Gastronomi turizminde her geçen gün adından daha fazla söz ettiren Van mutfağı, taşıdığı tarihi miras ve eşsiz lezzetleriyle ön plana çıkıyor. Urartulardan Osmanlı’ya kadar birçok medeniyetin izlerini barındıran bu mutfak, Van’ın tarihini, coğrafyasını ve yaşam biçimini yansıtan zengin bir lezzetle dikkat çekiyor. Süt ürünleri, et yemekleri ve endemik otlarla hazırlanan doğal ve sade tarifleriyle dikkat çeken Van mutfağı, gastronomi turizmi açısından da güçlü bir potansiyele sahip. Bu önemli mutfak kültürünün korunması ve tanıtılması, sadece kalkınma değil, kültürel sürdürülebilirlik açısından da hayati bir rol taşırken, Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği (TÜRES) Van Şube Başkanı ve Öz Pulatlar Unlu Mamuller İşletmecisi Sinan Pulat, Türk Mutfağı Haftası kapsamında yaptığı açıklamada, “Şimdi değilse de mutlaka yarın” diyerek Van mutfağına olan inancını dile getirdi.

BAŞKAN PULAT: VAN’A GELEN TURİST YEMEK YEMEDEN DÖNMÜYOR

Başkan Pulat, Van mutfağının önemine dikkat çekerek, “Van mutfağı çok önemli. Çünkü günümüzde gastronomi turizmi dünya çapında çok önemli bir yere sahip. Biz de Van’da gastronomi turizmini güçlü bir noktaya taşımak istiyorsak, Van mutfağını çok ciddiye almalıyız. Van’a gelen yerli ve yabancı turistler, yemek yemeden geri dönmüyor. Bir tarihi yapıyı ya da doğal güzelliği internetten açıp görebilirsiniz ama bir yemeği sadece fotoğrafına bakarak tanıyamazsınız. Onu tatmanız gerekir. İşte bu yüzden Van mutfağı, turizm açısından son derece kıymetli bir yere sahip. Bu benim için çok değerli ve bu değerin her zaman korunması gerektiğine inanıyorum. Bu noktada herkese sesleniyorum: Lütfen Van mutfağını tanıtalım, önemini fark edelim ve sahip çıkalım” ifadelerini kullandı.

TARİHİ VE KÜLTÜREL BİR MİRAS: VAN SOFRASI…

Van mutfağının geçmişin izlerini taşıdığını belirten Pulat, “Van mutfağı, bölgenin tarihini ve kültürünü çok iyi yansıtıyor. Çünkü bu mutfak çok farklı medeniyetlerin izlerini taşıyor. Medler, Abbasiler, Urartular, Ermeniler, Yahudiler, Türkler ve Kürtler… Bu kültürler sadece tarihte değil, Van sofrasında da kendine yer bulmuş. Sofra adabından yemeklerin çeşitliliğine kadar, Van mutfağı adeta tarihsel bir mozaiği temsil ediyor. Van mutfağı, diğer bölge mutfaklarından çok farklı. Bizde süt ve süt ürünleri, tahıl ve özellikle kırmızı et ön planda. Zeytinyağlılar ve ot çeşitleri fazla yer tutmaz. İlkbaharda çıkan endemik otları tüketen bir toplumuz ama genel olarak sadelikten yanayız. Burada yediğiniz her yemeğin gerçek tadını alırsınız. Acı, tuz ya da baharatla bastırılmaz. Sade, lezzetli ve kaliteli bir mutfak” dedi.

UNUTULMAYA YÜZ TUTMUŞ ÇOK SAYIDA LEZZETİMİZ VAR!

Pulat, Van’da unutulmaya yüz tutmuş çok sayıda lezzetin olduğunu dile getirerek, “Van kahvaltısı bugün dünya çapında tanınan bir marka hâline geldi. Ancak ne yazık ki Van mutfağının diğer unsurları aynı ilgiyi göremiyor. Henüz bu alanda yolun başındayız ama emin adımlarla ilerlediğimizi düşünüyorum. Çünkü kahvaltı başlı başına bir öğün ve dünyada bir öğün olarak ünlü olan tek şehir Van. Unutulmaya yüz tutmuş çok sayıda lezzetimiz var. Bu lezzetleri gün yüzüne çıkarmaya çalışıyoruz. Evlerde bile artık pişmeyen birçok güzel yemeği yeniden menülerimize koyuyoruz” diye konuştu.

KENDİ MUTFAĞIMIZI TANIMADAN DÜNYAYA AÇILMAK ZOR

Tanıtımın önemine dikkat çeken Pulat, “Adem Şef, Mencel gibi mekânlarda, Safiye’de sunulan tatlılarla bu yemekleri yeniden yaşatıyoruz. Van mutfağı uluslararası platformlarda henüz yeterince tanıtılmıyor. Daha önce bu konuyu sizinle de paylaşmıştım, hatta gazeteye de taşımıştınız. Ama tekrar altını çizmek istiyorum: Önce biz kendi mutfağımızı tanımalıyız, sonra ülke genelinde ve ardından uluslararası arenada tanıtmalıyız. Yolculuğumuz buradan başlıyor” şeklinde konuştu.

“VAN MUTFAĞINA SAHİP ÇIKILMAYA BAŞLANDI”

Van mutfağının sahiplenmesi gerektiğinin altını çizen Pulat şunları aktardı: “Van mutfağı artık hak ettiği ilgiyi görmeye başladı. Adem Şef’in Norduz sofrasında başlattığı süreçten sonra onunla birlikte çalışan ve sonra kendi yerlerini açan gençler, bu mutfağın sahiplendiğini gösteriyor. Bu bizim için çok gurur verici. Van mutfağının korunması ve gelecek nesillere aktarılması için bilinçli bilgilendirme yapılmalı. Üniversitelerde, liselerde gastronomi okuyan öğrencilere yönelik etkinlikler düzenliyoruz. Onlara önce kendi mutfaklarını tanımaları gerektiğini anlatıyoruz. Çünkü mutfağı yaşatmak için önce onu anlamak ve sahiplenmek gerekiyor.”

PULAT’TAN ÖNERİ: VAN’DA BİR GASTRONOMİ PLATFORMU KURULMASI ŞART

Pulat, gastronomi turizmi için ‘gastronomi platformunun kurulmasının şart olduğunu belirterek, “Gastronomi turizmi adına atılacak adımlar belli. Aslında “Van Kültür Yolu Festivali” bu tür çabaların güzel bir örneği. Ama yerelde ve ulusalda çok daha fazla çalışma yapılmalı. Van’da bir gastronomi platformu kurulması şart. Üniversite, STK’lar, odalar, kaymakamlık, belediyeler ve ilgili kurumlarla birlikte bu platformun hayata geçirilmesi, Van mutfağının geleceği açısından büyük önem taşıyor” ifadelerini kullandı.

“GELECEK NESİLLERE AKTARMAK İÇİN EĞİTİM ŞART”

Pulat, kentteki STK’ların Van mutfağı için birlik ve beraberlik içerisinde olması gerektiğini belirterek, “Herkes elini taşın altına koyarsa, Van mutfağını tanıtmada hedeflerimize ulaşırız. Şu an bazı şeyler göz ardı ediliyor ama ben umutluyum. Biz bu mutfağı iyi bir yere taşıyacağız. Kurumlar, STK’lar ve yerel yönetimler birlikte hareket etmeli. Doğru ürünler, doğru reçeteler ve doğru mekânlarla iş birliği yapılmalı. Ancak bu şekilde Van mutfağını koruyabiliriz. Eğitimler, seminerler düzenlenmeli. Coğrafi işaretli ürünlerin üretimi desteklenmeli. Sosyal medyada maalesef bilgi kirliliği var. Yalnızca belli başlı doğru kaynakların verdiği bilgiler kıymetli. Bilinçli insanların içerik üretmesi çok değerli. Ama ne yazık ki her içerik doğruyu yansıtmıyor. Bu yüzden dikkatli olmak gerekiyor” dedi.

HAK-İŞ Başkanları Van’da buluştu: Gündem işçi kıyımı!
HAK-İŞ Başkanları Van’da buluştu: Gündem işçi kıyımı!
İçeriği Görüntüle

BAŞKAN PULAT: HEDEFİMİZ VAN MUTFAĞINI İYİ YERLERE GETİRMEK

Pulat, hedeflerinin Van mutfağını iyi yerlere taşımak olduğunun altını çizerek sözlerini şöyle tamamladı: “Son olarak, Van mutfağına sahip çıkmak için doğru reçeteler, doğru ürünler ve coğrafi işaretli değerler korunmalı. Ana kaynağımız neyse, o özü kaybetmeden mutfağımızı yaşatmalıyız. Şeflerin bu alandaki katkıları da çok değerli. Örneğin Mencel’de, Adem Şef’te Van ürünleriyle yapılan yenilikçi tarifler Van’a mal ediliyor. Badem Şerbeti gibi yeni tarifler festivallerle birlikte mutfağa kazandırılıyor. Bu dayanışma sürdükçe Van mutfağı da büyümeye devam edecek. Hedefimiz; hep birlikte, el ele vererek Van mutfağını daha iyi yerlere taşımak. Şimdi değilse de, mutlaka yarın.”

Muhabir: FATMA NUR POLATCAN - ŞABAN BEYAZSAÇ