Konuyla ilgili Van-Hakkari Tabip Odası basın açıklaması yayımladı.

Sağlık çalışanlarının yükü kaldırılamayacak düzeye ulaşmıştır’

Van-Hakkari Tabip Odası’nın yaptığı açıklamada şunlar belirtildi;

‘’2016 yılında Gaziantep'te Doktor Ersin Arslan'ın Katledildiği 17 Nisan günü tüm yurtta Sağlıkta Şiddetle Mücadele Günü ilan edilmiştir. Her yıl bu kara günü anarken ve üzerinden 11 yıl geçmesine rağmen hekimlere yönelik şiddet olaylarında herhangi bir gerileme olmadığı gibi her geçen gün yeni şiddet olayları eklenerek devam etmiştir. Sağlık çalışanlarının yükü kaldırılamayacak düzeye ulaşmıştır. Pandemide 217 meslektaşımız hayatını kaybetti, bizler gerek bu dönemde ve gerekse 11 ili vuran deprem bölgesinde hastalarımızı korumak için koşulsuz çalışmaya devam ettik ama şiddet bu koşullarda da hız kesmeden devam etti. Türk Tabipleri Birliği Tabip odaları olarak uzun zamandan beri her yıl 17 Nisan'da sağlıkta şiddet ile mücadele gününde meslektaşlarımızı anarken şiddetin nedenlerini sorgulama, şiddeti ortadan kaldıracak sağlık politikalarının hayata geçirilmesi için mücadele etmeye devam ediyoruz. Toplumdaki şiddet toplumda kadına yönelik şiddetten ayrı düşünülecek bir olay değildir. Toplumsal şiddetin önüne geçilmedikçe sağlık kurumlarda şiddet sona ermeyecektir. Geldiğimiz noktada can güvenliği hekimlerin ve sağlık çalışanlarının en önemli sorunu haline gelmiş bulunmaktadır. Sağlıkta şiddetin sadece bir güvenlik sorunu olarak ele alınmayacağını bunun nedenlerinin de kaynağının da görmezden gelinmemesi gerekmektedir. Defalarca uyarılarımıza rağmen sağlık çalışanlarına şiddette değişen bir şey olmamıştır ve bu durum sağlık çalışanlarının çalışma şevkini kırmakla yetmemiş, can güvenliğimizi de ciddi oranda tehdit haline getirmiştir.’’

Van'da ambulans uçak travma tedavisi gören hasta için havalandı! Van'da ambulans uçak travma tedavisi gören hasta için havalandı!

‘Yöneticiler şiddet olaylarında gerekli önlemleri almalı’

Sağlık kurumlarında yaşanan şiddet olaylarında yöneticilerin müdahale etmesi gerektiği belirtilen açıklamada; ‘’Her anlamda tıkanan sağlık sisteminin tüm sorumluluğu sağlık emekçilerinin omuzlarına yüklenmiştir. Hastane yöneticileri, sağlık müdürleri, başhekimler, sağlık kurumlarında meydana gelen şiddet olaylarında gerekli önlemleri almalıdırlar. mevzuatımıza göre çalışan sağlığı ve iş güvenliği işverenin sorumluluğundadır. Sağlık Bakanlığı, sağlık müdürlükleri ve başhekimlikler bu sorumluluğu yerine getirmekle görevlidirler ancak bugüne kadar herhangi bir gelişme olmamıştır. Acil polikliniklerde sadece acil hastalar bakılması gerekiyor, normal poliklinik hizmetlerinin acillerde verilmesi engellenmelidir. Ülkemizde sağlık hizmeti daha çok acil poliklinikler üzerinden verilmekte ve bu da acil servislerde büyük yığılmalara yol açıp acil hekimlerinin iş yükü artmaktadır. Dolayısıyla bu da şiddet olaylarının artmasına neden olmaktadır. Aylar sonrasında verilen randevular ve ameliyat günü verilmesinin koruyucu hekimlikten uzaklaşmanın ekonomik ve özlük haklarımızın yıllar içerisinde gaspı ve sağlıkta liyakatsiz atamalar şiddet olaylarının başlıca kaynaklarındandır. Sağlıkta her geçen gün artan şiddete karşı Sağlık Bakanlığı’nı göreve çağırıyor, sağlıkta şiddeti görmezden gelen, şiddeti kışkırtan söylem ve politikalardan vazgeçilmelidir. Sağlıklı şiddettin sona ermesi için her koşulda bütün gücümüzle meslektaşlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz.’’ İfadeleri kullanıldı.

Editör: Necmettin Dursun