Raporda, sınavın Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSSP) 94 puan türü esas alınarak yapıldığı söylendi. Rapora göre; 2018 KPSS Ortaöğretim sınavına başvuran 1 milyon 183 bin 245 adaydan, 1 milyon 24 bin 1’inin sınava girdiği ve 1 milyon 23 bin 404 adayın sınavının geçerli kabul edildiği ifade edildi. GENEL YETENEK VE KÜLTÜRDE BAŞARISIZLIK Ayrıca sınavı geçerli olan 1 milyon 23 bin 404 adaydan, Genel Yetenek ve Genel Kültür Testleri'nin her ikisinden de sıfır puan çeken 56 bin 633 adayın KPSSP94 puanının hesaplanmadığı belirtildi. EN DÜŞÜK PUAN ORTALAMASI Yapılan açıklamada, "Adayların KPSSP 94 puan dağılımları incelendiğinde 53.78 ile 100 aralığında bulunduğu ve 60-69 puan aralıklarında yoğunlaştığı görülmüştür. 2018 KPSS Ortaöğretim’de Genel Yetenek Testi'nin ortalaması 19.81 ve Genel Kültür Testi'nin ortalaması 21.83 olarak hesaplanmıştır. Bu sonuç, Genel Yetenek Testi'nin, Genel Kültür Testi'ne göre adaylara daha zor geldiğini göstermektedir. Adayların KPSSP 94 puanları mezun oldukları yıllara göre değişim göstermektedir. En yüksek puan ortalamasının 2016 (67.41), 2017 (67.41) ve 2018 (67.21) yılları mezunlarına, en düşük puan ortalamasının ise 2008 yılında mezun olan aday grubuna ait olduğu görülmüştür.” ifadelerine yer verildi. SINAVLARA LİSELERE GÖRE KATILIM Ayrıca sınava, en çok meslek lisesi ve açıköğretim lisesi mezunlarının katıldığı açıklandı. Sınavda, Genel Yetenek kısmında sözel bölümde ortalama 10.68, sayısal bölümde ise yalnızca 4.78 oldu. Toplamda 60 soruda ham puan ortalaması sadece 15.46 oldu. Genel Kültür kısmında ise 60 soruda yalnızca 16.17’lik bir ham puan ortalaması yakalandı. GENÇLER MEMUR OLMAK İSTİYOR Yapılan bir araştırmaya göre, Türk tipi Z kuşağı, yani 2000 yılı sonrası doğan gençler, CEO değil memur olmak istiyor. 12 ilde yapılan, bini aşkın öğrencinin katıldığı bir ankette, öğrencilerin yalnızca yüzde 6'sı kendi işini kurmak isterken yüzde 43'ü devlet memuru olmak istediğini söyledi. Ankete göre, daha az sorumluluk alma eğilimi, meslek seçimi ve kariyer planlamada, aile ve yakın çevre hala en belirleyici faktörler.