Sen her gece benim rüyalarıma girsen ne çıkar, girmesen ne çıkar. Ben çoktan ağlamışım sen rüyalarda olsan ne çıkar. Ben yüreğimi çoktan sürgüne yollamışım. Bazen gitmek, ardında bırakmak alışılmış terk etmek öyle bir cesaret ister ki, kalmaktan çok daha zor gelir. Çünkü gitmek bilinmezliğe yürümektir, ama insan bazen gitmeden büyüyemez.

Bazen kalmak insanı tüketir, bir döngüde sıkışıp kalmak, seni senden uzaklaştırır. İşte o anlarda gitmek, sadece bir tercih değil bir mecburiyet olur. Her gidiş başkaldıranı, bir yeniden doğuşun işaretidir. Gitmek, bilinmezliğe 'hazırım' demektir. Kendinle baş başa kalmayı göze almaktır. Büyümek için en iyi fırsattır belki de. Çünkü bazen gitmek, kalmaktan daha cesur bir harekettir.

Herkes kalmanın gücünden bahseder, direnmenin vazgeçememenin öneminden... Oysa kimse kolay kolay söyleyemez, gitmenin en büyük cesaret olduğunu. Bildiklerinden, ezberinden kopmanın gitmek olduğunu, kalmak bilin diktir, tanıdıktır, konfordur. Ama gitmek...

Ankara'da güvercin kümesinde tutulan engelli çocuk kurtarıldı!
Ankara'da güvercin kümesinde tutulan engelli çocuk kurtarıldı!
İçeriği Görüntüle

Gitmek, bilinmezliği adım atmaktır. 'Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan'. Der ya Yahya Kemal Beyatlı bu dizede de ne bir veda vardır, ne de bir uğurlama. Sessizce bir gidiş vardır. Kimseye görünmeden, biraz kırgınlık ve biraz suskunluk vardır.

Her gidiş bir seçimdir. Kimi geçmişten kaçar, kimi geleceği merak eder. Liman aynı kalır. İnsanlar gelir, içer... Ama o gemi, meçhule yol aldı mı bir kez ayrıldı mı, bir daha dönmez. Çünkü insan bazen sadece gitmek ister. Sebepsizce, nedensizce, sadece gitmek... Çünkü meçhul her zaman olduğumuz yerden daha büyüleyicidir ve belki de en cesareti meçhule gitmektir.

Kaynak: HABER MERKEZİ