Türkiye’nin en büyük gölü olan Van Gölü, eşsiz doğası ve serin sularıyla havaların ısınmasıyla birlikte hem Vanlıların hem de turistlerin uğrak noktası haline geldi. Her yıl olduğu gibi bu yıl da göl kıyılarındaki insan hareketliliği beraberinde çevre sorunlarını getirdi. Özellikle Edremit ve Tuşba kıyıları başta olmak üzere birçok noktada çöplerin artması, gölün doğal yapısını tehdit ederken, sinek ve haşere sayısında da ciddi bir artış yaşanıyor. Göl kıyısına piknik ve serinlemek amacıyla gelen vatandaşların ardından bırakılan plastik atıklar, yiyecek artıkları ve diğer çöpler, sadece doğayı değil halk sağlığını da tehdit ediyor. Edremit ve Tuşba sahil şeridinde yaşayan vatandaşlar, bu yıl sinek sayısında gözle görülür bir artış olduğunu belirtirken, vatandaşlar ilaçlama çalışmalarının yetersiz kaldığını ve yetkililerin daha sıkı önlem alması gerektiğini ifade ediyor. Konuyla ilgili Şehrivan’a konuşan Vangölü Aktivistleri Derneği Başkanı Dilruba Ercan, Van Gölü’nün korunması gerektiğine dikkat çekerek, “Van Gölü kirlenmesin, mavi kalsın!” dedi.

ERCAN: HAVALAR ISINMAYA BAŞLAYINCA VAN GÖLÜ KIYISINDAKİ YOĞUNLUK ARTINCA KİRLİLİK DE ARTTI

Başkan Ercan, yazın gelmesiyle birlikte Van Gölü kıyısında oluşan yoğunluğa dikkat çekerek, “Yaz mevsiminin gelmesi ve havaların iyice ısınmasıyla birlikte Van Gölü çevresindeki insan yoğunluğu artarken, ne yazık ki çevre bilinci hala yeterli seviyeye ulaşabilmiş değil. Bu bilinç eksikliği, beraberinde kontrolsüz bir çevre kullanımı ve ciddi kirlilik sorunlarını getiriyor. Mevsimsel etkiler de bu sürecin bir parçası olmakla birlikte, yaşanan çevresel bozulmaların en büyük nedeni doğrudan insan kaynaklı kirlilik. İnsanlarımız gölün Bu yüzden değerimiz olan Van Gölü kirleniyor” dedi.

VAN GÖLÜ KIYISINDAKİ KİRLİLİK HAŞERE VE SİNEKLER İÇİN YUVA HALİNE GELİYOR!

Van Gölü kıyısında artan sinek ve haşere yoğunluğuna değinen Ercan, “Van Gölü çevresine bırakılan atıklar ve çöpler yalnızca görüntü kirliliğine yol açmakla kalmıyor, aynı zamanda haşere ve sinekler için birer yuva haline geliyor. Bu durum, bölgede sinek yoğunluğunu arttırarak halk sağlığını da tehdit eder hale geliyor. Ne yazık ki, atık miktarı arttıkça ilaçlama ve diğer önlem süreçleri de yetersiz kalıyor. Özellikle Edremit, Tuşba olmak üzere göle kıyısı olan pek çok yerde bu tabloyla karşı karşıya kalıyoruz. Bu tablo Van’a yakışmayan bir tablodur” diye konuştu.

YAŞANAN KİRLİLİK VAN GÖLÜ’NÜN EKOSİSTEMİNİ NASIL ETKİLİYOR?

Ercan, yaşanan kirliliği göl ekosistemini nasıl etkileyeceğini açıklayarak, “Van Gölü gibi özel ve korunması gereken bir doğa harikasının bu denli sahipsiz kalmasının etkileri olur. Van Gölü, nadir bir ekosisteme sahip. Ancak bu eşsiz doğa harikası sahipsiz bırakılırsa, göl çevresinde yaşayan endemik türlerin yok olması kaçınılmaz hale gelir. Bu da ekolojik bir çöküşü beraberinde getirir. Ekolojik dengenin bozulması sadece doğayı değil; aynı zamanda bölgenin ekonomik ve turistik değerini de derinden sarsar” ifadelerini kullandı.

YEREL YÖNETİM VE BELEDİYELERİN SORUMLULUĞU BÜYÜK!

Sahil temizliği ve çevre düzenlemesinde yerel yönetim ve belediyelerin sorumluluğunun büyük olduğunu dile getiren Ercan, “Yerel yönetimlerin ve belediyelerin sahil temizliği ve çevre düzenlemesi konusunda sorumluluğu büyük. Bu noktada yerel yönetimler sürecin kilit noktasını oluşturuyor. Ancak uzun vadeli planlama eksiklikleri, yeterli sayıda personelin olmayışı ve yetersiz bütçeler, belediyelerin bu alandaki çalışmalarını sekteye uğratıyor. Bu nedenle sadece resmi kurumların değil, tüm toplumun bu sürece katılması büyük önem taşıyor” diye aktardı.

Vanspor başkan yardımcısı Gökırmak’tan Sabancı’ya forma jesti!
Vanspor başkan yardımcısı Gökırmak’tan Sabancı’ya forma jesti!
İçeriği Görüntüle

ERCAN: “BEN NE YAPABİLİRİM?” SORUSU TÜM VATANDAŞLARIN ZİHNİNDE YER ETMELİ

Ercan, vatandaşın bu süreçte nasıl bir rol üstlenmesi gerektiğini aktararak, “Halk, hem bu çevre sorunlarının bir parçası hem de çözümün ta kendisidir. Sosyalleşme kültürünü çevreye zarar verecek şekilde değil, bilinçli bir şekilde gerçekleştirmek gerekiyor. “Ben ne yapabilirim?” sorusu her bireyin zihninde yer etmeli. Biz başta olmak üzere birçok kurum, belediye ve sivil toplum kuruluşu çevre bilincini artırmak için çeşitli etkinlikler düzenliyoruz. Vatandaşların bu sürece daha fazla dahil olması, yalnızca doğaya değil yaşadıkları kente de katkı sunacaktır” dedi.

ERCAN’DAN ÇAĞRI: “VAN GÖLÜ ALAN BAŞKANLIĞI” UYGULAMASI HAYATA GEÇİRİLMELİ!

Alınması gereken tedbirleri dile getiren Ercan şunları söyledi: “Kısa vadede çevre kirliliğini önlemek için yaptırımı yüksek cezaların uygulanması, çağın ve bilimin gerektirdiği yeni yöntemlerle kampanyaların desteklenmesi büyük önem taşıyor. Uzun vadede ise, dernek olarak talep ettiğimiz “alan başkanlığı” uygulamasının hayata geçirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Kurumlar ve STK’ların birlikte hareket etmesi, halkı da bu sürece dâhil etmenin önünü açacaktır. Ayrıca, çevre bilinci eğitim sisteminde ayrı bir başlık altında özenle işlenmeli, çocuklarımıza daha küçük yaşlardan itibaren doğa sevgisi ve sorumluluk bilinci kazandırılmalıdır.”

VAN GÖLÜ KİRLENMESİN, MAVİ KALSIN!

Van Gölü’nün korunması gerektiğinin altını çizen Ercan, “Van Gölü, yalnızca bölgenin değil, ülkenin ve hatta dünyanın sahip olduğu ender ekosistemlerden biri. Bu değerli alanın kirlenmesi; doğayı, insan sağlığını ve geleceğimizi tehdit ediyor. Bu yüzden “bilinçli birey, sorumlu kurum, doğru karar ve kararlılıkla” hareket etmeliyiz. Van Gölü kirlenmesin, mavi kalsın! Lütfen hepimiz Van Gölü’ne sahip çıkalım ve kirletmeyelim. Dünyada bir Van Gölü daha yok. Buna göre hareket edelim” şeklinde konuştu.

Muhabir: FATMA NUR POLATCAN-ZENÜN YEŞİL