Bakıyorum milletvekili aday adaylarının isim listesine.

Kimine “lahavle Vella kuvvete…” okumak gelirken içimden, kimine de hayran hayran seyrediyor ve yapmacık olmayan dürüstlüğünü diğerlerine haykırmak istiyorum adeta.

Dün Ankara, Başkent Öğretmenevinin lobi bölümünde bir Vanlı genç ile tanıştım. Çaldıran ilçesinin Alikelle köyündenmiş. 33 yaşında olan bu genç Nihat Çiftçi.

Nihat Çiftçi,  saf ve arı niyetli, katıksız-hilesiz-hurdasız bir Van köylüsü. Bedeninde, nefesinde, hücre ve beleğinde asla hile, yalan, dolan olmayan bir vatandaş.

Her şeyi ile tabii olan Nihat Çiftçi, liseyi bitirdikten sonra işçi olarak geldiği Ankara’da bugün tanınır bir iş ve siyaset adamı olabilmiş ve bu başarıyı yakalayabilmiştir. Çiftçi, hem inşaatçılık, hem de üç marka otomobilin ithalatını yapmaktadır. Ayrıca Mamak AK Parti İlçe Başkanlığında yönetim kurulu üyeliğini de yürüten Nihat Çiftçi aynı zamanda, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Platformunun Ankara’da kurulmasına katkı sağlamış ve platformun başkan yardımcılığını yapmaktadır.

Bu yaşta hem ticareti, hem de siyaseti iyi derecede öğrenen Nihat Çiftçi ve onun gibisi gençleri kutlamak ve takdir etmek, tanımak gerekiyor. Onları dinlemek, izlemek, performanslarına moral katkısını sağlamak lazım diye düşünüyorum.

O kadar kadirşinas, o kadar mütevazılığa sahip ki, milletvekilliğine aday adayı olduğunu söylemeye bile hayâ ediyordu sanki.

Tertemiz kıyafeti, düzgün ifadeleri, siyasi ve ticari birikimlerini dile getirişi ile etrafında toplanan grup insanları hayran etti kendisine. Ben de kendisini can kulağı ile dinledim. Daha sonra tekrar tekrar konuştum, ölçüm, biçtim.

Çaldıran’ın İran sınırında yoksulluğun ağırlığında bugüne kadar ezilmiş Alikelle köyünden çıkıp tırnaklarıyla bu aşamaya gelmek öyle her babayiğidin işi olmasa gerek. Alikelle köyünden Ankara’nın zirvesine ulaşmak kolay mı dersiniz?

Hiç kirlenmemiş, katkı görmemiş bir temiz maya ile bugünlere gelmiş Nihat Çiftçi, şimdi de Van’a dönüp temiz duygularla hemşerilerine, iline, ilçesine ve köyüne hizmet etmek çabasında.

Bunu siyaset zemininde sergilemek ve icra etmek istediğini, ancak bunu söylemekte haya ettiğini söyler gibi idi. Bazı kendini bilmezler gibi dev aynasında görmüyor ve onun bunun gölgesinde saklanmıyordu.

“Varıp başvurumu yapacağım. Hemşerilerime kendimi ve amacımı anlatacağım. Teveccüh ederlerse bu zeminde çalışmak istiyorum, bunu yapmaya çabalayacağım. Başka hiçbir hedefim, maddisal beklentim de yoktur. Kirlenmiş siyaseti temiz yapmak istiyorum. Oyların kutsallığını anlatmak istiyorum. Birliği, beraberliği, kalkınmayı, huzuru istiyorum. Bunun için çalışmak, katkı sunmak arzum vardır” dedi.

Bu ülkeye, bu memlekete nice Nihat Çiftçi’ler olsun, nicelerine ihtiyaç var hiç kuşkusuz. “Bir gül ile bahar olmaz” denilebilir. Oysa bir gül bile baharın gelişini haber verir, müjdeler.

Bir değil, binlerce gül olsun. 

*  *   *

AK Parti Van İl Teşkilatı toparlanıyor

AK Parti Van İl Başkanlığına seçildiği hafta bir talihsizlik yaşamıştı Abdullah Aras.

Partinin yararına aykırı açıklamalarını eleştirmiş, köşe yazıma konu etmiştim. Ancak tüm eleştirilerime rağmen Abdullah Aras ile Merkez İlçe Başkanı Burak Şahin bunu hoş görüp, olması gereken demokratik bir tavırla karşıladılar.

Sonra yeni il başkanını ve icraatlarını izlemeye başladım.

İlk talihsizliğe rağmen, kısa süreçte olumlu adımlar da atmayı başardı galiba. Abdullah Aras, ilk etapta partinin birlik, beraberliği ve menfaati için birlik-beraberlik yemeğini düzenledi. Geçmişteki küskünlükleri sonlandırmaya çalıştı. Küskün partilileri tekrar haneye davet etti. Yıllardır parti binasına girmeyen küskünler, bugün eski yuvalarına girip çıkıyor ve dava arkadaşlarıyla görüşüyorlardır. İnanıyorum ki bunlar yarınki günde sarmaş dolaş olacaklardır.

Seçimin arifesinde bulunan AK Parti, artık Van’da toparlanmalı ve ciddi bir çalışma startını başlatmalıdır. Parti il yönetimi boş işleri ve fasa fiso uğraşları bir kenara itip, ciddi bir kimlikle seçime yürümelidir.

Eski, yeni yönetim denilmemeli. Küskünler, barışıklar ayırımı yapılmamalı. Partiye gönül vermiş herkes bu safta, il yönetiminin etrafında bir bütün olmalı ve başarı için çalışmalıdır.

“Ben uzaydan indim, ben Şirinlerin gölgesiyim, mavi boncuk bendedir” diyerek bu yarışa emeksiz ve meziyetsiz katılanlara da pek itibar etmemek lazım.

Abdullah Aras’ın son hamlelerini ve uğraşlarını yapıcı ve umutlu görüyorum. Bu adımlar ilimiz, halkımız için hayırlar getirir inşallah.

Şu aralar il yönetiminin ve yerel teşkilatların, delegelerin omuzlarında çok ağır bir yük ve önemli bir mesuliyet yüklenmiştir.

Milletvekilliği için başvuruda bulunan isimler arasında iyi seçim yapmalılar. Gerçekten bu işi yapabilecek kabiliyet, yetenek, meziyet sahibi, dürüst ve namuslu insanlar seçilmeli, tercih edilmeli ve böylesi isimler genel merkeze önerilmeli, hatta dayatılmalıdır.

Abdullah Aras, tahsili, particiliği, deneyim ve tarafsızlığı ile kafalarda oluşan şüpheleri yıkmalı ve yok etmelidir. Bunu yapacağına inanıyorum. Zira göreve geldiği bu kısacık süreçte bu umudu doğurmuş ve göstermiştir.

Parti toparlanarak, birlik beraberlik içerisinde 12 Haziran seçimlerine gitmelidir. Bunu yapacak olan partinin yerel teşkilatlarıdır. Yani İl, merkez ilçe, ilçe ve belde teşkilatları, delegeler kesimidir.