Van Gölü Havzası’nda iklim değişikliğinin etkisi her geçen gün daha fazla hissediliyor. Kentte yağışların azalması, buharlaşmanın artması ve su kaynaklarının giderek tükenmesi, bölgeyi ciddi bir su kriziyle karşı karşıya bırakıyor. Van Gölü’nün kapalı bir havza olması nedeniyle dışarıdan su takviyesi alamazken, bu durum birçok alanda risk oluşturuyor. İçme suyu kaynaklarının rezervlerinin de iyice düştüğü süreçte su kayıplarının oranının yüzde 40-50 civarında olduğu ifade edilirken havzanın alarm veren durumu bir kez daha gündeme geldi. Kentin sıcak havasının etkisine girdiği ve kuraklığı yeniden yaşamaya çalıştığı süreçte konuyla ilgili Şehrivan’a konuşan inşaat yüksek mühendisi Faruk Görünüş, Van’da yağışların son 10 yılda yüzde 15 azaldığını belirterek, acil şekilde ‘Su Yönetimi Master Planı’nın hayata geçirilmesi gerektiğini dile getirdi.
GÖRÜNÜŞ: VAN GÖLÜ HAVZASI ALARM VERİYOR
Görünüş, Van Gölü Havzası’nın karşı karşıya olduğu tehlikeleri dile getirerek, “Van Gölü Havzası alarm veriyor. Van Gölü Havzası’nda yıllardır göz ardı edilen iklim değişikliği etkileri, bugün bölgeyi ciddi bir su kriziyle karşı karşıya bırakmış durumda. Yağışların azalması, buharlaşmanın artması, yeraltı su seviyelerinin düşmesi ve kayıp-kaçak oranlarının yüksekliği Van’ın su geleceğini tehdit eden başlıca unsurlar hâline gelmiş bulunuyor. Su kaynakları giderek kuruyor, tehlike derinleşiyor.” dedi.
VAN GÖLÜ HAVZASI KURUYOR!
Van Gölü Havzasının kapalı bir havza olmasını değerlendiren Görünüş, “Van Gölü Havzası hidrolojik olarak kapalı bir sistemdir. Bu, havzaya dışarıdan hiçbir nehir, akarsu veya yüzeysel su girişi olmadığı anlamına gelir. Havzanın tek besin kaynağı yağmur ve kar sularıdır. Ancak son yıllarda iklim krizinin etkisiyle bu doğal döngü bozulmuş, su dengesi açık vermeye başlamıştır.” ifadelerini kullandı.
VAN’DA SON 10 YILDA YAĞIŞLAR YÜZDE 15 AZALDI
Van’da son 10 yılda yağış miktarının yüzde 15 düştüğünü aktaran Görünüş, “Yağış azaldı, buharlaşma arttı. Su dengesi bozuldu. Meteorolojik veriler, Van’ın giderek daha kurak ve sıcak bir iklime sürüklendiğini gösteriyor. Son 10 yılda yıllık ortalama yağış miktarı yaklaşık yüzde 15 oranında azaldı. Aynı dönemde yıllık buharlaşma oranı yüzde 20’nin üzerinde arttı. Bölgeye yılda ortalama 350-400 milimetre yağış düşerken, buharlaşma 1200 milimetreyi aşmış durumda. Bu da havzanın her yıl ciddi miktarda net su kaybına uğradığını ortaya koyuyor” diye konuştu.
VAN’IN İÇME SUYU İHTİYACINI KARŞILAYAN KAYNAKLARDA DÜŞÜŞ VAR!
İçme suyu ihtiyacını karşılayan kaynaklarda düşüş olduğunu belirten Görünüş şunları söyledi: “Van’ın içme suyu ihtiyacını karşılayan kaynaklarda tehlikeli düzeyde düşüşler yaşanıyor. Gürpınar ilçesindeki kaynakların debisi yaz aylarında ciddi oranda azalıyor. Bahçesaray’daki Müküs Çayı, uzun yıllar boyunca yüksek debisiyle bilinse de son yıllarda kar örtüsünün azalması ve iklimin değişmesi nedeniyle zayıfladı. Gözlemlere göre bazı dönemlerde debi, geçmiş yılların yarısına kadar düşüyor. Bu durum yalnızca kırsal bölgeleri değil, Van şehir merkezindeki içme suyu arzını da riske atıyor.”
“VAN’DA YERALTI REZERVLERİ DE RİSK ALTINDA”
Görünüş, yeraltı rezervlerinin de risk altında olduğunun altını çizerek, “Yalnızca yüzey suları değil, yeraltı rezervleri de ciddi risk altında. Yukarıkaymaz, Erçek, Göllü ve Bardakçı gibi mahallelerde yeraltı su seviyeleri belirgin şekilde azalmıştır. Bu kaynakların bir kısmı, kurak yıllarda kullanılmak üzere ayrılan rezerv akiferlerdir. Ancak bu rezervler dahi artık aktif kullanıma girmiş durumda. Van’ın jeolojik yapısı nedeniyle yeraltı suyunun kendini yenileme süreci çok yavaş. Bugün sondajlarla çekilen bir aylık su, belki 30-40 yıl sonra ancak yerine gelebilecektir.” dedi.
VAN’DA KAYIP-KAÇAK ORANI YÜZDE 50’YE DAYANDI
Van’da kayıp-kaçak oranının yüzde 50’ye dayandığını belirten Görünüş, “Van genelinde içme suyunun yaklaşık yüzde 40-50’si kayıplar nedeniyle boşa akmaktadır. Bu oran; Almanya’da yüzde 6, İstanbul’da yüzde 22 civarındayken, Van için ciddi bir açığa işaret etmektedir. Ayrıca yağmur suyu toplama sistemleri teknik olarak zorunlu olmasına rağmen, uygulamada aktif olarak kullanılmamaktadır.” ifadelerini kullandı.
VAN’IN İKLİMİ DEĞİŞİYOR: AKDENİZ İKLİMİNE BENZEMEYE BAŞLADI
Van’ın ikliminin değiştiğini aktaran Görünüş, “İklim modelleri Van’ın giderek Akdeniz iklimine benzer sıcak ve kurak bir modele kaydığını ortaya koyuyor. Bu değişim, tarım, hayvancılık, sanayi üretimi, gıda güvenliği, ekonomik sürdürülebilirlik üzerinde yıkıcı sonuçlar doğurabilir. Suya erişimin azalması, kırsal bölgelerde yaşayan nüfusu kent merkezlerine veya batı illerine göçe zorlayabilir. Bu göç dalgası hem bölgesel demografiyi hem de kamu hizmetleri üzerindeki baskıyı artıracaktır.” şeklinde konuştu.
“SU TASARRUFU SAĞLAYANLARA VERGİ İNDİRİMİ UYGULANMALI”
Görünüş, suyun tasarruf edilmesi için gereken önlemleri belirterek, “Gri su sistemleri kurulmalı. Yeşil bina sertifikaları teşvik edilmeli. Sanayi kuruluşlarına geri kazanım zorunluluğu getirilmeli. Musluklara perlatör takılmalı, duş süresi azaltılmalı. Çocuklara su bilinci eğitimi verilmeli. Farkındalık kampanyaları düzenlenmeli. Su tasarrufu sağlayanlara vergi indirimi uygulanmalı. Aşırı tüketenlere kademeli tarife sistemi getirilmeli” diye aktardı.
GÖRÜNÜŞ’TEN ÇAĞRI: SU YÖNETİMİ MASTER PLANI ACİLEN HAZIRLANMALI
Alınması gereken tedbirleri dile getiren Görünüş, “Su Yönetimi Master Planı acilen hazırlanmalı. Kayıp-kaçak oranı yüzde 20’nin altına indirilmeli. Yağmur suyu hasadı uygulaması denetlenerek zorunlu hale getirilmeli. Müküs ve benzeri kaynaklar için altyapı projeleri başlatılmalı. Yeraltı su seviyeleri aylık izlenmeli, kritik eşikler tanımlanmalı. Salma sulama yasaklanmalı, damla sulama teşvik edilmeli. Su tüketimi yüksek bitkiler yerine kuraklığa dayanıklı ürünlere geçilmeli. Meraya dönüş ve hayvan sayısı kontrolü uygulanmalı.” dedi.





