Başbakan Erdoğan’ın geçtiğimiz hafta kurdelesini keserek gururla açtığı Elite World Otelleri bu açılış ile bir kez daha gündeme geldi. Birilerinin “Van’da turizmi canlandırmak lazım” deyip de bir çivi bile çakmadığı, Van’da yetişen işadamlarının ise harıl harıl Türkiye’nin en güzel bölgelerinde söz sahibi olduğu bir dönemde çıkıp, Van’a gelip vefa borcunu ödeyen Elit World Hotels zincirinin Yönetim Kurulu Başkanı Coşkun Elik ile bir araya gelip bu yatırımı konuştuk. 36 yıl önce ilk otellerini açarak bir gün dünya çapındaki bir oteller zinciri olacaklarından habersiz turizm sektörüne giren Elik ailesi baba toprağı olan Van’ı şu sıralar fazlasıyla önemsiyor. Zira çözüm sürecinden çok önce Van’da yatırım atağı başlatan şu sıralar ise Van’a en çok sahip çıkılması gerektiğini söyleyen Elik, sürekli olarak da diğer işadamlarının Van’a artık bir yatırım ile borcunu ödemesi gerektiğinin altını çiziyor. Otel zincirinin dününü, bugününe Şehrivan ile paylaşan küçük bir otelden nasıl bir dünya devi olduklarının hikayesini anlatırken her fırsatta da araya koyduğu cümleleri ile “İlle de Van” diyen Elik bir anlamda da diğer yatırımcılara işaret veriyor. Van’da Vali ve Belediye Başkanından sonra bu oteli açarak aslında turizm anlamında büyük bir yükün altına giren Elik, ‘ahde vefa’ yatırımı olarak değerlendirdiği bu oteli kesinlikle kar amacı gütmediklerini belirterek bunun sadece kendileri ile sınırlı kalmaması gerektiğini de kaydetti. Bir anlamda da burada zengin olup yatırımını Akdeniz ve Marmara sahillerine yayan Vanlı işadamlarına da gönderme yapan Elik, “Aslında yapacak o kadar çok şey var ki…” diyerek geçiştirse de Van’ın turizminin canlanması anlamında iyi de ipuçları paylaşıyor. İşte Van’dan başlayıp dünyaya açılan bir başarı hikayesi:
Röportaj: Ömer Aytaç AYKAÇ - ŞEHRİVAN ÖZEL
Elite World Oteli artık Türkiye’nin prestiji ve ismiyle ün yapmış bir otel. Bunun bir Vanlı tarafından yapılmış olması ise ayrı bir gurur. Oteli ve hakkındaki her şeyi biliyoruz. Ama bunun hikayesini bir de sizden duymak istiyoruz…
Biz turizme yabancı değiliz. 1965 yılında Ankara’da babam Otel Side’nin işletmeciliğini yaptı. Akabinde rahmeti 1971-1972’de otobüs işletmeciliği yaptı ve 1976’da Van’daki Tahran otelini kurdu. Tabiki ben 1981’de Van’ı terkettim. Canlı hayvan ihracatı yapmak için Çukurova, Mersin, Adana, Antep, Mardin gibi illerden canlı hayvan ihracatı yaptık. Arabistan’a, Ürdün’e, Lübnan’a çalışıyorduk, buralarla deri ticareti yapıyorduk. Ne zamanki Türkiye’de canlı hayvan ihracatı bitti biz de bu sektörden ayrıldık. Bundan sonra biz Çukurova’yı de terkettik ve İstanbul’da tekstil işi ile uğraştık. Burada Moskova gibi bölgelerle çalıştık. 1994’te ise biz tekrar kendi mesleğimiz olan turizme döndük. 1998 yılında Taksim’de 4 yıldızlı bir otel yaptık, sonra 2002’de tekrar bir 5 yıldızlı Elite World Oteli’ni yaptık. Sonra da babamızın vasiyeti olan ve bizim için bir ahde vefa olan Van’daki 5 yıldızlı otelimizi yaptık. Tabi şartlar bizim için çok zordu. Mesafe de uzaktı. Biz burayı ticari amaçla değil Van’ımız kalkınması ve prestij katılması amacıyla yaptık. Bu yatırımın maliyeti 45-50 milyon dolar. Batıda olsa siz 2-3 yıl içinde bir dönüşüm ile bu maliyeti çıkarırsınız ama Van’da bu neredeyse bir 30 yılı bulacak neredeyse. Bunun dönüşümü takdir edersiniz ki zor olacak. Buranın tapusu bizim ama yatırım Van’ın. Bunu yaptığımız için de gurur duyuyoruz. Bu da bir kez daha gösteriyor ki biz burayı ticari amaçla yapmadık. 180 tane Vanlı çocuğumuzu İstanbul’a götürdük, eğittik, hazırladık. Üstelik bunlarla da kalmıyor toplamda 1500 kişiye yakın kişi ekmek yiyor. Yani tüm herşeyi ile baktığınızda bu otelin Van’da yapılma sebebi ahde vefadır. Tek ve net.
Elite gibi prestijli bir markayı konuşuyoruz. Bu zincir nasıl başladı? Ya da siz sonradan mı dahil oldunuz bu zincire?
Bu zinciri tamamıyla biz başlattık ve isim babası biziz. İstanbul’da ilk 10’da, Ankara’da ise ilk 5’te olan bir oteliz.Babamın ilk otelleri hariç tüm bu zincir tamamıyla bize ait. Aile olarak bu şirketi yönetiyoruz. Bu yolda inşallah daha çok ilerleyeceğiz. Hedefimiz turizmde 6-7 bin kardeşimizi iş sahibi etmek, istihdam sağlamak. İnşallah bu markayı Van’dan çıkmış daha büyük marka da yapacağız.
Peki Van dışında nerelerde var yatırımlarınız?
Van’dan sonra Florya’da bir 5 yıldızlı otel yaptık ve bir yıl sonra bir otel yapıyoruz. Akabinde Basın Express’te 450 odalı bir Elite World’un temelleri atıldı yine. Maltepe Küçükyalı’da yine bir Elite World yapılıyor. Buradaki oteller de 32-34 katlı. Şimdi ise bizim Şişli projemiz var, Marmaris projemiz var. Bunları müteakiben San Petersburg’da yer aldık ve orada muazzam bir otel yapmayı düşünüyoruz. Biliyorsunuz burası dünyanın turizm, kültür şehri ve dünyanın en pahalı 5’inci şehri ve burada da bir Vanlı olarak bu sektörde olma hazırlıklarımız va bahar ayında başlıyoruz. Yine Londra ve Berlin’de projelerimiz var ve bunların hazırlıklarını yapıyoruz. Üstelik bunlar devlet arazisi, kira değil. Kendi ismimiz, kendi zincirimiz ve kendimiz işletiyoruz.
Oteliniz geçtiğimiz günlerde Başbakan Erdoğan tarafından açıldı. Görüşleri nasıl oldu, beğenildi mi?
Sayın Başbakanımız sağolsunlar. Van’a geldiler bizi şereflendirdiler açılışımızı yaptılar. Gerek kendisi, gerek eşi ve gerekse de bakanları burayı çok beğendiler. Hatta Emine Erdoğan Hanımefendi bir dahaki gelişlerinde gelip burada kalmak istediklerini hatta geleceklerini söyledi. O derece beğenildi. Zaten biz de onları ağırlayacak bir bölümümüz de var. Bizim 8’inci katımızda tam teşekküllü bir VİP katımız var. Gerekirse Cumhurbaşkanı gelsin biz burada ağırlayabilir ve yüzümüz akı ile bu insanları misafir edebiliriz. Buraya gelen tüm bakanlar bürokratlar sabah huzurla kalktı ve bize teşekkür ederek ayrıldı. Bir de böyle bir yatırım için bize ayrıyeten büyük teşekkür ederek Van’dan ayrıldı.Bir de Sayın Başbakanımız buraya ilk geldiğinde bu otel ile ilgili konuştuğumuzda bizden bir de kız yurdu sözü aldı. Biz de bunun karşılığında otelimizin kurdelesini kesmesini istemiştik. Sağolsun sözünü tuttu ve otelimizin kurdelesini kesti.
O zaman sıra sizde. Kız yurdu ne zaman başlıyor?
Evet. Şimdi Sayın Başbakan kurdeleyi kesti biz de hazırlıkları başladık. AK Parti İl Başkanı ve Sayın Valimiz ile irtibata geçtik ve Elite World ismine yakışır bir 5 yıldızlı yurt için hazırlık yapacağız. Bizim otelimiz nasıl bir incelikle inşa edilmişse kızlarımız da inşallah aynı şekildeki bir yurda kavuşacak. Bizim kızlarımız çok akıllı. Onları biraz daha teşvik etmek, içinde bulunduğu zor şartlardan kurtarmak gerekiyor. Ben inşallah güzel kızlarımıza örnek de teşkil edecek bir yurt da yapacağım.
Siz batıda bu dönüşümü alabilirken, Van gibi turizm kenti olduğu konuşulmasına rağmen bir türlü istediği o beklentiyi alamayan Van’da bu oteli nasıl yaptınız? Ahde vefa var da bunun bir de riski var?
Biz öncülük yapmak istedik bir kere. Bu memleketin bizde ve ailemizde hatırı çok. Gençliğimiz bu memlekette geçtik. Ben yapmasam, o yapmazsa bu memleket nasıl bir yerlere gelecek ki. En başta bunu düşünelim. Ben bu yatırımı başka yerde de yapardım ki yapıyordum da. Ama biz işin o boyutunda değiliz. Yine tekrarlıyorum bu otel bir ahde vefanın ürünüdür. Biz buraya gelmeden önce bir fizibilite çalışması yaptık AR-GE birimimizle çalışmalar yürüttük. Ama bakın bu memleketin bir kongre, toplantı salonu bile yoktu. Gelip bize İstanbul’da, Ankara’da ‘Uygun bir otel bulamadık’ dediklerinde biz üzülüyorduk. Babam da hep ‘Batı’da yatırım yapıyoruz, bizim Vanlı çocuklarımız da burada ekmek yesin’ deyince biz de sözümüzü tuttuk. Kazanacağımız para hiç umrumuzda değil. Memleketin potansiyeli de belli. Ama en azından insanlar gelip bu otelde toplantısını, kongresini yapıyor. Bu bile bize yeter memlekete hayırlı olsun. Biz bu memleketin ekmeğini yedik, suyunu içtik ve vefa borcumuzu ödemek zorundayız. Bu bir bizim için zorunluluktur!
Siz böyle düşünürken sizin gibi Van’dan çıkıp dünyaya açılmış işadamlarımız pek gelmeye yanaşmıyor. Önümüzde en basitinden bir Fettah Tamince örneği var. Bu insanlar hala sizin gibi bakmıyor bölgeye yatırıma. Yani işin içinde hala biraz da kar boyutu var…
Geçen yıl Bakanımız Cevdet Yımza bizi davet etti bizim gibi bölgenin işadamları gelmişti. Hepimiz oradaydık. Van’dan Yunus Gökçenay vardı, Fettah Tamincevardı. Yine Van dışında bir çok bölgeden olan işadamı vardı. Hepimiz oturduk, konuştuk. Bu memleket için ne yapabiliriz dedik? Ben Sayın Bakanımıza da dedim. Benim artık dönüşüm yok bu işi yapacağım dedim ve yaptım.Sayın Başbakanla geçen gün de yine biz bunu konuştuk. Bu yolların hali, bu şehirleşme…Her şeyi devletten beklememek gerekiyor. Örneğin bugün bir Yunus Gökçenay Van Mermer’i Van’a kurduysa takdiri hakediyor. Gökçenay’a olsun, diğer arkadaşlarımıza olsun teşekkür etmek gerekiyor. Ama bizim bu yaptıklarımız yetmez. Birileri el atmazsa bu kentin gidaşatı düzelmez. Bunun da sorumluluğu biz Vanlı işadamlarınadır.
Peki Elite World başlattığı o hedefe erişecek mi?
Biz bir kere kongreleri buraya getiriyor, yavaş yavaş uluslararası bir zincir olma yolunda adımlar atıyoruz. Sonrasında biz Van Gölü’nü daha doğrusu Denizinin (ülüyor) sedef hastalığına iyi geldiğini biliyoruz. Niye bir dermatoloji kongresini Van’da yapmıyoruz. Ya da diyelim yaptık biz bu insanları nerede konaklatacağız. İşte burada. Biz bunu yapmaya mecburduk ve bu iş de tamamına erecek tabi ki. Bu otelin üstelik eşi benzeri de yok.
Bu anlama siz bölge yatırımcılarına biraz da cesaret getirdiniz sanki. Yanlış mıyım?
Bu memleket her şeye layık. Bir kere bu memlekette herkes sahip çıkmalı. Ben bu yatırıma rağmen vicdan azabı çekiyorum. Bakın 4 memleketini en güzel haliye yaşayan Van’da daha nice yatırımlar ve çalışmalar yapılabilir. Biz bunun ne kadar kıymetini biliyoruz peki? Daha doğrusu bu güzellikleri nasıl pazarlayabiliyoruz ki? İşte bunlar dediğim gibi özel sektörün el atmasına bitiyor.
Ben size artık bir otelci değil turizmci gözüyle bakıyorum şahsen. Yani bir belediye bir Valilik kadar sorumluluk altındasınız artık… Bildiğiniz gibi bir de seçim sürecindeyiz ve vaatler gene havada uçuşuyor. Bu anlamda sizce Van’ın turizmdeki kurtuluşu nerde?
Bir kere sadece Van Denizimizi değil diğer hiç bir güzelliğimizi yeterince kullanamıyoruz. Sonra bakıyorsunuz Van havaalanı biraz daha büyütülmeli ve genişletilmeli. Yine komşu kapılar o anlamda bizim dezavantajımız. Bir İran ile bir Ermenistan ile o kapıları kullanabilrsek her şey Van için çok farklı olur. İyi standlarla ciddi fuarlara katılmak lazım. Organizeli ve tam bir ekip haliyle Van’ı tanıtmak için gerek devlet gerekse de özel teşebbüslerle bu işe el atmak lazım. Van’da bir AVM sıkıntısı var yine. İnşallah bunu yapacak kardeşlerimiz de çıkacaktır. Bunun da yapılması halinde siz konaklamada insanları kentte daha çok tutarsınız.Turizm ve meslek okulları ile çocuklarımızı bu alanda profesyonelce yetiştirmemiz lazım yine. Bizim İn Köyü gibi muazzam bölgelerimiz ve el değmesi gereken, revize edilmesi gereken tarihi mekanlarımız var. Bunlar son yıllarda önemlendi ve çalışmalarla ön plana çıkarıldı ama dahası lazım.Tamam bina yapılır ama işin bir de hizmet boyutu var. Turizmde hizmet alanında eğitimli bireyler kazandırmak lazım. Biz bunu yaptık ama İstanbul’da yaptık. Bunlar niye Van’da olmasın ki?
Tamam konaklama işini Elite World ve Rescate gibi oteller halletmiş olabilir. Ama işin bir de hizmet ve Van’a çağırma boyutu var. Bu insanları bir de Van’a getirme ve tanıtım boyutu var. Bu anlamda kendinizi Van’a anlatabiliyor musunuz?
Biz Van’ı yeterince tanıtmaya çalışıyoruz. Tüm otellerimizde Van’ın en güzel yerlerini sergilemeye çalışıyoruz. Üstelik bizim gerek acentalar ve turizm şirketleri ile ciddi bir bağlantımız var ve onlamda Van’ın tüm güzelliklerini tanıtmaya çalışıyoruz. İyi bir bağımız var bu anlamda ve Van’a geldiğimizden beri de buraya gelen insanlardaki artıştan görebilirsiniz. Örneğin geçtiğimiz hafta Türkiye’nin tüm rektörleri buradaydı. Bu insanlar Van’a gelmeden önce bilgilendiriliyor, Van anlatılıyor. Bu insanlar gidince Van’ı anlatıyorlar. Bu sirkülasyon inşallah daha da genişleyerek Van lehine önemli gelişmelere de vesile olacak. Elite World’den sonra bir kere Van’ın çehresi değişti. Van’a bir artı değer kattığını düşünüyorum. Her türlü birimiyle halkımız Van’a istediği insanı davet edebilir ve burada ağırlayabilir.Bu noktada bir örnek vermek istiyorum örneğin. Amerikalılara soruyorlar diyorlar ki; “Turizm nedir?” Amerikalı şöyle der: ‘’ Location, location, location.’’ (Yani konaklama), İngiliz’e soruyorlar o da diyor ki: Connection, connection, connection (Yani bağlantı) Elite World’de hem location var hem de connection var. Biz bunu sağladık, bunu geliştirmeye de devam edecğiz, halkımız rahat olsun.
Bunun bir de yapılanma boyutu var. Bu sizin Van turizmine katkınız oldu. Ama tüm yetkiler artık büyükşehirde bu anlamda yerel yönetim ne yapmalı?
Siz bunu benden iyi biliyorsunuz (gülüyor). Ama bence bir kere temiz olması lazım ve yeşilliğe ve temizliğe önem verilmesi gerekiyor. Biz ciddi anlamda cazibe merkezi bir il ve turizm kenti olmak istiyorsak Van’a gelen insanları bir kere karşıladığımız anda iyi bir izlenim uyandırmalıyız. Şehirdeki yapılaşmaya en azından bundan sonra bir düzen getirilmesi gereikyor. Bir kere bizim imar planımız bile yok. Hangi parti olursa olsun bu memlekete el atılması lazım. Ben partici değilim işadamıyım. Memlekete hizmet aşkıyla hareket ederseniz emin olun siz yaptığınız işlerle zaten bizim beklediğimiz o bütünleşmeyi sağlarız. Tabi ki bu iş bir kaç otelle bitmiyor. Şehir planlaması lazım, yollar önemli, hijyen önemli, köprüleri kavşakları önemli. Tarihi mekanları düzenlenmesi ve turizme uygun hale getirilmesi gerekiyor. Var da var. Yani yapacak iş çok anlayacağınız…
Peki ya Van Gölü? Bunu nasıl kullanacağız?
Artık mevsimler değişti. Eskiden Van’da 3 ay yaz varken şimdi 6 ay. Kasım ayındayız ve havalar oldukça iyi. Biz hep bunun ardına saklanıyorduk ama şimdi böyle değil. Biz bir kere Van Gölümüzü tanıtacağız. Bu göl güzelliği ile değil de balığı ile, sodalı oluşuyla, bir çok hastalığa iyi gelmesi ile tanıtılması lazım. Bu anlamda da en büyük sorumluluk üniversiteye düşüyor. Bu üniversitenin de işe girmesiyle daha iyi bir hal alabilir. Baktığınız zaman gölümüzün etrafını çok da iyi kullandık mı da bunlardan bahsediyoruz? Hayır. İşte bu anlamda yerel yönetimlere de iş düşüyor. Biz göl çevresinde hilal şeklinde yapılanan bu iliz. Bu sahiller önce vatandaşa açılacak sonra da özel yatırımcılar gelecek. Halen barakalarla ve devlet kamplarıyla kaplı bu alanları özel yatırımcılar nasıl kullansın ki?
Hükümet ciddi anlamda deprem sonrası destekler verdi. Baktığınızda biz sektör olarak neyle öne çıkabiliriz. Turizm
Turizm bizim lokomotif sektörümüz olabilir. Turizm bir kere çok az memlekete nasip olan bir avantaj. Biz de hem deniz var, hem kayak merkezi var, hem güneş var. Bunlar yetmezmiş gibi tarihi mekanları, doğal güzellikleri var. Niye mesela kayak merkezinin etrafında oteller olmasın ki? Baktığınızda yıllardan beridir Van Gölü’nde iki feribot var. Bunlar neden değişmesin ki? Gerçi sayın Başbakan yenileri için söz verdi de niye bizim işadamlarımız yatlarını Van Denizi’ne indirmesin ki. Bunları yaparsanız siz gölü de işin içine koymuş olursunuz. Turizm için tüm şartlar hazır. Yeter ki harekete geçilsin?
Turist ağırlamadaki rakamlar nasıl?
Tabi ki sıkıntılar var. Gerçi süreçten sonra insanların çekinceleri azalsa da hala böyle bir durum var. Ama umudumuzu kesmeyeceğiz ve metanetli olacağız. İyi olacak.
Çözüm sürecini beklemediniz. Belki bölge şu an çok farklı bir durumda olabilirdi? Süreç öncesi böyle bir yatırım yaptıysanız her halde süreç de sizin için büyük bir önem arzediyor olmalı?
Evet o zaman süreç daha başlamamıştı. Tamamıyla biz bir Van çocuğu olarak yaptık bu yatırımı. Tüm korkulardan arındık ve geldik. Ama şükür artık bir süreç var. Biz sürece de emin olun barış getireceği için destekliyoruz. Artık analar ağlamasın, kan dökülmesin. Buralara huzur gelsin de ne olursa olsun. Bu güzel topraklar artık olağanüstü hal ile yönetilen tankların dolaştığı topraklar olmayı haketmiyor. İnsanlar dünyanın dört bir tarafında huzur içinde yaşarken biz bu topraklara kan dökmemeliyiz. Artık bir de bu topraklarda huzur içinde yaşayalım. Zaten 10 aydır analar ağlamıyorsa inşallah bu iş bitmiştir. Kim bu sürece destek olmuşsa Allah hepsinden razı olsun.
Kapanışı da yine Vanlı yatırımcılar üzerinden yapalım. Son sözleriniz?
Ben tekrar Şehrivan aracılığı ile diyorum ki: Vanlı kardeşlerimiz gelsinler. Karınca kararınca Van’a bir şeyler yapılsnı. Nasıl ki Marmara’da, AKdeniz’de bizim Vanlı kardeşlerimiz bir çok büyük sektörde söz sahibi ise burada da artık bir şeyler yapmalı ve Van’daki insanlarımızı istihdam etmeli ve ekmek sahibi etmeli. Bunları yapsalar emin olun memleketin bir çok sorunu hallolacak. Sonuçta tüm sorunların temelinde işsizlik yatmıyor mu? Eee, bunu da halledersek başka ne olabilir ki. Sonraki adımda da işte cazibe kenti olmak var. Hekes Van’a bir şey yapmayı kendisine görev sayması lazım. O yüzden diyorum ki gelsinler, gelsinler, gelsinler… Hatta biz Vanlıların deyimiyle; Gelsinler gardaş gelsinler! (Gülüyor)