Vanspor’un Süper Lig’de fırtınalar estirdiği, üç büyüklerin kabusu olduğu dönemden hiç bahsetmeyeceğim.

O dönemler bu kentte yaşayan herkesin unutamadığı dönemler.

Takımın da kentin de altın yıllarını yaşadığı zamanlar.

Hemen herkesin o döneme dair unutulmaz anıları, yaşanmışlıkları ve heyecanları var.

Kısa süren ama her Vanlı’nın gururla bahsettiği yıllar.

Aynı zamanda içimizde ukte bırakan yıllar.

Çok güzel başlayan ama kısa süren bir dönem çünkü.

Dedim ya hiç girmeyeyim.

Çünkü üzülüyor ve içleniyoruz.

Ama filmi yine geriye saracağım.

Bir başka dönüm noktasından bahsedeceğim.

Vanspor’un 2009 yılındaki kırılma maçını hatırlıyor musunuz?

TFF 2. Lig Yükselme Grubu'nda Belediye Vanspor ile Eyüpspor Van’da karşılaşmış, Vanspor zor maçta 1-0’lık maçı almış ve 1’inci lige ‘el sallamaya’ başlamıştı.

1’inci ligin kapasını aralayan o maçta, çok garip şeyler oldu.

Ben basiretsizlik diyeyim siz birilerinin provokasyonu diyin.

Ben nasip diyiyeyim siz karanlık eller diyin.

Öyle ya da böyle.

O maçın sonunda, kazandığımız o maçın sonunda ciddi olaylar çıktı.

Maçta saha karıştı.

Futbolcular, taraftarlar bir birine girdi.

Hiç unutmam.

Galibiyet sevinci yaşayamadık.

Üzüntü de değildi.

Büyük bir şok içine girdik.

Ne oldu ne bitti anlayamadık.

Tek hatırladığımız olayların bir anda patlak verdiği oldu.

Olaylar büyüyünce tahribat da büyüdü.

Nihayetinde de TFF Belediye Vanspor'u, bu maçta 3-0 hükmen yenik ilan etti.

O dönemin STK’ları,

Belediye başkanları,

Kurum kuruluş temsilcileri,

Ne dediyse,

Ne ettiyse baş edemedi.

O puan silindi.

Umutlar da silindi!

Vanspor çok yaklaştığı süper lig yolunda bir kez daha çelmeyi yiyip yere düştü.

Sonrasını biliyorsunuz.

Belediye Vanspor gitti.

Yeniden Vanspor efsanesi döndü.

Vanspor FK kuruldu.

3’üncü ligden yeniden 2’inci lige dönüş yaşandı.

Falan…

Ama o günden sonra Vanspor’un 2’inci lig kaderi hiç değişmedi.

Çok yaklaştığımız zamanlar da oldu.

Ama bir türlü olmadı.

O 1. Lig sevincini yaşayamadık bir daha.

Ve birisi 90’lardaki Süper Lig hasreti, diğeri 2009’daki 1’inci ligin kapısından dönme meselesi Vanspor’un, bu kentin ve tüm Vanlılar’ın en büyük düş kırıklığı oldu.

O zamandan beridir bu takım başarıya ve üst liglere hasret.

Belki de tarihinde olmadığı kadar bu kenti başarıyı, üst ligleri ve Türkiye Süper Lig’inde var olmayı istiyor.

Kent ve kentte yaşayanların Vanspor’un sadece bir futbol takımı olmadığı gerçeğinin bilincinde.

Vanspor’un Süper Lig’de ya da 1’inci ligde olmasının Trabzonspor örneğinde olduğu gibi bu kentin ekonomik, sosyolojik, psikolojik ve daha bir çok anlamda avantajını yaşayacağını biliyor.

Türkiye’nin en kalabalık genç nüfusuna sahip Vanspor’a gözünü dikmiş bekleyen yüz binlerce gencimiz var.

Yalansız dolansız şu an bu kentin en büyük STK’sı da en büyük tanıtım kuruluşu da Vanspor’dur.

Haliyle Van halkı artık 2. Ligde dolanı durmasını görmek istemiyor.

Geçtiğimiz yıl da yaklaştık.

Play-off şansı son maçta gitti.

Üzüntü de büyük oldu.

Yıkılan umutlar da.

Bu yıl “Hadi” dedik, yine inandık.

Müthiş bir atağa kalktık.

Ama senaryo değişmiyor. Yine krizler ardı ardına geldi. Maddi sıkıntılar başta olmak üzere, futbolcularla yaşanan sorunlar, istifalar, açıklamalar peş peşe geldi.

Ama yönetim iddialı!

Peşini bırakmıyor.

Umudunu yitirmiyor.

Hala tutunmaya çalışıyor.

Ortada büyük bir inat var.

En az kentin istediği kadar bu takımı sonuna kadar götürmek isteyen bir yönetim var.

Ama bu kadar isterken yalnız bırakılmak olmaz.

Van halkı takımını yalnız bırakmıyor, ama ağzından Vanspor’u düşünmeyen temsilciler, yöneticiler, iş dünyası bırakıyor.

Bu kentin yüklediği anlama rağmen futbolcular ve bazı kesimler olayın ciddiyetinden uzak tavırlara girebiliyor.

Ama olmaz!

Bu kent bu saatten sonra bunu haketmiyor.

Bu saatten sonra bu işi bozmak bu kente ihanettir.

Kim olursanız olun.

Bu iyi gidişata çomak sokuyor, engel oluyor, önünde duruyor, tepkisiz kalıyorsanız vebali bu kesimlere gider.

Van halkına, taraftara, yönetime yazmaz.

Bir kez daha hatırlatmak.

Bir kez daha duyurmak lazım.

Başkan Feyat Kıyak önceki gün Şehrivan TV’deydi.

Dobra dobra konuştu.

Anlattı da anlattı.

Neler söyledi neler.

Emin olun.

Söylediği söyleyeceklerinin yüzde 1’i değil.

Konuşmak istemiyor.

Susuyor.

Bozmak istemiyor.

Madem öyle.

Kimse durmasın bu takımın önünde.

Gün destek günüdür.

Aman diyim.

Yapmayın, bu güzel gidişatı bozmayın.

Destek olun,

Yanlarında durun.

Çünkü bu takım bize lazım.

Bu takım Van’a lazım.

Hem de çok!