ŞEHRİVAN HABER: ORHAN SAĞLAM-SERCAN CANSIZ

Dünya genelinde özellikle 2020 yılının mart ayı sonrası etkisini gösteren COVID-19 salgının en çok etkilediği alanlardan biri turizm oldu. Salgının Van’daki turizm sektörü üzerindeki olumsuz etkisi sürdürürken, ekonomik açıdan da büyük kayıplara neden olmaya devam ediyor. Bu anlamda da kaybın büyük bölümünü Kapıköy ile İran’la olan ticari ilişkiler oldu. Son yıllarda gerek salgının yarattığı tahribatlar gerekse turistlerin kente gelememesi birçok sektörü doğrudan etkiledi. Kentteki esnafların büyük bir bölümü İranlı turistleri beklerken, gözler tekrar İran Hükümetinin açmadığı Kapıköy’e çevrildi. Geçtiğimiz Nevruz bayramında da hiçbir turistin kente gelememesi başta turizm sektörü olmak üzere bütün esnafı da zor durumda bıraktı. Konuyla ilgili Şehrivan’a açıklamalarda bulunan Van Gölü Havzası Turizm Derneği (VAHATUDER) Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Tunçdemir, Pandemi sürecinde turizm kaybının çok yüksek olduğunu dile getirerek son iki senede turizmin en dibi gördüğünü aktardı.

TURİZM SEKTÖRÜ EN ZOR ZAMANLARINI GEÇİRİYOR!

Gölü Havzası Turizm Derneği (VAHATUDER) Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Tunçdemir, pandemi salgınının üzerinden 15 aylık bir süre geçtiğine dikkat çekerek, ’ın turizm kaybının yüksek olduğunu söyledi. Tunçdemir, “Bu konuda elimizde herhangi resmi bir veri yok. Ancak diğer yıllarla kıyasladığımız zaman en düşük turist yılını yaşadığımızı söylemek mümkün. Pandemiden dolayı en çok zarar gören sektörlerin başında turizm geliyor. Buna bağlı olarak da acenteci, otelci, restoran vb. sektörlerinde ciddi anlamda etkilendiğinin de farkındayız. Herkesin bir kaybı oldu ama bu kaybı da kimse telafi etmedi. Şuan bile çok zor durumdayız. Her yer açık olarak gösteriliyor. Fakat ne gelen var ne de giden. Neredeyse salgınla beraber iki yılımız doldu, resmen artık can çekişiyoruz.” İfadelerini kullandı.

TUNÇDEMİR: SALGIN SON İKİ YILI ZEHİR ETTİ

Van turizminin 2018-2019 yıllarına oranla 2020 ve 2021 yılını değerlendiren Tunçdemir, şunları anlattı: “2019 yılında turizm sektörü en pik noktasını yaşadı. Bölgenin, Van Gölü Havzasının turizm bakımından en iyi yılı 2019 yılı idi. Bölgede sorunlar kalmamıştı, huzur vardı, güvenlik sorunu kalmamıştı. Buna bağlı olarak da iç pazar patlamıştı. İran, Kuzey Irak, Ermenistan gibi ülkelerden Van’a gelen sayısızca turist vardı. Hatta Avrupa ile 2020 yılı için anlaşmıştık, onlarda direk Van’a geleceklerdi. Eskiden kentin nüfusu 100 bin iken bir o kadar da Avrupalı geliyordu. Bütün sorunlar hal oldu. Van tam yüzünü Avrupa’ya dönmüştü ki korona virüs salgını patlak verdi. Yani eğer salgın olmamış olsaydı geçen yıl ve bu yıl dahil olmak üzere ciddi anlamda yüzbinlerce turiste ev sahipliği yapacaktık. Salgın son iki yılı zehir etti.”

“YERLİ VE YABANCI TURİSTLERİ ALIP BAŞIMIZA KOYMAMIZ LAZIM”

Van için turistlerin öneminden söz eden Tunçdemir, “Her kesim için turist varlığı çok fazla önem arz etmektedir. Buna da şöyle bakmak lazım, bir kentte turist geldiği zaman sadece turist acenteleri, oteller vb. sektörlerin para kazandığı düşünülmemeli. Hatta şunu da eklemek istiyorum. Belki de en az parayı bu sektörler kazanıyor. Biz aracıyız ve biz satış pazarlamasını yapıyoruz. Biz hizmet yapıyoruz, en çok yorulan sektörlerin başında geliyoruz. 20 seneye aşkındır bu işin içindeyim. Çokta iyi biliyorum, en düşük fiyatları vererek, turistleri şehre getirmeye çalışıyoruz. Onlarda kente gelince halı, kilim, elbise, hediyelik eşya, yöresel malzeme alıyor. Bu alışverişlerde hiç turistin gözüne gelmez. Tabi bunlardan da kentimin esnafı kazanıyor. Yerli ve yabancı turistleri alıp başımıza koymamız lazım.” Diye ekledi.

HEDEF AVRUPA PAZARI…

Van turizminin şekillenmesinde en fazla İran turizminin etkili olduğunu aktaran Tunçdemir, “Kuzey Irak ve Ermenistan pazarı da etkilidir. Ancak şöyle ifade etmek gerekirse Ermenistan’ın bize çok bir faydasının olmadığını biliyoruz. Çünkü oralardan gelen halk, fakir kesimden oluşuyor. Buraya da gelince de bir gece kalıp gidiyorlar. Genelde de Kars ve Doğubayazıt’ta kalıyorlar. Kuzey Irak ise ciddi ve büyük bir pazardır. 2019 yılında iyi bir gidişat tutturmuştuk. Oradaki acenteleri buraya davet ettik. Van’ı onlara tanıttık. Bunun üzerine de çalışmalarımız mevcut ve çalışmalarımızı da sürdürüyoruz. Bu pazarı da yakalarsak, Avrupa pazarını da yakalayacağız.” Dedi.

“KAPIKÖY’ÜN BİZE ŞU AN FAYDASI YOK”

Kapıköy’ün şuan bir faydasının olmadığını altını çizen Tunçdemir, kapıdan geçiş yapanlar ya öğrenci ya özel izni ya da otuma izni olanların kente geldiğini belirterek şunları söyledi: “Bunların bize bir faydası yok. Ancak iki hafta önce başlayan normalleşme ile birlikte telefonlarımız yavaş yavaş çalmaya başladı. Bizde kendi programlarımızı yapmaya başladık. Eğer bir daha bir kapanma olmazsa veya kapılar tamamen açılırsa çok daha iyi bir süreç geçirebiliriz. Şu an bile iç pazarda hafif bir kıpırdama var. Yetmiyor, ancak şuan başlangıç için iyi diyebiliriz. İleriki aylar içinde rezervasyon yapamaya başladık. İki yıldır zor süreçler atlatan turizm sektörü, bir an önce geçen yılları geri bırakıp çok iyi yerlere gelme çabasında. Tabi dediğim gibi eğer vaka sayılarında azalma meydana gelirse, normal hayat için adımlar atılırsa bunlar da yapılır.”

İKİ NEVROZ BOŞ GEÇTİ

İki nevruz da turist kaybının çok fazla olduğunu hatırlatan Tunçdemir, “Turizm dibi gördü hatta artık alarm veriyor. Ancak karamsar kalmamak lazım. Bunun üzerine çalışmak lazım. Değerlerime sahip çıkalım, kenti tanıtmak içinde elimizden geleni yapmalıyız. Turizme açık olan yerlerden daha çok kapalı olan yerlerimiz var. Bunu da gözden kaçırmamak gerekiyor. Daha çok insanın gelmesi için bunların yapılması şart. İki yıl kaybımızı yeni yerler açarak zor hızlı atlatabiliriz. Van’da bir gün kalmaktansa bir hafta ya da daha fazla kalma şansı elde edeceğiz. Nevroz da İranlılar için çok güzel bir aktivite ama iki senedir yasaklardan dolayı kimse gelmiyor.” Cümlelerini kullandı.

Editör: TE Bilisim