Zihin kontrolü kulağa bilim kurgu hikayelerinden çıkmış bir şey gibi gelebilir. Teknoloji olmadan kendi zihnimizi bilinçli olarak kontrol etmeye en yakın olduğumuz an, muhtemelen rüya gördüğümüz zamanlardır.

Ancak yeni yapılan bir deneyde, kobay farelerin beyninin içine yerleştirilen özel “anahtarlar” sayesinde, manyetik alan değişiminin hayvanların davranışlarını nasıl değiştirebildiği tespit edildi.

Manyetik alanın değiştirilebilmesiyle birlikte araştırmacılar, beynin bu eylemlerle ilişkili bölgelerini hedef alarak farelere; beslenmeleri, sosyalleşmeleri ve annelik içgüdüleriyle hareket etmeleri gibi talimatlar vermekte başarılı oldu.

NANO-MIND TEKNOLOJİSİ NEDİR?

WhatsApp'tan yeni özellik! WhatsApp'tan yeni özellik!

Güney Kore'deki Temel Bilimler Enstitüsü (IBS) ve Yonsei Üniversitesi'nde yapılan çalışmalar kapsamında araştırmacılar, beyinlerinde "nanoparçacık-aktiveli anahtarlar” bulunan fareler geliştirdi.

“Nano-MIND” olarak adlandırılan bu teknoloji; genetik, nanoparçacıklar ve manyetik alanlarını birleştirmekte ve araştırmacıların, beyin devrelerini uzaktan etkinleştirmesine olanak tanımakta.

Bunun için de iyon kanalları, beyin hücrelerinin hedef bölgelerine entegre edilmekte ve manyetik alan aktif olduğunda, beyin hücrelerinin nanoparçacıklarını çekerek uzaktan açılıp kapatılabilmekte.

UZAKTAN MANÜPİLASYON

Çalışma kapsamında ayrıca, farelerin manyetik alan içinde ve dışında olduklarında gıda alımlarında önemli farklılıklar gözlemlendi. Bu bulgu, beslenme isteğinin uzaktan manipüle edilebileceğine işaret etmekte.

Bu çığır açan teknoloji sayesinde gelecekte duyguları, sosyal davranışları ve iştahı etkileyen bozukluklar için tedaviler geliştirilebileceği umuluyor.

IBS Nanotıp Merkezi Direktörü ve baş yazar Jinwoo Cheon, basına demecinde şu ifadeleri kullandı:

“Bu, manyetik alanlar kullanarak beynin belirli bölgelerinin serbestçe kontrol edilebildiği ilk çalışmadır; beyin fonksiyonlarının anlaşılması, sofistike yapay sinir ağları, iki yönlü beyin-bilgisayar arayüzü (BCI) teknolojileri ve nörolojik bozukluklara yeni tedaviler geliştirilmesi gibi geniş bir yelpazede kullanılmasını bekliyoruz...”

Kaynak: CUMHURİYET