Van Gölü'nün kuzeydoğusunda, el değmemiş doğası ve eşsiz manzarasıyla büyüleyen Çarpanak Adası, bahar aylarında doğaseverlerin uğrak noktası olmaya devam ediyor. Ancak bu büyüleyici manzaranın ortasında yer alan tarihi kilise, ilgisizlik ve bakımsızlık yüzünden her geçen gün biraz daha yok oluyor.
TARİHİ KİLİSE KADERİNE TERK EDİLMİŞ DURUMDA
Tuşba ilçesine bağlı Çitören Mahallesi açıklarında yer alan ve halk arasında ‘Martı Adası’ olarak da bilinen Çarpanak Adası, ilkbaharla birlikte yeniden can buldu. Badem ağaçlarının çiçek açtığı, martıların yoğun olarak ürediği ada; fotoğraf tutkunlarını, yerli ve yabancı turistleri ağırlarken, tarihi dokusu ise sessizce çöküyor.
TAMAMEN YOK OLMA TEHLİKESİYLE KARŞI KARŞIYA
Adanın en yüksek noktasında yer alan kilise, zamanın, doğa şartlarının ve insan eliyle gelen tahribatın etkisiyle adeta harabeye dönmüş durumda. Çatısı çöken, duvarlarında büyük çatlaklar oluşan ve içyapısı tamamen dökülen yapı, koruma altına alınmadığı takdirde yakın bir gelecekte tamamen yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.
KÜLTÜREL MİRASIN RESTORE EDİLEREK TURİZME KAZANDIRILMASI GEREK
Bölge halkı ve tarihçiler, bu kültürel mirasın restore edilerek turizme kazandırılması gerektiğini belirtiyor. Her yıl yüzlerce ziyaretçinin adaya gelmesine rağmen tarihi yapının kaderine terk edilmiş olması, gölün ortasında sessizce yıkılan bir geçmişe tanıklık ediyor.
YENİDEN HAYAT BULMAYI BEKLİYOR
Tarihi ve kültürel değerlerin korunması noktasında yetkililere çağrıda bulunan vatandaşlar kilisenin bir an önce koruma altına alınmasını talep ediyor. Van Gölü'nün bu saklı cennetinde, doğayla tarihin el ele verdiği Çarpanak Adası, sadece martılarla değil, geçmişin izleriyle de yeniden hayat bulmayı bekliyor.