Her yıl yapılamayanların muhasebesini yapıyor başlayacak olan yıldan yana beklentilerimizi dile getirmeye çalışıyoruz.

“Şunlar şunlar olmadı. Bunlar olsun, şunlar da olabilir” hesabıyla ciddi ciddi kafa yoruyoruz.

Ama son birkaç yıldır fark ediyor ve görüyoruz ki aslında konuştuğumuz konuların büyük bölümü aynı kalıyor.

Dışarıdan bakanların gözünde Van hep değişiyor ve gelişiyor ama biz yaşayanlara sorsanız yıllardır ne konuşuyorsak ne tartışıyorsak aynı kalıyor.

Çok uzatmadan, sizleri tekrar tekrar sıkmadan sadece birkaçına değineyim.

Allah aşkına biz Çevre Yolu’nun bitmesini beklerken diğer kentlerde kaçıncı çevre yolları yapıldı, hangi şehirlerin kamulaştırmaları bitti, hangi kentler 4’üncü, 5’inci çevre yoluna kavuştu?

Hiç cevap aradınız mı?

Son 10 yıla bakın müthiş atılımlar var.

Yol meselesi konusunda şanssızız.

Beklediğimiz yollar bir türlü açılmadı.

Geçen 10 yıl içinde bizim yurt dışı ağımızı büyütme konusundaki en büyük umudumuz olan Van-Şırnak Karayolu da bitmedi.

O bitse Kuzey Irak’a doğrudan bağlanıp pazara ortak olabilirdik.

O do olmadı.

Hadi orası biraz daha uzak.

Van’ın İran’a açılan kapısı ve İran’a giden yollarında da sıkıntı var.

Bildik bileli Van-Özalp yolunda hep bir çalışma var.

Geniş ve uluslararası bir yol hazırlanıyor ama süreç çok ağır işliyor.

Hadi yol bizi idare ediyor yine ‘çok şükür’ güzel diyelim.

Kapıköy’den İran’a hala düzgün bağlanamıyoruz.

Geçişler hala transit değil.

Van tam teşekküllü bir ihracat-ithalat kapısına sahip değil.

Kapıköy turistik bir kapı.

Esas ticaret diğer kapılarda dönüyor!

Bizimkisi turistik…

Koca gökyüzü ama uçmaya da yolumuz yok.

İran ile yıllardır bir türlü uçuş gerçekleştirmeyi başaramadık.

Hep bir fiyasko…

Hep bir başarısızlık…

Bir türlü olmadı.

Bir türlü tutturamadık.

Son kimde bilmiyorum ama bu yol olmadan İran ile olan ilişkilerimiz tam olmayacak hiçbir zaman.

Ölçeği biraz daha büyütelim.

Şehir içinde de yolumuz sıkıntılı.

30 yıl sonra ilk kez bu yıl Hatuniye yolu açıldı.

Yeni yollarımız hala çok eksik.

Caddeler sıkış sıkış.

Araç ile şehre girmek yürek istiyor.

Hele hafif bir yağış oldu mu girmek var, dönmek yoktur şehir merkezine.

Tam bir keşmekeş!

Rezalet derecesinde bir sıkışıklık.

Oracıkta koca bir Deniz duruyor.

Etrafında sakin ve seyrek yerleşilmiş Edremit ve Tuşba var.

Herkes İpekyolu’nda sıkış sıkış.

İnsanların suçu yok.

İmarımız ve planlamamız bir türlü göl etrafında hilal şeklinde bir yerleşime uygun yapılmadı ki.

Olmadı yani.

Varsa yoksa merkez.

Aynı bölgelerde sokaklar bir bozulup bir yapılıyor.

Kaldırım sökülüyor yenisi takılıyor.

Vazo kaldırılıyor, demir konuluyor.

Onu kaldırıp başka bir şey koyuyorlar.

Yapboz gibi aynı yerlerde dönüp duruyoruz.

Halbu ki Hatuniye gibi yeni caddeler nasıl da büyük yük alıyor.

O paralar böyle yatırımlara harcansa ya…

Bunlar yıllardır konuştuğumuz ve yapılmayanlar…

Çevre Yolu ise bunlar arasındaki en büyük yaramız.

Bir bitse belki gerisi gelecek.

Diğer düğmeler de iliklenecek.

Mesela o hep konuştuğumuz ama yapılmayan Otogar ve Stadyum falan da yapılacak.

Öyle deniliyordu ya.

Yeni stadyum, otogar gibi alanlar çevre yolu üzerinde kurgulanıyordu.

Çevre Yolu bitmeyince onlar olmadı.

O yüzden…

Bi olsa…

Bizde başka gündemlere geçebilsek.

Hedef yükselteceğiz de…

Olmuyor işte.

Napalım.

Haliyle her yıl sonunda sil baştan, çok da değişiklik yapmadan “Yapılacaklar Listesi”nin başındaki tarihi siliyor yeni bir tarih atıp önümüze koyuyoruz.

Bu yıl da öyle yaptık.

İnşallah 2023 yılı ülkenin 100’üncü ve gruru yılı olurken Van’ın da altın yılına dönüşür.

Onlarca yıldır konuşmaktan gına gelen sorunlar biter de bizler de şöyle tramvay, şöyle deniz ulaşım araçları ve bunun gibi yeni konuları gündemimize alırız yeniden.

Ne dersiniz?

Olur mu ki?

Biz niyet ettik.

İstiyoruz.

Ya nasip!