Adına gerçek denen şeyi keşfe çıkmaya hazır olan kişi birçok hata yapmaya, bu riski almaya hazır olmalıdır. Yanlış yola sapabilir, ama insan böyle doğruya ulaşır. Birçok kere yanlış yola sapınca, insan yanlış yola sapmamayı öğrenir. Pek çok hata yaparak insan hatanın ne olduğunu öğrenir ve nasıl yapmayacağını görür. Hatanın ne olduğunu bilemek insan gerçeğe daha fazla yaklaşır. Bu bireysel bir keşiftir; başkalarının vardığı sonuçlara güvenemezsin. (Osho)

Kur’an-ı Kerim’de, Hz. Âdem ile Hz. Havva’nın ‘Yasak Ağaç’ hikâyesine birçok yerde değiniliyor. İlk başta bu hikâyeye neden yer verildiğini kavrayamamıştım. Malum Hz. Allah Hz. Âdem’e şöyle buyurmuştu:

Âdem’e: “Ey Âdem, eşinle beraber cennete yerleşin, oradaki nimetlerden istediğinizi bol bol yiyin, fakat şu ağaca yaklaşmayın; yoksa zâlimlerden olursunuz” dedik. (Bakara 35)

Ancak şeytan onları yasak ağaçtan yemeleri halinde ölümsüzlük ve yok olmayacak bir saltanata kavuşacaklarını söyleyip kandırdı. Bunun üzerine yüce Allah şöyle buyurdu:

Böylece Âdem ve Havva o yasak ağaçtan yediler. Bunun üzerine ayıp yerleri kendilerine açılıp belli oluverdi de oraları hemen cennet yapraklarıyla örtmeye çalıştılar. Böylece Âdem, Rabbinin emrine karşı geldi ve şaşırıp kaldı. (Ta-Ha 21)

Yıllar geçtikten sonra hikâyenin mahiyetini kendime göre kavradım. Bu hikâyede verilen derslerden biri şuydu: İnsanlar hata yapma potansiyeli ile yaratılmışlar. Hz. Adem de bu hatadan kurtulamadı. Dolayısıyla biz de hata yapacağız. Hz. Adem’in yaptığı gibi hatamızın farkına varınca da tövbe edeceğiz. Ancak hatada ısrar, kusura döner ve kalbi karartır. Yüce Allah,  hikâyeyi şöyle sonlandırıyor: “Sonra Âdem, Rabbinden öğrendiği sözlerle Allah’a yalvardı, tövbe etti, Allah da tövbesini kabul buyurdu. Doğrusu O, tövbeleri çok kabul eden, nihayetsiz merhamet sahibi olandır.” (Bakara 37).

Yüce Allah diğer bir ayeti kerimesinde şöyle buyuruyor:  “De ki, "Allah şöyle buyurdu: Ey kendi nefisleri aleyhinde haddi aşan kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyiniz! Çünkü Allah, bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok affedicidir; merhamet sahibidir." (Zümer 53)

Yukarıdaki ayetleri özetlersek bizler hata yapma potansiyeli ile yaratılmışız. Hata yapacağız ancak mümkün mertebe hatamızı erken fark edip hatadan dönüp yüce Allah’tan af ve mağfiret dileyeceğiz.

Sanıldığının aksine başarılı insanlar az hata yapanlar değil hata yapmaktan korkmayanlar ve hatalarından ders alan insanlardır.

Yüce Allah hatamızı fark edip tövbe etmemize yardım etsin.