ŞEHRİVAN HABER: ORHAN SAĞLAM - ŞABANBEYAZSAÇ

Son yıllarda uluslararası çapta önemli sempozyum, konferans ve etkinliklere ev sahipliği yapan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi bir önemli buluşmaya daha ev sahipliği yapıyor. Bu kapsamda Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Yakın Doğu Üniversitesi, Tahran Üniversitesi, İran Sanat Akademisi işbirliğiyle; Van YYÜ Güzel Sanatlar Fakültesi tarafından üniversite çatısı altında Türkiye’de bu alanda gerçekleştirilen ilk sempozyum olma özelliğini taşıyan “1’inci Uluslararası Orta Doğu Sinemaları Sempozyumu” düzenlendi. Sempozyumda konuşan Van YYÜ Rektörü Hamdullah Şevli, “Bu sempozyum, sadece sinema alanında değil, aynı zamanda sinemanın etkilediği diğer disiplinlerde de bir tartışma platformu olmayı amaçlamaktadır” diyerek sempozyumun önemine değindi.

VAN YYÜ’DE ÖNEMLİ BİR SEMPOZYUM DÜZENLENDİ!

Programda konuşan Van YYÜ Rektörü Hamdullah Şevli, Filistin halkına yapılan insanlık dışı saldırıları kınayarak sözlerine şöyle başladı: “Filistin halkına yönelik insanlık dışı saldırılarını son dönemde artırarak devam etmesinden duyduğumuz üzüntüyü ifade etmek isterim. İşlenen insanlık suçunun en üst seviyesi olarak nitelendirebileceğimiz 17 Ekim 2023 günü Gazze’deki El-Ehli Arap Hastanesi’nin hedef alınması, aralarında masum bebeklerin, küçük çocukların ve kadınların da bulunduğu yüzlerce Filistinli sivilin ölmesine ve yaralanmasına neden olan saldırılarını Türkiye akademik camiası olarak şiddetle kınıyoruz. Söz konusu saldırılar sonucunda hayatını kaybeden tüm Filistinli kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Filistin halkının acılarını paylaşıyoruz.”

REKTÖR ŞEVLİ, İSRAİL’İN İNSANLIK DIŞI SALDIRILARINI KINADI…

Şevli, “Gazze’de maalesef çok büyük bir insanlık dramı yaşanmaktadır. Uluslararası hukuk ve uluslararası insancıl hukuk ilkelerinin açık ihlali söz konusudur. Tüm saldırıların ve şiddet eylemlerinin derhal durdurulması çağrısında bulunuyoruz. Yapılan bu saldırıların hiçbir inanışta, hiçbir düşünce sisteminde, hiçbir ahlaki anlayışta, ulusal ve uluslararası hukuk ilkelerinde savunması yoktur, olamaz. Türkiye tarafından, bölgede kalıcı bir barışın tesisi amacıyla iki devletli vizyon temelinde yapılan diplomatik girişimleri destekliyor, bu bağlamda, akademik camia olarak üzerimize düşen her türlü sorumluluğu yerine getirmeye hazır olduğumuzu ifade etmek istiyoruz” dedi.

“ORTA DOĞU COĞRAFYASI, BİNLERCE YILDIR BİRÇOK MEDENİYETE EV SAHİPLİĞİ YAPMIŞTIR”

Orta Doğu’nun önemine değinen Şevli, “Orta Doğu coğrafyası, binlerce yıldır birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, dünya üzerinde eşsiz öneme sahip bir bölgedir. Bu topraklar, bilime ve en ileri uygarlıklara önderlik etmiş, insanlık tarihinde iz bırakmıştır. Ancak aynı zamanda politik, etnik ve dini çatışmaların yaşandığı bir bölge olarak da dikkat çekmektedir. Bu zenginlikler ve karmaşıklıklar, Orta Doğu Sinemaları'nın da temelini oluşturmaktadır. Türkiye, İran, Mısır, Lübnan gibi ülkeler, kendi kültürleri bağlamında sinemayı kullanarak bu zenginliği dünyaya aktarmaktadır. Sinema, öncelikli olarak bir medeniyet meselesidir. Diğer sanat türleri gibi, düşünce yolculukları gibi, bilimsel keşifler gibi, ancak bir medeniyetin içinden yapılan, hem o medeniyetin varlığını idame ettiren, hem de türlü sorunlarını tartışmaya açan, o medeniyet varlığının ve varoluşunun hem ifadesi, hem de ifade edicisidir” diye aktardı.

“1. ULUSLARARASI ORTA DOĞU SİNEMALARI SEMPOZYUMU İLE BÖLGESEL SİNEMANIN ZENGİNLİKLERİNİ ANLAMAYI SAĞLIYOR”

Okul bahçesindeki serada 300 bin sebze fidesi üretildi Okul bahçesindeki serada 300 bin sebze fidesi üretildi

Şevli, sempozyumun amacını dile getirerek, “Bu bağlamda bugün gerçekleştirmekte olduğumuz 1. Uluslararası Orta Doğu Sinemaları Sempozyumu ile bölgesel sinemanın zenginliklerini anlamak, paylaşmak ve bu alandaki yenilikleri tartışmak için bizlere değerli bir platform sağlamaktadır. Bu sempozyum, sadece sinema alanında değil, aynı zamanda sinemanın etkilediği diğer disiplinlerde de bir tartışma platformu olmayı amaçlamaktadır. Sinema, toplumlar arasında köprüler kurmakta, farklı bakış açılarını anlamamıza yardımcı olmakta ve insanların duygularını, düşüncelerini ve hayallerini ifade etmelerine olanak tanımaktadır. Sinema, sadece bir eğlence aracı değil, aynı zamanda toplumsal dinamikleri, toplumların tarihi ve kültürünü anlama ve yorumlama biçimimizdir” dedi.

“FARKLI KÜLTÜRLERİN VE ÜLKELERİN BİR ARAYA GELEREK, ORTAK BİR AMACI PAYLAŞABİLMESİNİN GÜCÜNÜ GÖSTERMEKTEDİR”

“Bu nedenle, bu etkinlikte sinemanın derinliklerine inerek, Ortadoğu’nun geçmişinden günümüze uzanan hikayelerini keşfetmeyi amaçlıyoruz. Bu sempozyumu önemli kılan bir diğer faktör ise sempozyumun; İran Sanat Akademisi, Kıbrıs Yakın Doğu Üniversitesi ve Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi iş birliğiyle gerçekleştiriliyor olmasıdır. Bu iş birliği bizlere, farklı kültürlerin ve ülkelerin bir araya gelerek, ortak bir amacı paylaşabilmesinin gücünü göstermektedir.” Şevli, “Eminim ki bu sempozyum, sinemanın bir sanat formu olarak nasıl evrildiğini anlamaya ve Orta Doğu sinemasının özelliklerine dair önemli bir zemin sunacaktır. Orta Doğu sinema dünyasının çeşitliliğini ve özelliklerini anlamak, kültürel değerleri ve farklılıkları kutlamak, barış ve anlayışı teşvik etmek adına buradayız. Burada, sinemanın toplumları bir araya getirme ve ortak bir anlam oluşturma gücünü değerlendirme potansiyelini vurgulamak ve bu potansiyeli değerlendirmek istiyoruz. Bu sempozyum, siz değerli konuklarımızın katkılarıyla şekillenecektir. Sizlerin deneyimleri, araştırmaları ve perspektifleri; sinemanın tarihini, kültürel bağlamını ve geleceğini anlamamıza katkı sağlayacaktır. Bilgi ve görüşlerin paylaşılması, yeni fikirlerin yeşermesi ve ortak vizyonların oluşturulması için hepimiz bir araya gelmiş bulunmaktayız” ifadelerini kullandı.

“SİNEMANIN GÜCÜNÜ KEŞFETMEYE YÖNELİK GERÇEKLEŞTİRDİĞİNİZ ÖNEMLİ ÇALIŞMALAR İLE ALANA ÖNEMLİ BİR KATKI SAĞLAYACAK”

Sempozyumun gerçekleştirilecek önemli çalışmalar ile alana önemli katkılar sağlanacağını belirten Şevli sözlerini şöyle tamamladı: “Ünlü yönetmenlerden Semih Kaplanoğlu, Derviş Zaim, Reza Mirkarimi ve Hady Zaccak gibi isimlerin değerli katılımları ile gerçekleşecek sempozyumun kapanışında, Reza Mirkarimi'nin son filmi olan "Gece Muhafızı" dünya prömiyerini yapacaktır. Bu filmin, Orta Doğu Sinemaları'nın gücünü ve zenginliğini bir kez daha seyirciyle buluşturarak izleyicileri büyüleyeceğine inanıyorum. Bu vesileyle, sempozyumun başarılı bir şekilde geçmesini ve katılımcılar arasında derin, öğretici ve ilham verici tartışmaların gerçekleşmesini diliyorum. Bugün burada, sinemanın gücünü keşfetmeye, kültürler arası anlayışı artırmaya yönelik gerçekleştirdiğiniz önemli çalışmalar ile alana önemli bir katkı sağlayacağımıza inanıyorum. Katılımlarınızdan dolayı hepinize teşekkür ederim. Verimli bir sempozyum olması dileklerimle, hepinizi saygı ve hürmetle selamlıyorum.”

BAŞ: BÖLGE TARİH BOYUNCA İNANÇLARIN VE KÜLTÜRLERİN BİRBİRİYLE KAYNAŞTIĞI VE AKTARILDIĞI BİR GEÇİŞ NOKTASI OLMUŞTUR

Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı ve Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Selma Baş, Orta Doğu’nun önemine dikkat çekerek, “İnsanlığın doğuşuna, çağ değişimlerine, farklı inanç sistemlerine ve pek çok kültürel oluşuma ev sahipliği yapan kadim Orta Doğu 4 gün boyunca devam edecek etkinliğimizin odak noktası. Medeniyetin önemli unsurlarının kaynağı olarak kabul edilen bu topraklar ilk çağlardan beri tarihe damga vuran gelişmelerin yaşandığı bir bölge. Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarının birleştiği merkezi konumuyla Doğu ile Batı’nın buluştuğu bu kavşak noktası sadece bugün değil tarihin her döneminde politik, stratejik ve ekonomik dengeler açısında önemini korumuştur. Asur, Sümer, Babil gibi Mezopotamya topluluklarının yanı sıra Antik Mısır, Roma, Pers ve farklı İslam kültürlerine yaşam alanı oluşturan bölge tarih boyunca inançların ve kültürlerin birbiriyle kaynaştığı ve aktarıldığı bir geçiş noktası olmuştur” diye konuştu.

“HUZURSUZLUĞUN NEREDEYSE SIRADANLAŞTIĞI BU BÖLGE MAALESEF SANATININ DIŞINDA BU OLUMSUZ BOYUTLARIYLA DA VARLIĞINI SÜRDÜRMEKTEDİR”

Baş, “Çağlar boyunca insanlık tarihine dair en önemli gelişmelere şahitlik eden Orta Doğu günümüzde kültürel canlılığını gölgede bırakır nitelikte savaş, kan ve gözyaşı ile anılmaktadır. Huzursuzluğun neredeyse sıradanlaştığı bu bölge maalesef sanatının, kültürünün dışında bu olumsuz boyutlarıyla da varlığını sürdürmektedir. Bu bağlamda ilkini düzenlediğimiz 1’inci Uluslararası Orta Doğu Sinemaları Sempozyumu kapsamında Türk, Kürt, İran, Afgan, Filistin, Lübnan sinemalarında ne türden anlatılar ortaya konulduğunu bizzat işin mutfağında yer alan yönetmenler ve farklı üniversitelerden katılım sağlayan alanın uzmanı akademisyenlerden dinleme aracılığına sahip olacak ve konuyu farklı yönleriyle tartışma fırsatı bulacağız” dedi.

Editör: Necmettin Dursun