Fizikçilerin yaptığı bir deneyde, atom saatleri kullanıldı ve üst kattaki saatin, alt kattakine göre daha hızlı çalıştığı görüldü.

“Yer çekiminin zamanı yavaşlatması” olarak ele alınan bu durum, aslında Albert Einstein’ın genel görelilik teorisine dayanıyor.

Van’daki bu dükkan tarih kokuyor! Van’daki bu dükkan tarih kokuyor!

Evren, bizim gördüğümüz üç boyut ve dördüncü boyut olan zamandan oluşuyor. Bir kütle çekim kuramı olan genel görelilik ise uzayın eğriliğine dayanıyor. Kütle, içinde bulunduğu uzayın bükülmesini sağlıyor.

Teoride, yer çekiminin uzay-zamanın eğrilmesine neden olduğunu ve bu eğrilmelerin zamanın akışını etkilediği öne sürülüyor.

Einstein’ın genel görelilik teorisine göre; büyük bir kütle, uzay-zamanın etrafını eğriltiyor. Kütleler büyüdükçe uzay-zamanı da daha fazla eğriliyor.

Bir diğer ilke ise “zamanın akışı.” Eğer daha güçlü bir yer çekimi alanı varsa zaman daha yavaş olur. Yer çekimi zayıf ise daha hızlıdır. Yani eğrilmiş bir uzay-zamanının içinde, zamanın akışı da değişiklik gösterir.

Genel görelilik teorisine göre ise kütle çekimi, uzay-zamanı eğriltir ve bu da zamanın akışını etkiler. Yer çekimi, bu şekilde zamanı yavaşlatır.

Kaynak: T24