İstanbul’da manifestosunu açıkladı. Bence o manifesto tüm Türkiye’ye dağıtılmalı. Sadece AK Parti’ye değil. Çok demokratik bir dille her şey anlatılıyor içinde. Ben gazeteciyim ama Tayip Erdoğan’ın en çok taktir ettiğim şeyi sivil siyasete işleri halletmesi. Bu bizim şansımızdır. Bunu en iyi şekilde değerlendirmemiz lazım. Geldiğimiz noktayı Tayip Erdoğan’a borçluyuz. MHP-AK Parti ittifakı da bu çalışmaların bir sonucudur. Eğer 8 Haziran sabahı Demirtaş ittifaka hayır demeseydi şimdi bambaşka bir iktidar vardı. Ak Parti ve HDP o zaman yan yana gelip şiddete hayır deseydi şimdi bir milat vardı. Ama HDP kazandığı oy oranını hiçe saydı. HDP’nin şapkasını önüne koyup düşünmesi lazım. Kürtler tercihlerini yaptılar. Her zaman iç içeydiler halende öyleler. Birlikte yaşamak tek çözüm.” İfadelerine yer verdi.
“24 HAZİRAN KADER SEÇİMİNE BENCE HERKES ELİNDEN GELENİNİ YAPMALIDIR”
Övür, 15 Temmuz’un Türkiye vatandaşlarına ders olduğunu belirterek, “Birlikteliğin önemini o günü çok iyi anladık. Şimdi bizim burada bir tercihte bulunmamız lazım. Bizim yüzyıllık yakın tarihimiz var. Bu bölgede yaşayan insanlara çok iş düşüyor. Yaşanan sorunları önüne geçmemiz lazım. Bu sorunları da siyasetle çözebiliriz. Önümüzdeki 24 Haziran seçimleri bizim için bir dönüm noktasıdır. 60’dan bu yana yaşadığımız acılar artık geride kaldı. Artık siyasi aktörlere çok iş düşüyor. Bizim bu devlete sahip çıkmamız lazım. Devletin bekası için mücadele etmeliyiz. Mikro devletçikler hesabı yapılan bir dönemden geçiyoruz. Bunların önüne geçmek için birlik olmak şart. Bu bölgede insanlar Ak Parti hükümetleriyle birlikte farklı ses çıkarmayı başardı. Bunun öncülüğünü Recep Tayip Erdoğan yapıyor. Sayın Van TSO başkanı bize çevre yolundan bahsetti. Bitmedi dedi. Bugün Türkiye’deki tüm yollar birbirine bağlantılı. Müthiş yatırımlar yapıldı. Özellikle altyapı açısından. Bir oyla kaderimizi değiştirebiliriz. O yüzden 24 Haziran kader seçimine bence herkes elinden gelenini yapmalıdır. Bu seçim önceki seçimlere hiç benzemiyor.” Dedi.
“KÜRTLERE İHANET ETTİLER”
Övür’ün ardından konuşan Sabah Yazarı Hilal Kaplan da hayat hikâyesinden başlayarak yaşadıkları süreçleri anlattı. Kaplan, “7 Haziran’dan sonra HDP lideri kalkıp Sayın Erdoğan için ‘Biz asmayacağız, yargılayacağız’ dedi. Ak Parti’nin MHP’yle ittifakına HDP’liler tepki gösteriyor. Ama referandumda HDP’liler MHP için hayır derseniz omuz omuza yürürüz teklifinde bulundular. Bahçeli elinin tersiyle itmeseydi HDP Bahçeli’yi başbakan yapacaktı. Şimdi yapılan ittifak Kürtlerin yararınadır. HDP bu zamana kadar Kürtler için mücadele etmedi. Hendekleri Kürtlerin evlerinin önüne kazdılar. Kürtlere ihanet ettiler. Yaşananlar Kürt hakkını savunmakla hiçbir alakası yok.” İfadelerini kullandı.
HDP’nin darbeden sonra OHAL’le birlikte korku propagandası yaydığını kaydeden Kaplan, “Ancak olağan üstü halk hiçbir şekilde vatandaşların hakkını ihlal etmeye yönelik yapılmadı. Hiçbir şekilde yasalarda değişikliğe gidilmedi. Sayın Erdoğan milliyetçiliğe hayır demişti. Sayın Erdoğan milliyetçiliğe kesinlikle taviz vermeyen bir kişilik.” Dedi.
“BİR ERDOĞAN GERÇEĞİ VAR”
Kaplan konuşmasını şu ifadelerle sürdürdü: “G 20 ülkeleri arasında birinci olan bir ülkeyiz. Ülkemiz olağanüstü bir yer. 24 Haziran seçimi sürpriz bir seçim oldu. Ama benim beklediğimi bir seçimdi. Çünkü 2019 seçimlerine doğru giderken belli gizli kapaklı işle yapılacaktı. Ve ekonomiye zarar verme noktasında bazı operasyonlar artacaktı. Fakat 24 Haziran seçimlerinden bu zararlar azalacak. Bir Erdoğan gerçeği var. Geziden bu yana Erdoğan’ın ne zaman düşeceği konuşulup duruyor. Vatandaş bile referandumda cevabını verdi. Cumhurbaşkanlığı artık halk tarafından seçilecek. Cumhurbaşkanlığı sistemi otoriter bir sistem olduğu söyleniyor. Ancak yeni sistemde her şey meclis odaklı. HSYK artık meclis tarafından seçilecek. Sadece 4 tanesini Cumhurbaşkanı seçecek. Tarafsız cumhurbaşkanı olmalı deniliyor. Ancak öyle bir şey yok. Yeni sistemde cumhurbaşkanı işlediği herhangi bir suçtan yargılanabilecek. Ancak eski sistemde sadece vatan hainliğinden yargılanabiliyordu.”
“24 HAZİRAN’LA BİRLİKTE YENİ BİR SÜREÇ BAŞLAYACAKTIR”
Kaplan, “Eskiden Amerikan mandası şeklinde bir yönetim vardı. Ancak Ak Parti hükümetleri döneminden sonra Amerikan mandalığına son verildi. Dolayısıyla zorlu süreçler yaşandı. Erdoğan bu zorlu süreci atlatmaya çalışırken, bir yenilenme dönemine de gidiyor. Ak Parti yenileniyor. Ak Parti güçlü bir şekilde seçimlerden çıkmalı. Geçmediği taktirde kısır bir döngü kaldığı yerden devam edecektir. 24 Haziran’la birlikte yeni bir süreç başlayacaktır. Sizlerin de elinizi taşın altına koymanız lazım.” Dedi.
“SAYIN RECEP TAYİP ERDOĞAN’A ÇOK ŞEY BORÇLUYUM”
Panelde son olarak konuşan Sabah Yazarı Ozan Ceyhun, Avrupa’nın Türkiye’ye bakışının nasıl olduğu konusunda konuştu. Yıllarca ülkesinden uzak kalmak zorunda olduğu için bölge halkını çok iyi anladığını ifade eden Ceyhun, “Türkiye demokratikleşirken ülkemden uzak kaldım. Ülkem bana yasaklanmıştı. Sürgün yaşadım. Bu yüzden Sayın Recep Tayip Erdoğan’a çok şey borçluyum. Beni en iyi sizler anlarsınız. Ben Diyarbakır cezaevinde dışkı yedirilmesine karşı çıktığım için vatandaşlıktan çıkarılmış bir insandım. Bu yüzden Sayın Erdoğan’a çok şey borçluyum.” Şeklinde konuştu.
Ceyhun konuşmasının devamında Avrupa’da siyasetçilerin Türkiye ve İslam’a karşı olan tavırlarını sunum halinde anlattı. Panel sonunda soru cevap bölümünde Van TSO Başkanı Necdet Takva, Van’ın ticareti ve ekonomisine ilişki bilgi vererek Sabah Gazetesinin böyle bir organizasyonu Van’da yaptığı için teşekkür etti. Takva, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini ilk destekleyen kişi olduğunu söyledi.
TAKVA: BAŞKANLIK SİSTEMİNE İHTİYACIMIZ VAR
Takva, burada yaptığı konuşmada, “Bizim iş talebimiz var, bundan asla vazgeçmeyeceğiz. Bunu içselleştirmiş siyasi aktörlere ihtiyacımız var. İki gün önce de çağrımızı yaptık. Burada bulunan bütün siyasi partiler umuyorum ve diliyorum ki, bugüne kadar toplumsal sınıflandırmada üçüncü dördüncü sayılan tüccar sanayici esnafının sesine kulak verilmelidir. Beklentim budur. Ben bürokratik vesayeti reddediyorum, askeri vesayeti reddediyorum. Siyasal vesayeti reddediyorum ama toplumsal çimentonun harcı olan esnafın, tüccarın, sanayicinin üretim odaklı desteklenmesini talep ediyorum. Elbette, bunu yaparken istihdam üzerindeki dezavantajların ortadan kaldırılmasına yönelik başkanlık sistemine ihtiyacımız olduğunu da belirtmek istiyorum.” Diye belirtti.
Van Ak Parti il başkanı Kayhan Türkmenoğlu, Tuşba belediye Başkanı Fevzi Özgökçe, Van TSO Başkanı Necdet Takva, Sabah Gazetesi bölge Temsilcisi Hüseyin kaçar, Ak Parti milletvekili aday adayları, esnaf, STK temsilcileri, kamu kurum müdürleri ile vatandaşlar katıldı.
