2021 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın katıldığı törenle 180 milyon TL bütçeli 'İleri Biyolojik Arıtma Tesisi hizmete açıldı…

Arıtma tesisinin devreye girmesiyle göl yıllardır atık sular nedeniyle oluşan kirlilikten kurtuldu.

Ama arıtma tesisinden geri kalan kirli su doğrudan Van Gölü’ne veriliyordu…

Dolayısıyla bu da gölümüzün kirlenmesine neden oluyordu.

Van Büyükşehir Belediyesi göldeki mevcut kirliliğin giderilmesi için 2021 yılında harekete geçti.

'Van Gölü Havzası Koruma Eylem Planı' kapsamında proje hazırlayan Van Büyükşehir Belediyesi, atık suların arıtılmadan göle akıtılması nedeniyle zeminde oluşan balçığın temizlenmesi için çalışmalar yaptı.

Bu kapsamda başlayan çalışmalar hâlâ devam ediyor.

Van Valisi Ozan Balcı, balçık ve dip çamuru temizliğini yerinde inceledi…

Temizliğin son durumuyla ilgili açıklama yapan Vali Balcı, şimdiye kadar 730 bin metreküp balçık ve dip çamuru temizliği açıkladı.

Rekor bir temizlik…

Hummalı çalışma, 87 iş makinesi ve 120 personelle devam ediyor.

1’inci etap çalışması bitti.

2 ve 3’üncü etap çalışmaları devam ediyor…

Van Büyükşehir Belediyesi gölün tamamen temizlenmesi için sıkı bir çalışma yürütüyor.

3’üncü yılına giren çalışma hummalı bir çalışma ile devam ederken, gölün vatandaş tarafından kirletilmesine de değinmek lazım.

Evet, göl temizleniyor ama ya bizim yaptığımız kirlilik?

Van Gölü’nün çekildiğini konuşuyoruz…

Van Canavarı sık sık gündeme geliyor…

Ama göle yaptığımız zulümden ses seda yok!

Kirleten biz ama kuruyor, bitiyor, ölüyor…

Kimse de çıkıp “bu gölü kim kirletiyor” demiyor!

Kurumasını da konuşalım ama kirliliğini de bir kenara koymayalım.

Bir kenara koyulacak gibi de değil zaten.

Yaşar Kemal’in hayran olduğu Van Gölü’nü biz kirleterek öldürüyoruz.

Çekilmelerde ortaya çıkan çöpler ortada!

Kirlilik ortada!

O yüzden evet kurumasını konuşalım.

Temizlenmesi konuşalım.

Ama kirlettiğimizi de konuşalım.

Susulacak gibi değil çünkü…

Van Gölü hepimizin.

Türkiye’nin en büyük gölü.

Batıdan Doğuya herkes Van Gölü’ne sahip çıkmalı.

Van Gölü’nün gelecek nesillere kalması için kirletmemeliyiz.

Herkes bu konuda üzerine düşeni yapmalı.

Başka bir Van Gölü yok.

Bu yüzden evet, çekilmesini, temizliğini, tedbirlerini konuşalım.

Ama kirlettiğimizi de…

Sonuçta çıkarılan yüz binlerce ton çöp, atık, kirlilik kimin eser?

Elbette ki bu bölgede yaşayanların.

Nihayetinde koca gölün etrafında öyle onlarca il de yok.

Van var, Bitlis var, ilçeler, köyler falan.

Ve şu da var bu temizlik sadece öyle Van’da bir arıtma tesisi olması ile Van’ın atıksu arıtma tesisi ile de olmuyor.

Bir sahilde kirlilik yok, diğerlerinde göle çöp akıtılıyorsa bu işin başarı ile bitmesi zordur.

Nihayetinde yüzlerce, binlerce yerleşim yeri var bu göl etrafında.

Bu iş bir sorumluluk, yükümlülük ve vicdan meselesi.

Yaşı yüzbinlerle ifade edilen bir göl, yüz binlerce yıldır bu hali yaşamadıysa, bu sıkıntılı süreci sadece bizim dönemimizde görüyorsa şapkayı önümüze koymamız gerekiyor bence.

Ortaya konulan temizlik çalışmaları önemli ve kıymetlidir.

Ama gölün bu halde olması daha ciddidir.

Daha önemli ve gelecek yıllarda korunması noktasında daha ciddi bir meşedir.

Konuşmuşken hepsini bir arada konuşmak lazım.
Tabi yapabilirsek.

Çünkü bizde eylem işleri genelde söylemin gerisinde kalıyor.

Her şey söylem ile sınırlı kalıyor.

Hep konuşuyoruz, hep konuşuyoruz.

Bu mesele ile ilgili hazır bir eylem varken, söylemi bir kenara bırakıp biz de eylemin bir parçası olalım.