Vatandaş ÖTV’ nin aşağı çekilmesiyle ucuzlanan beyaz eşyalardan birkaç parça almış, evine götürmek istemiş.

Akköprü Mahallesindeki evine kamyonla giderken bir grup tarafından durdurulup, vatandaş ile aracın sürücüsü aşağı indirilmiş, araç yakılmak istenmiş.

Çevrede olayı görenler hem DTP’ye, hem de güvenlik güçlerine haber vermişler.

Olay yerine gelen araç ile eşyaların yakılmasını engelleyen DTP Merkez İlçe Başkanı Selahattin Endakçi, beyaz eşya almak isteyen vatandaşlara yönelik ilginç bir tavsiyede de bulunarak, “Beyaz eşya alacaklar, seçim sonrasına kadar beklesin. 5 gün daha çamaşır, bulaşık makinesi olmadan idare edebilirler” demiş.

Ajanslardan düşen dehşet verici haber aynen şöyle:

“Kent merkezindeki Ömeroğulları Ticaret'ten beyaz eşya satın alan vatandaşlara, eşyalarını götüren kamyonet saat 13.00 sıralarında Akköprü Mahallesi'nde 20-25 kişilik bir grup tarafından durdurularak yakılmak istendi. İçinde çamaşır, bulaşık makinesi ve buzdolabının bulunduğu kamyonetin etrafını saran kişilerse, beyaz eşyaların AKP’liler tarafından gönderildiğini iddia etti.
Mahalleli tarafından telefonla aranınca hemen olay yerine gelen ve beyaz eşya yüklü kamyonetin yakılmasını önleyen DTP Merkez İlçe Başkanı Selahattin Endakçi, ilginç bir tavsiyede de bulunarak, “Beyaz eşya alacaklar seçim sonrasına kadar beklesin. 5 gün daha çamaşır, bulaşık makinesi olmadan idare edebilirler” dedi.
DTP Merkez İlçe Başkanı Selahattin Endakçi, AKP’nin beyaz eşya vererek oyları satın aldığını herkesin bildiğini iddia ederek, aracın yakılmasını son anda önleyebildiğini söyledi. Vatandaşlara da aldıkları beyaz eşyaları seçim sonrasına kadar evlerine götürmemeleri tavsiyesinde bulundu.
Olay yerine gelen polis alıkonulan şoför ve kamyoneti incelemek üzere karakola götürdü.”

Şimdi bu habere, bu dehşet verici hadiseye ne isim koyacağız acaba?

Olacak iş değil doğrusu.

Sen seçime gideceksin diye kimse evine eşya almayacakmış.

Yarın ne diyecekler bunlar acaba?

Evinize de gitmeyin, yatağınıza girmeyin. Eşinizi, çocuğunuzu oy konusunda ikna etmemek için onlarla da konuşmayın. Yok, ekmeği de AKP verdi onu da almayın, aç kalın seçim sonrasına kadar…”

Denilebilir valla.

Bu ne biçim demokrasi, bu ne biçim siyaset anlayışı, bu ne biçim baskılı gidişat?...

Biri hür iradesi olan oyunu vermiyorsa bir parti adayına, onlar da kalkıp o insanların hür iradesini engellemek adına yaşamlarını mı kısacaklar? Hür iradelerine engel mi çıkacaklar?

Valla bu üslup, bu tavır ne krallıklarda, ne despotluklarda, ne ilkellik çağında görülmemiş, yaşanmamış galiba.

Bu tür tavırlarla da kimse kazanamaz. Daha da itibar ve güven kaybederler sanırım.

Birileri bu kent halkının kaderiyle oynama hakkına sahip değildir, olamaz.

Birileri kardeş, akraba, hısım-dost olan bu kentin halkını çıkarları uğruna birbirine düşüremez.

Gönül verdiği siyasi partisine bu şekilde puan ve taraftar kazandıramaz.

Bakınız bu kentte yaşayan bir vatandaş olarak şunu açıkça söylüyorum burada.

“Yarın istediğim bir mağazaya gidip birkaç parça beyaz eşya alacağım. Araca yükleyip evime götüreceğim. Hem de gündüz ortasında. Gün yüzü ile teker teker indirtip evime monte edeceğim. Beni ve eşyamı taşıyacak o aracı engellemek isteyen varsa, buyursun gelsin yoluma. Gelsin de vatandaşlık ve yaşam hakkımı kısıtlasın. Gelsin de yaşam tarzıma engel çıksın”

İnanıyorum ki bu zihniyetli kişiler DTP’li değildir, olamazlar.

Bunlar bu tür olumsuz eylemleriyle hem DTP’nin ismini kullanıp partiye zarar veriyorlar, hem de Kürt halkının toplumuna zarar taşımış oluyorlar.

O zihniyetteki gruplar yarın insanları Cumhuriyet caddesinde de yürütmeme cesaretini bulmuş olabilecekler.

Sadece AKP makarna, beyaz eşya, diğer türlü gıda maddesini dağıtmıyor, bu kentte yaşayan halka vermiyor ki?

Birileri orada alıyorsa, diğer herkes, kendileri dahil gıdalarını çarşı-pazarlarda alıp evlerine getiriyorlar. Yaşayabilmek için bu şarttır, bunlar gereklidir.

Yani kimse makarna, fasulye, yağ,, peynir, zeytin de alamayacak mı?

Yoksa gidip o gruplardan izin vesikalarını mı almak gerekiyor? Böyle mi yapmak lazım?

Yine diyorum; Bunlar DTP’li olamazlar.

Bu tür zihniyetlere de DTP’li yetkilileri, parti teşkilat mensupları sahip de çıkmamalıdır. DTP Merkez İlçe Başkanının bu talihsiz açıklaması, onları sahiplenmiş mecrasına götürmüyor mu?

Yok beyaz eşya alma, yok gıda almayın evinize, yok kimse bilboardlara reklamlarını asmasın, kimse partisinin çalışmasında bulunmasın, kimse bir diğerine selam vermesin…

Yapmayın beyler!...

Bu kentte, bu kent insanına, DTP’ye, Kürt halkının toplumuna yazık ediyorsunuz.

Bu tür girişimlerinize kimse saygı duymaz, kimse itibar etmez.

Şahsi arzu ve ihtiraslarınızı DTP’ye mal etmeye yeltenmeyiniz.

Parti yetkilileri, bu tür girişimlerin önüne acilen geçmeliler