Garipoğlu'nun mezardan alınan örneklerin Cem Garipoğlu'na ait olduğunun açıklanmasının ardından Münevver Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir'den ilk açıklama geldi.

Halk TV canlı yayınına katılan Epözdemir, Garipoğlu'nun mezarında bulunan naylon poşete dikkat çekerek şunları söyledi: "Bize rapor tebliğ edilmedi. Sistemden de raporu göremiyoruz. Sistemde taranmış bir rapor yok. Öncelikle biz raporu inceleyeceğiz, bilimsel ve hukuki perspektiften değerlendireceğiz. Eğer bilimsel ve hukuki dayanaktan yoksun, mesnetsiz olduğunu düşünüyorsak şüphesiz ki rapora itirazlarımızı sunacağız. Öncelikle incelememiz ve esaslıca değerlendirmemiz lazım. UYAP sisteminde de an itibarıyla taranmış bir rapor yok. Diğer taraftan müvekkillerimin kafasında soru işaretleri vardı.

POŞETE DİKKAT ÇEKTİ

Mesela mezar taşının çok bakımsız olması, mezar 2 katlı. Alt kata indiğinde bir naylon poşet var. Naylon poşet 30x30 santimetre ebadında. Biz onunla ilgili inceleme talebinde bulunduk. O talebimizle ilgili de bugün karar verilmesini bekliyoruz. Oradan DNA ve parmak izi incelemelerini istemiştik. 10 yılın sonunda bir şeffaf naylon poşet çıkıyor mezardan. Fethi kabir tutanağında da var. Hangi koşullarda oraya bırakıldığını bilmiyoruz. Bu da önemli bir şüphedir. Makul şüpheler var çok önemli. Burada DNA ve parmak izi incelemesi istedik. Umut ediyoruz ki poşetteki incelemeler de yapılır." Kamuoyu Adli Tıp’tan gelecek raporu beklerken, Cem Garipoğlu’nun intihar ettiği dönemde görev yapan iki önemli isim açıklamalarda bulundu.

THY duyurdu: Biletiniz yanabilir THY duyurdu: Biletiniz yanabilir

Adli Tıp Kurumu’nda yapılan otopsiye giren Prof. Dr. Sermet Koç, Garipoğlu’nun anne ve babasının da otopsi sırasında yanlarında olduğunu söyledi. Habertürk yayınında konuşan Koç, “Fiziksel benzerlik ve diğer bütün hususlar gözümüzün önünde gerçekleşti.” dedi. O dönem aileden alınan örneklerle yapılan DNA incelemelerinin, Garipoğlu’nun kimliğini doğruladığını anlatan Koç, iple boğulma iddialarını da yalanladı.

Garipoğlu’nun başına poşet geçirip, kendini havasız bırakarak bayıldığını ve ölümün de böyle gerçekleştiğini söyleyen Koç, otopside kamera kaydı yapıldığını ve fotoğraflar çekildiğini de anlattı. Garipoğlu’nun ölümüne ilişkin dönemin Silivri Cezaevi’nden sorumlu Cumhuriyet Savcısı Metin Arda ise intiharın ardından yıllar sonra ilk kez konuştu. Arda, intiharın sabah sayımını yapan personel tarafından fark edildiğini söyledi. Haberi almalarıyla birlikte kurum müdürüyle beraber koğuşa gittiklerini anlatan Arda, savcı gelene kadar Garipoğlu’nun başındaki poşete hiç dokunulmadığını ifade etti.

Garipoğlu’nun ellerinin serbest halde olduğunu, havasız kaldığında can havliyle poşeti neden yırtmadığını olay yerinde görevli Adli Tıp personeline sorduğunu anlatan Arda, “Uyuşma ve baygınlık diye anlattı bana.” ifadesini kullandı. Arda, intiharın sabah sayımını yapan personel tarafından fark edildiğini söyledi. Haberi almalarıyla birlikte kurum müdürüyle beraber koğuşa gittiklerini anlatan Arda, savcı gelene kadar Garipoğlu’nun başındaki poşete hiç dokunulmadığını ifade etti.

Garipoğlu’nun ellerinin serbest halde olduğunu, havasız kaldığında can havliyle poşeti neden yırtmadığını olay yerinde görevli Adli Tıp personeline sorduğunu anlatan Arda, “Uyuşma ve baygınlık diye anlattı bana. Eski savcı Metin Arda, Cem Garipoğlu’nun başına poşet geçirmeden önce başka yöntemleri denediğini de söyledi. Arda, “Pencerede ip kalıntısı vardı. Onu bir denemiş. Onda sanırım cesaret edememiş olabilir. Bu poşet yöntemini denemiş.” ifadelerini kullandı.

Kaynak: HABER 7.COM