AK Parti Van İl yönetimi ile ilgili değişiklik iddiaları konuşulmaya devam ederken 1 Kasım seçimlerinden sonra adı sıkça zikredilen siyasetçiden açıklama geldi.Sürekli olarak teşkilatta değişikliğe gidileceği yönünde söylentilerin devam ettiği süreçte bir açıklama yapan AK Parti 23'üncü Van Milletvekili İkram Dinçer, başkanlığa kendisinin getirileceği yönündeki iddialarla ilgili açıklama yaptı. Dinçer, bu konuda dile getirilen söylentiler üzerine açıklama yapma gerekliliği oluştuğunu belirtirken, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "AK PARTİ İL BAŞKANLIĞI KOLTUĞU BOŞ DEĞİL""Son günlerde Van medyamızda ve özellikle de sosyal medyada, partimizin Van il başkanlığında değişim konusunda somut bilgiden mahrum spekülatif ve zaman zaman da fitne çıkarmaya ve karalamaya dönük art niyetli söylentiler yayılmaktadır. Bu minvalde adım da il başkanlığı için anılmaktadır. Bazı maksatlı söylentilerin ve iftiraların teşkilatımızın birliğine ve heyecanına gölge düşürebilme ihtimaline karşı, şahsım adına bir açıklama yapmam zarureti hasıl olmuştur. Evvela şunu belirtmek isterim ki, AK Partimizin Van İl Başkanlığı halen boş olmayıp, bu önemli mesuliyet değerli bir arkadaşımız tarafından yürütülmektedir. Milletvekillerinden mahalle ve köy temsilcilerine kadar il teşkilatımızın bütün üyeleri olarak, partimiz iradesi tarafından farklı bir tasarrufta bulunulacağı ana kadar da yetkili arkadaşlarımıza destekle mükellef olmanın siyasi terbiyesine sahibiz." "HAKARET SAYARIM""Genel merkezimiz ve teşkilatımız, sadece bugün değil, kurulduğundan beri, kendi içinde her zaman istişareler, denetimler ve iç değerlendirmeler yapagelmiştir. Sadece Van teşkilatımız değil, 81 ildeki teşkilatlarımızın performansı sürekli olarak değerlendirilir. Bir değişim gerekli görüldüğünde de bu yerine getirilir. Ve AK Partimizde bu görev değişimleri, Türkiye’nin siyasi tarihinde nadir görülecek bir olgunlukla gerçekleşmiştir. Partimizin, hiçbir sorumluluk makamının şahıslara zimmetli olmadığı, aradan geçen 15 yılda açıkça ortaya konmuştur. Partimizin siyasi başarısının temel sebeplerinden birinin de kendisini bu sürekli yenileyebilme, yorulan teşkilat kadrolarını bir iç fitne yaşamadan dinlendirebilme potansiyeli olduğu açıktır. AK Parti davamıza, partimizin ilk gününden beri hizmet etme şerefini yaşadım. Kurucu üyesi olduğum Van teşkilatımızın her kademesinde aynı sorumluluk ve heyecanla çalıştım. Hiçbir yetki ve adaylığım olmayan seçimlerde de, aday olduğum seçimlerdeki gibi, partimizin başarısı için çalıştığım herkesin malumudur. Partimizin takdiri ve Van halkımızın da onayı ile bir dönem de milletvekili olarak hizmet ettim. Teşkilatımızdaki her arkadaşımız gibi, partimizin ilimizdeki başarısı asli hedefim oldu. Hal böyleyken, görevdeki bir arkadaşımızın yerine geçmek için onun görevden alınmasına çalışmak gibi ucuz ve pespaye bir gayretin içinde olmam düşünülemeyeceği gibi böylesi gayretlerle adımın anılmasını bile şahsıma yapılmış en büyük hakaret sayarım." NE ATALAY NE DE KAYATÜRK..."Kaldı ki, bugüne kadar, ne saygıdeğer Genel Başkanımız ve Başbakanımız Sayın Ahmet Davutoğlu nezdinde, ne de saygıdeğer Genel Başkan Yardımcımız ve Teşkilat Başkanımız sayın Musafa Ataş Bey nezdinde, il başkanlığı konusunda hiçbir talebim ve girişimim olmamıştır. Hakeza, Van milletvekillerimiz, sayın Prof. Dr. Beşir Atalay Bey ve Sayın Burhan Kayatürk’ten de bu yönde hiçbir talebim olmamıştır. Şahsımın da üyesi olduğu Van teşkilatımızın performansı konusunda, sorumluluğumuzun gereği olarak her zaman istişarelerimizi yaparız. Teşkilatımızın başarısını nasıl artırabileceğimizin değerlendirmelerini her zaman yaparız. Günü geldiğinde bir görev değişimi takdir edildiğinde de hepimiz saygıyla bu karara uyarız.Teşkilatımızın herbir üyesi için günü geldiğinde görevi devretmek de, görevi kabul etmek kadar siyasi ahlakımızın ve olgunluğumuzun bir vasfıdır. Dolayısıyla, teşkilatımızda fitne çıkarma veya karalama amaçlı söylentilerin başarılı olamayacağına inancım tamdır." "HER VAZİFEYİ KABUL EDER, ÇALIŞMAYA KOYULURUM!""Bir görevi devrettiğimde mesuliyet duygusunu yitirmeden aynı şevkle, görevlendirilecek arkadaşlarımıza yardıma devam etmek de, bir görev tevdi edildiği zaman görevden kaçmamak da siyasi terbiyemin temel esasıdır. Halkımızın, teşkilatımızın ve partimiz yetkili kurullarının tevdi edeceği her vazifeyi de başım üstüne kabul eder bihakkın yerine getirmek için çalışmaya koyulurum. 15 yıl önce partimizin ilk günü de düşüncem böyleydi ve bugün de hala aynı çizgideyim. Kurucu liderimiz sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Genel Başkanımız ve Başbakanımız sayın Ahmet Davutoğlu ile birlikte, ülkemize ve partimize hizmet, hangi görevde olursak olalım bir şereftir. Bu şuurla çalışmaya devam ediyoruz."