Futbolda her kulübün bir simgesi vardır ve kulüpler zaman zaman bu simgelerle anılırlar.

Türkiye'de de özellikle büyük kulüplerin simgelerinin hikâyeleri, nasıl belirlendikleri oldukça merak edilen konulardan biridir.

Beşiktaş'ın 'Kartal' simgesinin hikâyesi de bir hayli ilginç.

HER ŞEY O HAYKIRIŞ İLE BAŞLADI

Siyah-beyazlıların simgesi olan 'Kara Kartal'ın' çıkış noktası bir taraftarın tezahüratından ibaret. 1940-1941 sezonu. O dönemde oldukça genç bir kadro ile mücadele eden Beşiktaş, haftalar ilerledikçe zirvedeki yerini perçinliyor.

Siyah-beyazlılar sezonun bitmesine beş hafta kala aynı performansı sürdürüyor ve Şeref Stadı'nda Süleymaniye ile oynanan maçı da 1-0 önde götürüyor.

İşte tam bu esnada karşılaşmanın ikinci yarısında Şeref Stadı'nın Atatürk panosu tarafındaki tribünden bir taraftar, "Haydi kara kartallar, hücum edin kara kartallar!" diye bağırıyor.

Balıkçı Galin'in bu tezahüratı, Şeref Stadı'nı dolduran tüm taraftarları ve gazetecileri etkisi altına alıyor.

Karşılaşmayı 6-0 kazanan Beşiktaş, o günden sonra yanına bir de 'Kartal' ekliyor ve Kara Kartal, siyah-beyazlıların yeni simgesi oluyor.

Yıllar geçtikçe hafızalara kazınan bu simge, günümüz de dahil olmak üzere onlara tezahürata neden oluyor ve dillerden 'Kartal' kelimesi o günden bu yana hiç düşmüyor.

GOAL

Editör: TE Bilisim