Önder ALTINAL – Şehrivan ÖZEL


 

Geçtiğimiz günlerde görevden alınana müdürler ve bunun yanı sıra devam eden operasyonlar ile ilgili görüştüğümüz Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Van İl Başkanı Cemal Şen çarpıcı açıklamalarda bulundu. Kürt sorununu ve çözüm sürecini de değerlendiren Şen, çözüm süreci taraftarı olanların halen Kürt sorunu diyemediklerini eleştirdi.

Gazetemizin sorularını yanıtlayan Başkan şen ilk olarak görevden almaların hükümet ortaklarının kavgası olarak gördüklerini dile getirirken ayrıca AK Parti’nin kurultayının ise sadece formalite icabı olduğunu dile söyledi. Yeni Başbakan ve AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun ise Eski Başbakan ve Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan’nın izinde yürüyeceğini vurguladı. Şen, “Tayyip Erdoğan Türkiye’nin hem Cumhurbaşkanı, hem Başbakanı, hem Genel Başkanı hem de Dışişleri Bakanlığı yapıyor.” Dedi. Son olarak bu yıl CHP’nin 18’nci Olağanüstü Kurultayı’nı, Kürt sorununu ve çözüm sürecini de değerlendiren Şen, çözüm süreci taraftarı olanların halen Kürt sorunu diyemediklerini eleştirdi. Kurultay hakkında konuşan Başkan Şen, kurultaydan sonra yeniliklerin olacağını ve bundan sonra daha yurtsever, daha demokrat ve daha solcu güçlerin bir araya geleceğini söyledi.

“GÖREVDEN ALMALAR HÜKÜMET ORTAKLARININ KAVGASIDIR”

Geçtiğimiz haftalarda görevden alınan Gençlik Spor Müdürü ve diğer görevden alımları hakkında konuşan Başkan Şen, görevden almaları kavga olarak değerlendirdi. Şen, “Hükümet ortakları şu anda büyük bir kavga ve savaş içerisindedir. AK Parti’nin kurultayından ana hatlarıyla bu işlenmiş oldu. Cumhurbaşkanı seçilen Tayip Erdoğan ve yeni atama ile gelen AKP Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu. Kendisi atama ile göreve geldi. Çünkü herhangi bir kurultayla ya da başka bir rakiple gelmedi direkt atama ile geldi. Bu bir kurultay olarak gösterilmeye çalışıldı ama bu sadece kamuoyunda bu şekilde gösterilmek üzere yapılmış bir kurultaydır. Bununla birlikte bunu yaparak da savaş açmış durumdalar. Özellikle Cumhurbaşkanının CHP, BDP, MHP ile ilgili yapmış olduğu konuşmalar çok ciddi ve çok şık olmayan bir suçlamadır. Ahmet Davutoğlu’da yaptığı açıklamada Cumhurbaşkanına bağlı olduğunu ifade etti. İşte senin bırakmış olduğun noktadan daha sert, daha kararlı bir şekilde kendilerine muhalif olan kesimlerin tüm seslerini susturacaklarına sair bağımlılığını açık bir şekilde ifade etti. Ama bu kadarına gücü yetmeyecek. Bu ülkenin dinamikleri ile katmanlarıyla oynamak çok ciddi bir sorun yaratır bu ülkede.” Dedi.

ŞEN: DAVUTOĞLU’NUN BAŞBAKAN OLACAĞINA İNANMIYORUM

Önceden emniyet, yargı ve askeriyede başlayan olayların şimdilerde milli eğitime sıçradığını dile getiren Şen, ayrıca yeni Başbakan ve Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun da başbakan olacağına inanmadığını söyledi. Şen şu sözlere yer verdi: “Öncesinde yargıdan, emniyetten ve askeriyeden başladılar şimdilerde ise Milli Eğitim Bakanlığına el atmış durumdalar ve bu neticede 7 bini aşkın müdürleri görevden alındı. Peki, nedir bunların suçu? Ya Eğitim-Sen’e üyedirler ya da onlara üye olmadıkları için, onların düşüncelerini taşımadıkları için bu müdürler görevden alındı. Bu kesinlikle yasal bir görevden alma değildir. Bu bir diktatörlüğe gitme yolunda atılan adımların başında gelmektedir. Düşünün ki Cumhurbaşkanı kaç gün önce seçildi ve mazbatasını aldı. Ama buna rağmen halen Cumhurbaşkanı sıfatını taşıyor, Başbakan sıfatını taşıyor, genel Başkan sıfatını da taşıyor. Ben bu anlamda Ahmet Davutoğlu’nun Başbakan olacağına kesinlikle inanmıyorum. Tüm bu görevleri Tayip Erdoğan yürütmektedir. Buda demokrasimiz adına ciddi sıkıntılar oluşturacaktır. Umarım bizler bu konuda yanılırız ve ülkemiz bu anlamda böyle bir sıkıntı ile karşı karşıya kalmaz.”

“ADINI KOYAMADIKLARI SÜRECİN ADI KÜRT SORUNUDUR”

Öte yandan halkı AK Partiye karşı duyarlılık göstermesi gerektiğini vurgulayan Şen, çözüm süreci ile ilgili ise, “Çözüm taraftarı olanlar daha sürecin adını bile koyamamaktadır. O sürecin adı, Kürt sorunudur” dedi. Şen, “Gerek ülkemiz olsun gerekse de bölgemiz olsun çok hassas bir coğrafyada yer almaktadır. Bu yüzden tüm halkımıza ve 76 milyon insanımıza çok ciddi sorumluluklar düşmektedir. Artık AKP’nin bu keyfi uygulamaları karşısında herkesin sağduyulu olması gerektiğine inanıyorum. Barış konusunda insanların ısrarcı olması gerekiyor. Barışın Kürt sorununun çözümü açısından herkesin artık yürekli olması ve bu şekilde davranması gerekmektedir. Sadece kağıt üzerinde mesajlar ve televizyonda konuşarak değil. Daha düne kadar da Kürtlere hakaret edenlerin bugün Kürt sorunu diyemedikleri için sadece süreç demelerindeki endişemi de buradan belirtmek istiyorum. Süreç neyin sürecidir. Bu sürecin adını koyacaksın. Bu anlamda bu sürecin adı Kürt sorunu sürecidir. Sürecin tam olarak adı budur. Ama halen Kürt sorunu demeyen bir çözüm tarafının çözümden yana olmadığını bir ifadesidir, bu ifade. Halen herkese terör diyorsun insanlar farklı gözle bakıyorsun. İnsanları izliyor ve dinliyorsun. Seçilmiş birçok Kürt insanı halen cezaevlerine tutulmakta ve cezalandırılmaktadır. Siz hangi çözümden bahsediyorsunuz. Bize gelince bizler ise bunu seslendirmiyoruz. Biz diyoruz ki belki bir noktaya gelebilirler, belki güzel şeyler olurda bizler bunun önüne geçen bir engel olmayalım. Bu kadar hassas olan bir konu üzerinde bizim bir kelimemiz veya cümlemiz kötü anlaşılabilir yanlış olabilir diye konuşmuyoruz. Ama kurultaydan sonra Cumhuriyet Halk Partisinin 18’nci Olağanüstü Kurultay’dan sonra çok ciddi bir değişimin olacağını, bu anlamda demokrasinin tüm kurul ve kuralları ile işleneceği anlamında Türkiye’de yeni bir çağdaş Türkiye yaratılma noktasında yurtsever, demokrat ve solcu güçlerin bir araya geleceğini düşünüyorum.” Sözlerine yer verdi.

ŞEN: KATLİAMLAR HATAY’DAN GEÇİRİLEN SİLAHLAR İLE YAPILIYOR

Ortadoğu’da ve özelliklede Şengal’da yaşanılan katliamlar hakkında da konuşan CHP İl Başkanı Cemal Şen, yapılan katliamların zamanın da Osmaniye’den ve Hatay’dan geçirilen silahlar ile yapıldığını söyledi. Şen, oradaki terör gruplarına silah sağlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın zamanı geldiğinde tarih önünde hesap vereceğini dile getirerek, “Bu katledilen insanların günahı, vebali bu katliamları yapanların ve yaptıranlarının boynundadır. Başta Tayyip Erdoğan’ın başkanlığındaki hükümetin boynundadır.” Sözlerin yer verdi.

“KATLİAMLARIN KİM TARAFINDAN YAPILDIĞI BİLİNMEKTEDİR”

IŞİD tarafından Ortadoğu’da yapılan katliamların kim tarafından yapıldığını, herkesin çok iyi bildiğini dile getiren Şen, biz bu sorunu defalarca dile getirmelerine rağmen kimsenin kulak asmadığını belirtti. Şen, “Yanı başımızda gördüğümüz Suriye’de, Rojava’da, Şengal’de, Kerkük’te, Musul’da yaşanana olayları bizimde görüp ve oturup düşünmemiz gerekiyor. İşte orada savaş oluyor, bana ne demekle olmaz. Bugün Rojava’da yaşanan katliamların sorumlusunun kim olduğunu dünya kamuoyu, Türkiye kamuoyu, yazar-çizerler ve basın yazmakta ve bilmektedir. Bu katledilen insanların günahı, vebali bu katliamları yapanların ve yaptıranlarının boynundadır. Başta Tayyip Erdoğan’ın başkanlığındaki hükümetin boynundadır. IŞİD ve El Nursra militanlarını yetiştirip özel Suriye ordusuna gönderen insanların bu katliamlarda büyük bir sorumlulukları var. Biz her ne kadar bağırıp çağırdıysak, meclise önergeler verdiysek, ‘Bakın çok ciddi silahlar gidiyor’ dediysek, ‘Suriye’nin sınırları ortadan kaldırılmış ve hiçbir güvenlik önlemi yoktur, başıboş bir sınır var. İnsanlar oradan silahları ile beraber geçiyorlar. Bu ileri de çok ciddi sorunlar çıkaracak dediysek’ dinletemedik.

ŞEN: TARİH ÖNÜNDE HESAP VERECEKLER

Ortadoğu’da yapılan katliamların Hatay ve Osmaniye’den geçirilen silahlarla yapıldığını dile getiren Şen, ayrıca bu katliamlara sebep olanların zamanı geldiğin de tarih önünde hesap vereceğini söyledi. Şen son olarak şu sözlere yerdi: “Bununla beraber Osmaniye ve Adana yollarında yakalanan silahların takip sonrası ortaya çıkması ile birlikte görmüş olduk. Bunları sayın başbakan ve hükümet liderleri, adalet bakanı da dahil olmak üzere bu silahların Kızılay’a gittiğini söylediler. Daha sonrasında ikinci bir yalan ile birlikte bu silahların MİT’in güdümünde gittiği ve MİT’i bu tırlarının hiç kimsenin arama yapamayacağı ve sorgulanmayacağı belirtildi. İşte bugün Rojava’da, Kerkük’te ve Şengal’de katledilen; Kürtler, Türkmenler, Araplar, Şiiler, Yezidilerin hepsi bu tırlar ile gönderilen silahlar ile ortay çıkmış bir katliamdır. Bizler bu katliamı nefret ile kınıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti adına böyle bir terör grubuna silah sağlayan başta Başbakan olan ve şimdilerde Cumhurbaşkanı olan Tayip Erdoğan’ın ileri ki zamanlarda tarih önünde hesap vereceğini düşünüyorum.”

Editör: TE Bilisim