Van’ımızın en güzel karelerinin bir çoğu yaz fotoğraflarından oluşuyor.

Akdamar Adası’nın badem çiçekleri ile bezenmiş hali…

Van Kalesi’nin otları sararmadanki yeşil hali…

Dağların, ovaların yeşil ve çiçeklerle süslü hali…

Kentin cadde, sokaklarıdnan kareler ve gece fotoğrafları…

Van Denizi’nin bir çok farklı bölgedeki manzarası…

Anlayacağınız sayamayacak kadar çok.

Ha kış manzarasını gösteren karaler yok mu?

Var tabi.

Mesela Akdamar Adası sadece yaz değil kış fotoğrafları ile de gerçekten muhteşem bir manzaraya sahip.

Bunun gibi kışın çok yakıştığı alanlarımız çok.

Ama gölgede kalıyor.

Çok önemsenmiyor.

Hem neden önemsensin ki?

Genel manada kış Van’a çok yakışmıyor.

Aslında yapı itibariyle yakışması gerekiyor.

Öyle olmalıydı.

Norveç, İsveç, Danimarka gibi ülkelerin şehirlerinde kar manzaralarının bizde de olması lazımdı?

Karın beyaz güzelliğinin ve romantizminin burada da görülmesi lazımdı.

Ama maalesef kış ile birlikte Van’da bir güzellikten ziyade bir mağduriyet oluşuyor.

Kış ve Van deyince benim aklımda hep erimeyen karlar, çamurlu sokaklar, kaygan kaldırımlar, gri ve renksiz bir şehir canlanıyor.

Oysa ki kış aylarında estetik güzellik, alt yapı ve üst yapı eksiklikleri olmasaydı biz de sevebilir, 6 aylık üşüme sürecimize rağmen biz de kışa alışabilirdik.

Ama kış bize hem soğuğu hem de keşmekeşi ve kirliliği hatırlatıyor.

Lakin.

Bu kentin kış aylarında düşünmesi gereken çok şey var.

Ama…

Bunları konuşmadan önce Van’ın kışın yaşadığı bu mağduriyetlerin kesin süretle artık sona ermesi gerektiğini ifade etmek gerek.

Bunun da yolu belli.

Karla doğru bir mücadele, alt yapının uygun hale getirilmesi ve şehrin gerçek manada imar anlamında derlenip toparlanması…

Bunlardan sonra yapacak çok şey var.

Birincisi ve son dönemlerin en çok konuşulan konusu Van Gölü Ekspresi.

Doğu Ekspresi ve Van Gölü Ekspresi’nin kar içindeki fotoğrafları her kış yayınlanıyor.

Belgesellik görüntüler ve kartpostallık fotoğraflar paylaşılıyor.

Bakınca ben de o trende olsam şöyle karlar arasında yolculuk yapsam diyorsunuz.

Ama o ekspres Van’a gelmiyor.

Doğu Ekspresi son durağı olan Kars’a gidiyor. Çok yolcu taşıyor. Çok kazandırıyor. Çok büyük bir ilgi görüyor ama Van Gölü Ekspresi turistik bir ekspres olamıyor.

Yıllardır konuşuluyor.
Ama olmuyor.

Olmayan başka şeyler de var.

Kayak konusunda istediğimizi yapamadık.

Abalı bir türlü olmadı, olamadı.

Yapıldı, etti.

Yıllar sonra yerinin, konumunun falan yanlış olduğu anlaşıldı.

Oysa ki çok acayip iyi yerler varken.

Orası seçildi.

Abalı bir türlü tam olarak hizmet veren bir yer olamadı.

Olsaydı Kars gibi, Erzurum gibi kışın Van’da da müthiş bir kayak hareketliliği olacaktı.

Sonrası…

Hep dediğimiz kış aylarındaki kongre merkezi olma hayali.

Bu kent iyi/kötü de olsa hava ve yolcu trafiğine sahip.

Her yerden ulaşım yapılabilir.

Türkiye’nin dört bir yanında sempozyum, kongre, iş buluşmaları, etkinlikler yapılıyor.

Bakıyorum bölgede de ülkede de en az etkinlik Van’da var sanki.

Sadece YYÜ’de olanları söylemiyorum.

Kentin otellerinde ve diğer merkezlerinde yapılanları söylüyorum.

Oysa ki kent buna uygun.

Kış aylarında insanların şöyle manzarasına doyamayacağı alanlar çok.

Uygun tesisler olsa, konaklama imkanı zaten var.

Bir sürü kongre buluşması burada olur oysa.

Bu da kışın da kazanç demek.

Falan…

Anlayacağınız kış için hayallerimiz çok.

Ama bu hayalleri kuracak kadar güvenemiyoruz ki kendimize.

Kent bir türlü kışın mağduriyetinden kurtulamıyor ki.

Önce bu sorunları çözecek.

Sonra kışın ne yapılır diye uzun uzun düşünecek harekete geçeceğiz.

Ama öyle yavaş yavaş olacak bir şey değil.

Çünkü bu işi farkedenler kazanmaya başladı.

Herkes çoktan harekete geçti.

Biz sona kaldık yine.