Doğu Anadolu’nun en büyük ili olmasına rağmen iş imkânlarının sınırlı olması, Van’da ekonomik sıkıntıların etkisini her geçen gün daha da arttırıyor. Hayat pahalılığı, düşen alım gücü ve işsizlik, kentte yaşayan binlerce kişinin gündelik yaşamını doğrudan etkileyen en temel sorunlar arasında almaya devam ediyor. Yılbaşına doğru asgari ücret tartışmaları ülke genelinde hız kazanırken, ekonomik kırılganlığın en yoğun hissedildiği şehirlerden biri olan Van’da beklentiler de tartışmalar da daha sert bir şekilde kendini gösteriyor. Tam da bu atmosferde TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, Türkiye Yol-İş Sendikası Van 1 No’lu Şube 13. Olağan Genel Kurulu’na katılarak hem ekonomik tabloya hem de işçilerin yaşadığı sorunlara dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

BAŞKAN YARDIMCISI AĞAR VAN’DA KONUŞTU

TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, Türkiye Yol-İş Sendikası Van 1 No’lu Şube 13. Olağan Genel Kurulu’na katılmak üzere Van’a geldi. Van’daki bir otelde düzenlenen genel kurula çok sayıda kişi katıldı. Burada konuşan Ağar, hem bölgenin ekonomik tablosuna hem de işçilerin yaşadığı sorunlara dikkat çekti.

AĞAR: VAN’DA OLMAKTAN BÜYÜK ONUR DUYUYORUM

Ağar, Van’da olmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirterek, “Bugün burada, Van’da ve sizlerle birlikte olmak benim için büyük bir şeref ve onurdur. Ben Adana Ceyhanlıyım; ancak bu yöreyi ve bu bölgenin kültürünü çok seven, bu toprakların insanlarıyla büyümüş bir kardeşinizim. Bu nedenle burada bulunmaktan gerçekten büyük mutluluk duyduğumu ifade etmek istiyorum” şeklinde konuştu.

“ALIM GÜCÜ ÇÖKTÜ, ÇEYREK ALTIN BİLE LÜKS OLDU”

Ağar, alım gücündeki düşüşün toplumun her kesimini zorladığını belirterek, “Alım gücü çok düştü. İnsanların alım gücü düştü. Günümüzde düğünlere çeyrek altın götürmek bile lüks oldu. Asgari ücretle eskiden yedi tane çeyrek altın alınabiliyordu, şimdi iki tane bile zor alıyoruz. Yani ücretimiz artsa da alım gücümüz düzelmediği sürece sorunlarımız bitmiyor” ifadelerini kullandı.

“VERGİ ADALETİNİN SAĞLANMASI ŞART”

Çalışanlar üzerinde ağırlaşan vergi yüküne dikkat çeken Ağar, “Vergi adaletinin mutlaka bu dönemde düzeltilmesi gerekiyor. Genel Başkanımız da her yerde bunu dile getiriyor. Birinci, ikinci ve üçüncü vergi dilimlerinin adil bir şekilde düzenlenmesi şart. Geçmişte asgari ücret vergiden düşerken şimdi durum bambaşka. Eskiden birinci vergi dilimi asgari ücretin 22 katıydı, şimdi 1.200 lirayken 158 bin liraya çıktı. Eğer bizim önerdiğimiz gibi 14 kat olsaydı, 2025 yılı için birinci dilimin 384 bin lira olması gerekiyordu. Ama bugün ne oldu? 158 bin lira” dedi.

AĞAR ASGARİ ÜCRET HUSUSUNA DA DİKKAT ÇEKTİ

Ağar, asgari ücret belirleme sürecinde işçi tarafının yok sayılmaması gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi: “Ne yapsak eleştiriliyoruz. Ama biz orada sadece oturmak için bulunuyorsak, hiçbir sözümüz dikkate alınmayacaksa neden katılalım? Madem hükümet ve işveren anlaşıp imza atıyor, o zaman asgari ücreti tek başlarına açıklasınlar. Bugüne kadar 29 defa toplandık, 6’sında oy birliğiyle imzaladık, iki defa hükümetle birlikte imza attık, 21 defa şerh düştük. Eğer yöntem aynı kalacaksa komisyonun bir anlamı kalmaz. Şayet arkadan dolanarak bir düzenleme yapılırsa, resmi olmasa bile biz o komisyona katılmayacağız. Yıllardır aynı sistem devam ediyorsa, bunun adil şekilde sürdürülmesi gerekir. Asgari ücretle çalışanların durumu ortada; bir insan asgari ücretle bir elbiselik bile alamıyorsa bu büyük bir sorundur.”

“KÖY HİZMETLERİ KAPANDI, KÖYLER BOŞALDI”

Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün kapanmasına değinen Ağar, “Aslında konuşmaya başlasak sabahtan akşama kadar derdimiz bitmez. Bir de Köy Hizmetleri’nden ve Özel İdare’den söz etmek istiyorum. Hepinizin bildiği gibi, bizim çok önemli bir kuruluşumuz kapatıldı. Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü, tıpkı Karayolları gibi ülkesine en fazla katkı sunan kurumlardan biriydi. Köy Hizmetleri varken Türkiye’deki köylerimiz hayvancılık yapan, tarımla uğraşan, üretimi olan canlı yerlerdi. Şimdi ise birçok köy bomboş kaldı” dedi.

AĞAR’DAN KÖYDEN KENTE GÖÇE TEPKİ: “KÖYDE İMAM VAR AMA CEMAAT YOK”

Köyden kente göçlerle ilgili konuşan Ağar şunları söyledi: “1980 darbesine kadar nüfusun yüzde 56’sı köylerde yaşıyordu. Bugün bu oran yüzde 6’ya düştü. Yani halkın yüzde 94’ü şehirlerde yaşıyor. Dolayısıyla köylerde hayvancılık da tarım da azaldı; her şey geriye gitti. Taşımalı eğitim sistemi de bu sürecin başlangıcı oldu. Okullar kapandı, köyün temel unsurları bir bir yok oldu. Köyün aynası kimdir? Köyün öğretmeni, köyün muhtarı, köyün imamı… Bugün bunların hiçbiri kalmadı. Köyde imam var ama cemaat yok. Bizim köyde de imam var ama cemaat olmadığı için tek başına. Köylü kalmadı ki…”

“KARAYOLLARINDAKİ 12 SAATLİK ÇALIŞMA DÜZENİ TORBA YASADA ÇÖZÜLECEK”

Karayollarındaki işçilerin 12 saat çalışma sorununa değinen Ağar, sürecin takipçisi olduklarını belirterek, “Karayollarındaki 12 saat meselesi için de tüm görüşmeleri yaptık. Çalışma Bakanlığı inceledi, Bakan Yardımcısına gönderildi. Bütçe bittikten sonra torba yasaya eklenecek. Grup Başkanı ile görüştük. İnşallah torba yasa ile 12 saat meselesi çözülecek. Yasal düzenleme olmadan kimse “neden 12 saat çalışmıyoruz” demez.”

“ÖZEL İDARE İŞÇİLERİNİN İKRAMİYE HAKKI GASP EDİLİYOR”

Ağar, özel idare işçilerinin ilave tediye (6772 sayılı kanundan doğan ikramiye) hakkı için yıllardır süren davalara da değinerek, Özel İdare konusu da önemli. 6772 sayılı ilave tediye kanunu var. 1956’da Menderes döneminde kamuda çalışan işçilere moral olması için çıkarılmış. Belediyeler kendi şirketlerini kurduğunda ikramiye ödenir diyor. Ancak özel idaredeki arkadaşlarımız bu hakkı alamıyor. Davayı kazandık, Yargıtay bozdu, tekrar kazandık, Anayasa Mahkemesi iptal etti. Kanunda yazmasına rağmen hâlâ bu ikramiyeyi alamıyoruz. Bunun peşini bırakmayacağız” diye aktardı.

Trabzonspor’un genç kalecisi Onuralp’ten Vanspor maçı yorumu!
Trabzonspor’un genç kalecisi Onuralp’ten Vanspor maçı yorumu!
İçeriği Görüntüle

Muhabir: FATMA NUR POLATCAN