Son yılların en kötü döneminden geçen Türkiye’de acı haberlerinin, ölümlerin, gözyaşlarının ardı arkası kesilmiyor. Her geçen gün canlar yitiyor, her gün insanların kanı akıyor… Daha Suruç, Diyarbakır, unutulmadan dün de Ankara’da katliam gibi bir terör saldırısını yaşadı Türkiye… Yine barış hedef alındı, yine barış ortamına atıldı bombalar… 7 Haziran öncesi ve sonrasında yaşanan acılar yetmezmiş gibi huzurun mumla arandığı bir ortamda 1 Kasım’da seçime gidecek olan ülke yine barışın ölümünü seyretti… Sayısı son olarak 120 olarak açıklanan 120 barış elçisi barışa yürürken öldürüldü. Onlarla birlikte biz de öldük, barış da öldü… Yine yüzlerce hayat yarım kaldı, yine umudumuz, yarınlarımız bir katliamla çalındı bizden… Siyaseti, ideolojisi, fikri ya da her ne için kastedildiyse bu canlar, yapanlara ‘lanet’ olsun diyoruz, bu ölümleri barışa yürüyen insanlara reva görenleri lanetliyoruz…

 

Ankara'da önceki gün düzenlenecek Barış mitingi öncesi, mitinge katılacakların toplandığı yerde iki ayrı patlama meydana geldi. Patlamalarda 95 kişi yaşamını yitirdi. Olayda 48'i ağır 246 kişi yaralandı. Patlamalarla ilgili ilk açıklama olaydan yaklaşık bir saat sonra İçişleri Bakanlığı tarafından yapılmıştı. İlk açıklamada ölü sayısı 30 olarak duyurulmuştu. Ancak saat 17.30’da Sağlık Bakanı gazetecilerin karşısına geçti ve ölü sayısının 95 olduğunu duyurdu.

 

BAŞBAKANLIK: 95 VATANDAŞIMIZ HAYATINI KAYBETTİ

Başbakanlık Koordinasyon Merkezi'nden yapılan açıklamada, Ankara'da meydana gelen patlama sonucu 95 kişinin hayatını kaybettiği, 48'i yoğun bakımda olmak üzere 246 kişinin de hastanedeki tedavilerinin sürdüğü belirtildi. Açıklamada ayrıca saldırıda hayatını kaybeden 76 kişinin de isimleri verildi. Türkiye dün güne Cumhuriyet tarihinin en kanlı, en kalleş terör saldırısıyla başladı. Başkent Ankara’da barış mitingi için toplanan kalabalığın içinde iki canlı bomba art arda kendini patlattı. Kan gölüne dönen tren garının önünde cesetler etrafa saçıldı, çığlıklar kulakları yırttı. Katliamda 95 kişi yaşamını yitirdi.

 

3 SANİYE SONRA 2. BOMBA

Saatler 10.04’ü gösterdiği sırada korkunç bir patlama kulakları sağır etti. Alevlerle birlikte meydandan çığlıklar yükseldi. İnsanlar panik halinde kaçışmaya başladığı sırada ise, ilkinden sadece 3 saniye sonra bir bomba daha patladı. Hain saldırıyla tren garının önü mahşer yerine döndü.

 

TUVALETTEN ÇIKIP KALABALIĞA YÜRÜDÜ İDDİASI

İddialara göre, Ankara Numune Hastanesi’ne cesetleri getirilen ve kimlikleri henüz tespit edilemeyen saldırganlardan birinin kadın olduğu tespit edildi. Canlı bomba olan kadının garın içindeki tuvalete girdiği, içeride bir süre beklediği ve çıktıktan sonra kalabalığa doğru hızlı adımlarla ilerleyerek saldırıyı gerçekleştirdiği öne sürülüyor.

 

KAÇIŞ YOLUNA TUZAK

Vatan'ın haberine göre, güvenlik uzmanlarının yaptığı ilk değerlendirmeye göre olayda iki canlı bomba kullanıldı. İlk bomba havuzun kenarında patladı. Kalabalığın içindeki canlı bomba fünyesini çektikten sonra panik başladı ve insanlar koşturmaya başladı. İlk patlamadan 3 saniye sonra ise ikinci canlı bomba faaliyete geçti. İlk patlamanın etkisiyle koşmaya başlayanların kaçış noktasında meydana gelen ikinci patlamayla da en fazla insan kaybı hedeflendi.

 

BU KEZ 2 CANLI BOMBA KULLANILDI

Uzmanlar olayın faili olarak IŞİD üzerinde yoğunlaşırken eylemin Suruç’taki eylemin ikiz kardeşi olduğunu vurguluyorlar. Ancak Ankara eyleminde hata yapılmaması için iki canlı bombanın kullanıldığı belirtiliyor. Güvenlik koridorlarında bombaların başkent Ankara’da patlatılması, olay yerinin TBMM’ye 4 kilometre, MİT’e ise 3 kilometre uzaklıkta bulunması bir meydan okuma olarak değerlendiriliyor. Savcılık tarafından kimlik tespiti ve/veya otopsi işlemleri tamamlanan ve isimleri Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca koordinasyon merkezine bildirilen vatandaşlar:

  
 1- Abdülkadir UYAN
2- Metin KÜRKLÜ
3- Gökhan AKMAN
4- Orhan IŞIKTAŞ
5- Yılmaz ELMASCAN
6- Gökmen DALMAÇ
7- Elif KANLIOĞLU
8- Hakan Dursun AKALIN
9- Ersin ADSIZ
10- Ayşe DENİZ
11- Fatma ESEN
12- Gülbahar AYDENİZ
13- Eren AKIN
14- Canberk BAKIŞ
15- Nizamettin BAĞCI
16- Kasım OTUR
17- Başak Sidar ÇEVİK
18- Resul YANAR
19- Mehmet Ali KILIÇ
20- Tekin ARSLAN
21- Sezen VURMAZ
22- Dilaver KAHARMAN
23- Umut TAN
24- Dilan SARIKAYA
25- Ali KİTAPÇI
26- İsmail KIZILÇAY
27- Muhammet DEMİR
28- Korkmaz TETİK
29- Onur TAN
30- Osman ERBASAN
31- Emine ERCAN
32- Vedat ERKAN
33- Seyhan YAYLAGÜL
34- Vahdettin ÖZGAN
35- Selim ÖRS
36- Ali Deniz UZATMAZ

 

38- Günay DOĞAN
39- Berna KOÇ
40- Meryem BULUT
41- Binali KORKMAZ
42- Feyyaz DENİZ
43- Mehmet Zakir KARABULUT
44- Dicle DELİ
45- Leyla ÇİÇEK
46- Ebru MAVİ
47- Ziya SAYGIN
48- Metin PEŞMAN
49- Mesut MAK
50- Hacı KIVRAK
51- Gözde ARSLAN
52- Fevzi Sert
53- Uygar Coşkun
54- Aycan Kaya
55- Aziz Onat
56- Yunus Derici
57- Hasan Sancalı
58- Veysel Atılgan
59- Metin Tesmen
60- Fatma Karakurt
61- Şirin Kılıçalp
62- Yusuf Akdağ
63- Çetin Kürklü
64- Gülhan Elmascan
65- Bilgen Parlak
66- Nevzat Sayhan
67- Kübra Meltem Mollaoğlu
68- İdil Güneyi
69- Osman Turan Bozacı
70- Sevgi Öztekin
71- Sarıgül Tüylü
72- Rıdvan Akgül
73- Nilgün Çeliv
74- Mehmet Tevfik Dalgıç
75- Emin Aydemir
76- İbrahim Atılgan
77- Sabri Alman

 
Sağlık Bakanı 186 kişinin yaralandığını, 28'inin durumunun ağır olduğunu bildirdi. Bakan, yaralıların durumunun ağır olması nedeniyle ölü sayısının artmasından endişe edildiğini de ekledi. Türkiye'yi yasa boğan olayın gelişimi şöyle oldu. Saat 10.04’te, Gar’ın önündeki yolda iki patlama oldu. İlk patlamadan 10-15 saniye gibi kısa süre sonra ikinci patlama oldu. Patlama iki trafik ışığının arasında insanların yoğun olarak olduğu bölgede gerçekleşti. Bombalı saldırının gerçekleştiği yer de dikkat çekti. Bombalar, polis kontrol noktasının uzağındaki toplanma noktasında oldu. Polisin arama yaptığı kontrol noktaları ise miting alanının yakınında bulunuyordu. Böylece saldırıyı gerçekleştiren karanlık güçler, bombaları polisin kontrolünden kaçırmış oldu. Olay yerinde sadece üç tane trafik aracı bulunuyordu. Patlamalardan sonra çevredekiler bu üç ekip aracına saldırdı. Kalabalığın üzerlerine geldiğini gören polisler araçları bırakıp uzaklaştı. Mitinge katılmak üzere gelenler, üzerinde anahtarları olan ekip arabaları ile yaralıları hastaneye taşıdılar. Bir görgü tanığı: Patlamalardan biri, halay çekenlerin ve çantaların bırakıldığı yerde meydana geldi. Patlamalar, tren garının önündeki alt geçidin iki yanında EMEP, HDP, SGDF pankartlarının olduğu yerde oldu. Tertip komitesi patlamalar üzerine mitingi sona erdirme kararı aldı. Açıklamada "Pankartlarımızı topluyoruz, şube başkanları bölgelerden gelen kişileri arabalarına güvenli bir şekilde ulaştıracak" dedi. Barış mitingi sırasında meydana gelen patlama anının görüntülerine ulaşıldı. Mitinge katılan bir grup "bu meydan kanlı meydan" diye halay çektikleri sırada büyük bir patlama meydana geliyor. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı patlama ile ilgili 5 savcı görevlendirdi. Mobese görüntüleri önem kazandı. Garın karşısındaki alanda polis, bir kişi gözaltına aldı. Bir grup vatandaş gözaltına tepki gösterince arbede çıktı. Bu sırada bir polisin havaya iki el ateş ettiği görüldü.

 

CANLI BOMBA ŞÜPHESİ

Patlamanın canlı bombadan kaynaklanmış olabileceği iddia ediliyor. Olay yerinde incelemelerine devam eden polis ekipleri, bombanın güçlendirilmesi için kullanıldığı tahmin edilen "bilye"leri de olay yerinden topladı.

 

SAVCILIK HAREKETE GEÇTİ

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, katliama dönüşen patlamalarla ilgili soruşturmayı yürütmeleri için 5 Cumhuriyet Savcısı'nı görevlendirdi. Soruşturma çerçevesinde bölgedeki MOBESE görüntüleri önem kazandı. Patlamanın kimler tarafından nasıl yapıldığını tespit için bölgede bulunan çok sayıda MOBESE'nin kayıtları polis tarafından incelemeye alındı.

 

NUMUNE'DE YER KALMADI

Patlamaların ardından Kızılay ve Sıhhiye'ye yollar kapatıldı, güvenlik önlemleri artırıldı. Patlamada yaralananların, Dışkapı, Numune, Gazi, Hacattepe, Mustafa Kemal Atatürk Hastanelerine kaldırıldığı öğrenildi. Numune Hastanesi'nin acil servisinde yer kalmadığı da gelen bilgiler arasında.


DAVUTOĞLU BİLGİ ALDI

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Ankara'da meydana gelen patlamayla ilgili İçişleri Bakanı Selami Altınok ile görüştü. Davutoğlu, aynı zamanda Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'ndan da olayda hayatını kaybedenler ve yaralıların durumuyla ilgili bilgi aldı.

 

TERTİP KOMİTESİ MİTİNGİ SONA ERDİRME KARARI ALDI

Tertip komitesinin kararı: Pankartlarımızı topluyoruz, şube başkanları bölgelerden gelen kişileri arabalarına güvenli bir şekilde ulaştıracak. Yürüyüş kortejinin arkasında olaylar var, polis saldırısı söz konusu. Düzenli bir şekilde alandan ayrılacağız.” IMC TV yayınına bağlanan DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu şunları söyledi: “Miting başlamadan önce kortejler toplanırken patlama oldu. Yaralı arkadaşlarımız var, ambulanslar sevk ettik bölgeye. Yürüyüşümüz devam ediyor. Çok büyük bir kalabalık var. Buna tahammül edemeyenler mitingi terörize etmeye çalıştı."

 

SANATÇILAR KATILIM ÇAĞRISINDA BULUNMUŞTU

Sanatçılar ve sendika temsilcileri önceki gün İstanbul'da bir basın toplantısı düzenleyerek mitinge katılım çağrısında bulunmuştu. DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, "13 yıllık AKP politikalarından mağdur olan herkes o gün Ankara'da buluşacak" derken, oyuncu Tarık Akan ise "Emekçi arkadaşlarım hangi sendikaya üye olursa olsun Ankara'da büyük bir güçle DİSK ile olsun" diye konuşmuştu.

 

SELAHATTİN DEMİRTAŞ'TAN PATLAMAYA İLİŞKİN İLK AÇIKLAMA!

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Ankara'daki patlamayı "alçakça bir saldırı" olarak nitelendirerek, "Bütün Türkiye toplumunun bu tür saldırılar karşısında, barış ve özgürlük mücadelesinde kenetlenmesi gerekiyor" dedi. Demirtaş'ın da katılacağı HDP seçim koordinasyon toplantısı öncesinde, partinin Beyoğlu'ndaki il binası boşaltılarak, arama yapıldı. Selahattin Demirtaş'ın il binasına gelmesinin ardından, binaya girmek isteyenler kimlik kontrolü yapılıp, üstleri arandıktan sonra içeriye alındı. İl binasında kısa bir süre kaldıktan sonra çıkışta gazetecilere açıklama yapan Demirtaş, Ankara'da çok büyük bir katliamla karşı karşıya kalındığını söyledi. Demirtaş, "Ankara'da çok sayıda sivil toplum örgütü ve siyasi partinin 'ülkemizde barış olsun' diye, toplumun genel beklentisini dile getirmek üzere düzenlediği mitinge çok vahşice, barbarca, alçakça bir saldırı gerçekleşti. Diyarbakır mitinginde, Suruç'ta gerçekleşen saldırının tıpatıp benzeri ve devamı olduğu anlaşılıyor. Bilanço çok ağır maalesef. Onlarca ölü, yüzlerce yaralı var. Durumu çok ağır olan yaralı arkadaşlarımız var" diye konuştu. Diyarbakır ve Suruç'taki patlamaların arkasındaki güçlerle ilgili tek bir kişinin dahi ortaya çıkartılamadığını öne süren Demirtaş, iktidarı eleştirdi. Demirtaş, "Toplumumuz, halklarımız Türküyle, Kürdüyle şundan emin olmalıdır: Acı büyük, yaşadığımız süreç itibarıyla vahim saldırılarla karşı karşıyayız. Toplumu bu şekilde genel korkuyla teslim alacağını düşünüyorsa bu saldırıyı yapanlar ve destekleyenler, yanılıyorlar. Acılarımızı, yaralarımızı saracağız, çocuklarımızın özgür ve barış içinde bir ülkede yaşayabilmesi için elimizden ne geliyorsa bizler onu yapmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

 

"TOPLUMUN KENETLENMESİ LAZIM"

Türkiye toplumunun bu tür saldırılar karşısında, barış ve özgürlük mücadelesinde kenetlenmesi gerektiğini ifade eden Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu ülkede zaten ezilmiş, yok sayılmış olan, her türlü zulmü gören bütün ezilmişler, dayanışma içindeyiz. Türkiye'nin 81 vilayetinde barış için iki gündür yollarda olup gelip Ankara'da 'kan dursun, evlatlarımız ölmesin' diyen insanları paramparça edecek kadar alçaklaşmış olanlarla kardeş değiliz, olmayız da. Bu tür haysiyetini, onurunu yitirenlerle birlikte yaşam da olmaz. Tarih sadece alçakları yazmayacak, alçaklara karşı büyük direnişle demokratik bir zaferi, özgürlüğü ortaya koyanları da yazacaktır." Demirtaş, uzun süredir parti olarak seçim kampanyası yürütemediklerini aktararak, "Kan deryası içinde, acı ve gözyaşı içinde insanlarımızın bir kez daha sandığa kilitleneceği motivasyonu zaten yok. Hali hazırda bütün bunları yapanlar, tam da ateşkesin tartışıldığı saatlerde alçaklığın en büyüğünü ülkenin başkentinde yapabiliyorlar" dedi. Bir soru üzerine, Ankara'daki patlama dolayısıyla arkadaşlarının tüm seçim programlarını iptal ettiğini dile getiren Demirtaş, "Ortada onlarca cenazemiz, yüzlerce yaralı var. Böyle bir durumda kim seçim çalışması, miting, kampanya yapabilir? Dolayısıyla İstanbul koordinasyonumuz başta olmak üzere bütün kentlerde bütün planlamaları iptal etmiş durumdayız" şeklinde konuştu.

 

KILIÇDAROĞLU AÇIKLAMA YAPTI!

Ankara’daki terör saldırısını değerlendiren CHP Lideri Kılıçdaroğlu, “Yönetenlerin her şeyi önceden görmesini istiyoruz. İstihbarat örgütleri, her şeyleri var. Neden Türkiye bu halde? Siyasi partilerin terör konusunda ‘Ama’sız, ‘Fakat’sız, ‘Lakin’siz söz kullanması lazım. Terör insanlık suçudur” dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara’daki terör saldırısı nedeniyle İstanbul’daki açılış ve mitinglerini iptal edip başkente döndü. Ankara’ya hareketinden önce gazetecilere açıklama yapan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

 

“ÜZGÜNÜM, ÜZÜNTÜLÜYÜM”

Siyasi görüşümüz, inancı ne olursa olsun hepimizin terörü ortak lanetlemesi lazım. Hak etmediği bir tabloyu Türkiye’ye zorla dayatmaya hiç kimsenin gücü yetmez. Biz, bütün inancımızla ve kararlılığımızla teröre lanet okuyacağız, teröre karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. AB üyesi olmak isteyen bir Türkiye’nin acıya ve kana bulaştırılması hak etmediğimiz bir tablo. Üzgünüm, üzüntülüyüm. Son derece kötü bir tablo var.

 

“YAZIK GÜNAH DEĞİL Mİ”

Bugün bir özel suçlama getirmek istemiyorum ama Türkiye böyle mi yönetilmeli? Yazık günah değil mi bu ülkeye? Beraberce bu ülkede huzur içinde yaşayabiliriz. Ne derdimiz var bizim? Neden gencecik, fidan gibi çocuklarımız teröre kurban gitsinler? Biz bunu hak etmiyoruz. Biz, güzel ve huzur içinde yaşayacağımız bir ülke istiyoruz. Görüş farklılıklarımız olabilir. Ama dayatmayı terör noktasına taşımak, hangi vicdanın kabul edebileceği bir şeydir?

 

AÇIK ÇEK VERİYORUM

Terörü bitirme konusunda kim bizden ne istiyorsa, emin olun açık çek veriyorum, biz onu yapmaya hazırız. Özellikle yönetim mevkiinde olanlara açık çağrıda bulunuyorum. Terörü bitirmek mi istiyorsunuz? Bitirin kardeşim!

 

BEDEL ÖDEMEYE HAZIRIZ

“Analar ağlamasın.” Ağlamasın da kardeşim bu lafla olmuyor. Bütün siyasi partilerin terör konusunda “Ama”sız, “Fakat”sız, “Lakin”siz söz kullanması lazım. Terör bir insanlık suçudur. Teröre karşı hepimizin onurlu ve dik bir duruş sergilememiz lazım. Bedel ödenecekse bedel ödemeye de hazırız biz. Yeter ki bu ülkeden acı ve gözyaşını silelim. Barış istemek, birlikte yaşamayı istemek ne zamandan beri suç olmaya başladı?

 

İÇİM KAN AĞLIYOR

Defalarca uyardık: “Yapmayın, etmeyin! Ortadoğu bataklığına Türkiye’yi sürüklemeyin!” Yönetenlerin her şeyi önceden görmesini istiyoruz. İstihbarat örgütleri var, her şeyleri var. Neden Türkiye bu halde? Ben şimdi vatandaşlarıma ne söyleyeceğim? İçim kan ağlıyor.

 

3 GÜNLÜK YAS İLAN EDİLDİ!

Davutoğlu: 3 gün ulusal yas ilan etti Başbakan Ahmet Davutoğlu, Ankara'da meydana gelen terör saldırısıyla ilgili açıklama yaptı. Başbakan Davutoğlu, terör saldırıları nedeniyle 3 gün ulusal yas ilan edildiğini söyledi. Öte yandan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde de 11 Ekim Pazar gününden itibaren 3 günlük ulusal yas ilan edildi

 

DAVUTOĞLU'NDAN ANKARA'DAKİ PATLAMAYLA İLGİLİ AÇIKLAMA

Davutoğlu, ''İki canlı bomba olduğuna dair kuvvetli emareler var" dedi. Başbakan Davutoğlu, Ankara'daki terör saldırısıyla ilgili, "Aldığımız kararla terör saldırılarında hayatını kaybeden bütün vatandaşlarımız, şehit polislerimiz, korucularımız için üç gün yas ilan etme kararı aldık" dedi.

 

DAVUTOĞLU'NUN AÇIKLAMASININ SATIRBAŞLARI

Ülkemiz, halkımız ve demokrasimiz büyük bir terörsaldırısıyla hedef edinilmiştir. Bu saldırı herhangi bir şekilde tek bir gruba, omitinge katılan vatandaşlarımıza ya da herhangi bir siyasi topluluğa karşıdeğildir. Bu saldırı, ülkemizin bütününe karşı yapılmış bir saldırıdır. Saldırının iki canlı bomba tarafından gerçekleştirildiğine dair çok kuvvetli emareler oluşmuş durumda. Bu saldırı ülkemizin huzuruna, istikrarına doğrudan bir saldırıdır. Bu saldırı halkımızın her kesiminedir. Eminim bugün ülkemizin her yanında bütün vatandaşlarımız bu saldırıyı kendilerine, ailelerine, evlatlarına yapılmış bir saldırı olarak görmüşlerdir. Şundan emin olunuz ki bu saldırı kim tarafından yapılmışsa, hangi örgüt bunları desteklemişse, arkalarında hangi gizli odaklar desteği sağlamışsa, hepsi ortaya çıkarılacak ve hak ettikleri şekilde cezalandırılıp, hukuka teslim edilecektir. Siyasi liderlere bir kez daha çağrı yapmak istiyorum; terörü, yapana göre değerlendirmeyelim, mağduruna göre de değerlendirmeyelim. Terör mağdurlarının hepsi mağdurdur ve onların hepsinin hukukunu korumak hepimizin vazifesidir. Terörü yapan da kim olursa olsun suçludur, katliam yapan insanlık düşmanlarıdır. Onlara karşı da omuz omuza duralım. Teröre karşı ortak bir tavırda buluşalım, ortak bir çağrıda buluşalım. Bu çerçevede Sayın Kılıçdaroğlu ve Sayın Bahçeli ile tekrar görüşmeyi planlıyorum. Böylesi zor şartlarda o ağır sorumluluğu üstlenmiş, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak bütün siyasi partilere tam da bugün demokrasimizi korumanın, ülkemizi, halkımızı korumanın hepimizin ortak sorumluluğu olduğunu bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Bu çerçevede de bütün siyasi liderlerin söylemlerine, üsluplarına dikkat etmeleri, tahriklerden uzak durmaları, toplumda katlanarak artacak nefret, intikam söylemine kesinlikle kapılmamaları yönünde çağrıda bulunmayı gereklilik olarak görüyorum. Bugünlerde siyasi polemik yapmak istemem ama eğer Sayın Kılıçdaroğlu ve CHP, bu hükümete katılmış olsalardı, teröre karşı dayanışma konusunda en büyük desteği vermiş olurlardı, bu yükü omuz omuza kaldırırdık, bu ülkeyi seçime hep birlikte götürürdük.

 

"HERHANGİ BİR İHMAL SÖZ KONUSUYSA"

Olayın oluş seyri itibarıyla bilgiler bana aktarıldı. Herhangi bir eksiklik, zaaf söz konusuysa ki bu konularda gerekli araştırmalar, incelemeler yapılması talimatı verdim, kesinlikle bu zaafın giderilmesi için gerekli tedbirleri alır, herhangi bir ihmal söz konusuysa onun için de gerekli adımlar atılır. Kimsenin bundan tereddüdü olmasın.

 

DAHA ÖNCE 2 CANLI BOMBA YAKALANDI

Daha çok DHKP-C bağlantılı bir canlı bomba İstanbul'da yakalandı, bir başka canlı bomba da Ankara'da, özellikle yargı mensuplarına yapılacak bir saldırı hazırlıkları içinde yakalandı. Bütün bunlar bize, çok kapsamlı bir terör saldırısının Türkiye'yi hedef aldığını gösteriyor. Tek boyutlu, tek eksenli, bir gruptan sadece kaynaklanan değil değişik grupların terör saldırılarıyla Türkiye'deki istikrar, ülkemizin demokrasisi tehdit edilmek isteniyor.

 

ANKARA'DAKİ TERÖR SALDIRISINA TEPKİLER YAĞDI

Ankara Tren Garı yakınlarında meydana gelen terör saldırısı Van, Hakkari, Bitlis ve Muş'ta yürüyüş ve basın açıklaması ile protesto edildi. Van'daki bir otelde Van Baro Başkanlığının ev sahipliği yaptığı toplantıya katılan avukatlar, Ankara'daki patlamanın ardından SGK İl Müdürlüğü önünde basın açıklaması düzenledi. Grup adına açıklamayı okuyan Van Baro Başkanı Murat Timur, saldırıda hayatını kaybedenlere rahmet, yaralılara ise şifa dileğinde bulundu. Timur, şunları ifade etti: "Bugün yine içimiz acıyor, yüreğimiz yanıyor. Bugün başkentte, Ankara'nın tam merkezinde yine bir katliam yaşandı. Bu faşizmin yaptığı son saldırıdır. Elbette bir gün bu faşist saldırılar, katliamların hesabı sorulacak. Önceki gün hepimiz gördük. Bir kentte bir mafya lideri çok güvenli bir şekilde miting yapabildi. Bir çete lideri Türkiye'nin her hangi bir kentinde çok rahatlıkla miting yapabiliyor. Barışı isteyenler bugün Ankara'da bir araya gelmek istediler. Van'dan ve Türkiye'nin birçok kentinden giden binlerce insan bugün çok ciddi bir saldırı, bir katliamla karşı karşıya geldiler." 7 Haziran seçimlerinden önce Diyarbakır'da, sonrasında Suruç'ta yapılan bombalı saldırıları da hatırlatan Timur, Ankara'dan gelen ilk görüntülerin, söz konusu patlamanın şiddetini ortaya koyduğunu bildirdi.

 

Ölü sayısının daha da artmasından endişe duyduklarını belirten Timur, sözlerine şöyle devam etti: "Onlar son dönemde yaşanan çatışmalar sonrası birçok acı yaşanmışken, toplumun büyük bir kısmı tarafından ısrarla dile getirilen 'barış çağrısı' için Ankara'da buluştular. STK temsilcilerinin de aralarında bulunduğu alanda art arda meydana gelen iki patlama ile tüm kamuoyunun barış umuduna bir kez daha kan sıçramıştır. Alanda bulunanların ellerinde bulundurdukları ve barış temalı pankartlarla ölü ve yaralıların taşınması, oldukça düşündürücüdür. Artık olağan hale gelen katliamların, ne amaçla yapıldığını sorgulamakta ve ne zaman son bulacağını merak etmekteyiz. Her saldırının toplumda infiale neden olduğu, şiddetin şiddetten başka bir sonuç doğurmadığı aşikârdır. Tüm bu saldırılar, yaşam ve barış umudunu hedef alıyor. Toplumsal huzur ve kardeşlik hukukunu zedeliyor. Daha önce yapılan saldırılarda olduğu gibi söz konusu olay sonuçsuz kalmamalı. Olayın bir an önce aydınlığa kavuşabilmesi için soruşturma titizlikle yürütülmeli." Toplumun tüm kesimlerini barış ekseninde toplanmaya davet eden Timur, söz konusu saldırıyı şiddetle kınayıp, lanetlediklerini ifade etti. Açıklama sonrası grup, saldırıyı alkışlarla protesto etti.

 

HAKKARİ

Aralarında HDP Hakkari Milletvekili Nihat Akdoğan, Hakkari Belediye Başkanı Fatma Yıldız, DBP, HDP yöneticileri, STK temsilcilerinin de bulunduğu kalabalık, ellerindeki siyah pankartlarla Bulvar Caddesi'nden belediye binası önüne kadar yürüdü.

 

Burada basın açıklaması okuyan HDP Merkez İlçe Başkan Yardımcısı Asım Özcan, "Barışı haykırmak için Ankara'da bir araya gelen yoldaşlarımızın birlik ve beraberliğini hazmedemeyen güçler aramıza girip alçakça saldırıda bulunmuştur" dedi. Patlamada çok sayıda ölü ve yaralı olduğunu vurgulayan Özcan, "Türkiye toplumunun şunu net olarak bilmesini istiyoruz. Bizler demokrasi, adalet, barış ilkemizi hayata geçirme konusunda karalıyız. Bu ilkeleri her koşul altında savunmaya devam edeceğiz. Bu ilkeleri hayata geçirmek için IŞİD ve benzeri zihniyetlere karşı daha fazla yan yana durmak, daha fazla dayanışma içinde olma zamanıdır" ifadesini kullandı. HDP Hakkari Milletvekili Nihat Akdoğan ise bir kişinin ölmesinin ve bir kişinin parmağından kanamasının yüreklerini acıttığını söyledi.

 

BİTLİS

KESK Bitlis Bileşenleri, HDP ve DBP il örgütleri yürüyüş ve basın açıklaması yaptı. KESK Bitlis Temsilciliğinde toplanan grup "savaşa inat barış hemen şimdi" sloganları atarak, Ulu Cami önüne kadar yürüdü. Burada grup adına KESK Dönem Sözcüsü Filiz Akılçağı tarafından, basın açıklaması yapıldı. Açıklamanın ardından grup bir süre oturma eylemi yaptı. Eyleme katılan HDP Bitlis Milletvekili Mizgin Irgat, "Suruç'taki olayın failleri bulunsaydı, bu alçakça katliam olmayacaktı. Katiller mutlaka hesap verecek" dedi. Yaklaşık 1 saat süren oturma eyleminin ardından grup olaysız dağıldı.

 

MUŞ

Atatürk Çocuk Parkı önünde bir araya gelen bazı sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, Ankara'daki terör saldırısını kınadı. Grup adına konuşan Büro Emekçileri Sendikası Muş Şube Başkanı Zahir Aktaş, ülkenin sorumluk sahibi öğretmen, doktor, işçi, mühendislerinin, ülkede yaratılmak istenen kaos ortamına, ısrarla sürüklenmeye çalışılan iç savaşa ve halklar arasında yaratılmak istenen düşmanlığa "hayır" demek için gittikleri Ankara'da haince katledildiklerini söyledi. Aktaş, katliamı gerçekleştiren ve buna zemin hazırlayanların tarih önünde hesap vereceğini kaydetti.  Basın açıklamasına, HDP Muş Milletvekili Burcu Çelik Özkan ve Ahmet Yıldırım da katıldı.

 

ANKARA PROTESTOSU OLAYLI BİTTİ

Ankara'da gerçekleştirilen saldırıyı kınamak için gerçekleştirilen yürüyüş ve oturma eyleminde olaylar çıktı. Ankara’da Barış Mitingi’nde meydana gelen patlamada son açıklamalara göre 86 kişinin hayatını kaybettiği ve 186 kişinin de yaralandığı belirtildi.

Yaşanan patlamanın ardından Türkiye’nin çeşitli illerinden katliama tepkiler gelmeye devam ediyor. Yaşanan katliam Van’da da protesto edildi. Bir araya gelen yüzlerce kişi katliama tepki göstermek için yürüyüş yaptı. Yürüyüş yapan grup ardından oturma eylemi gerçekleştirdi. Güvenlik güçlerinin geniş güvenlik önlemleri aldığı protestoda vatandaşların sağduyulu olması için anonslar da yapıldı.

 

PROTESTODA OLAYLAR ÇIKTI

Ankara’da 86 kişinin hayatını kaybettiği ve 186 kişinin de yaralandığı saldırıyı protesto etmek için Van’da yüzlerce kişi bir araya geldi. Yapılan yürüyüşün ve oturma eyleminin ardından olaylar çıktı. Polisin biber gazı ile müdahale ettiği grup ara sokaklara kaçtı. Çıkan olaylarda çok sayıda kişi gözaltı alındı. Göz altılara engel olmak isteyen HDP Van Milletvekili Tuba Hezer’in çabaları sonuç vermedi ve çok sayıda kişi gözaltına alındı. Öte yandan Ankara’da yaşanan patlamada hayatını kaybeden iki kişinin Van nüfusuna kayıtlı Ramazan Tunç ve Ümran Tekdağ olduğu belirtildi.


KAYNAK-(AJANSLAR)

Editör: TE Bilisim