Bölgedeki birçok kentte tarihi kilise ve yapıların yıllarca sahipsiz bırakılması, bölgenin kültürel mirasının yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmasına neden oluyor. Bölgedeki önemli tarihi yapılar, özel mülkiyet sorunları nedeniyle uzun yıllar boyunca ihmal ediliyor ve restore edilmeden harabe hale geliyor. Van’daki Yedi Kilise ve Diyarbakır’daki Surp Sarkis Kilisesi, bu anlamda aynı kaderi paylaşıp, özel mülkiyetten dolayı sürecin ne kadar uzun sürdüğüne dikkat çeken yapılar olarak biliniyor.

VAN’DAKİ YEDİ KİLİSE’NİN SAHİBİ GAZETECİ FATİH ALTAYLI ÇIKTI!

Van’da 8. ve 11. yüzyıllar arasında inşa edildiği bilinen Yedi Kilise, tarihi ve kültürel değeri büyük bir yapı olmasına rağmen yıllardır kaderine terk edilmiş durumda. Restorasyondan mahrum kalan Yedi Kilise, 2011 yılında Van’da yaşanan yıkıcı depremden sonra daha fazla tahrip oldu. 2012 yılında deprem sonrası hasar gören kilisenin restorasyon çalışmaları için İl Kültür Müdürlüğü, tapu kaydına ulaşmaya çalışırken, kilisenin tapusunun Hüsamettin Altaylı’ya ait olduğunu keşfetti. Kilisenin tapusunun, Hüsamettin Altaylı’nın torunu olan gazeteci ve yazar Fatih Altaylı’da olduğu ortaya çıktı.

YEDİ KİLİSE ÖZEL MÜLKİYET SORUNU NEDENİYLE ONARILMADI!

Gazeteci Fatih Altaylı, 2012 yılında gazetecilere yaptığı açıklamada, restorasyon çalışması sürecini sonradan öğrendiğini belirterek, “Kilisenin tapusu bende. Dedeme aitti orası. Dedemden babama kaldı, babam ölünce de bana kaldı. 40-50 yıl önce dedem oradaki kiliseleri tamir ettirmişti yıkılmasın diye. Bir daha kimse ellemedi, öylece kaldı. Köy de bize ait. Ama ne gidiyorum ne görüyorum, haberim yok. Van'a uzun süredir gitmedim. Bu olaydan da sizin sayenizde haberim oldu” dedi.

DİYARBAKIR’DAKİ SURP SARKİS KİLİSESİ’NDE BU SENE RESTORASYON ÇALIŞMASINA BAŞLANDI!

Benzer bir süreç, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde bulunan ve Ermenilerin ruhani merkezi olarak kabul edilen Surp Sarkis Ermeni Kilisesi için de yaşandı. Özel mülkiyet nedeniyle yıllarca restore edilemeyen bu kilise, nihayet bu yılın Haziran ayında onarım sürecine alındı. Ancak bu kilise de yıllar süren ihmal nedeniyle önemli kısımları tahrip olmuş durumda. Diyarbakır’daki Surp Sarkis Kilisesi için restorasyon başlamışken, Van’daki Yedi Kilise’nin hâlâ aynı kaderi paylaşması, bölgedeki kültürel mirasın korunması konusundaki eksiklikleri gözler önüne seriyor.

ÖZEL MÜLKİYET, RESTORASYON ÖNÜNDE ENGEL!

Van, Diyarbakır ve çevresindeki tarihi yapılar, yıllardır bakımsızlık nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Konuyla ilgili Şehrivan’a konuşan Van Çevre, Tarihi Eserleri Koruma, Araştırma ve Geliştirme Derneği Başkanı Ali Kalçık, özel mülkiyette bulunan kiliselerin ve diğer tarihi yapıların sahipsiz bırakıldığını, bu durumun da restorasyon sürecini engellediğini söyledi. Bölgede kültürel mirasın korunması için ciddi adımlar atılması gerektiğini belirten Başkan Kalçık, yetkililere bu konuda çağrıda bulundu.

BAŞKAN KALÇIK: VAN, DİYARBAKIR VE ÇEVRE İLLERDEKİ TARİHİ YAPILAR SAHİPSİZ BIRAKILIYOR

Başkan Kalçık, özel mülkiyet statüsündeki tarihi yapıların yıllarca restore edilmemesine tepki göstererek, “Van, Diyarbakır ve çevre illerdeki tarihi yapılar uzun zamandır sahipsiz bırakılıyor. Bu, sadece özel mülkiyet statüsündeki yapılar için geçerli değil, aynı zamanda birçok kamusal alan da bakımsızlığa terkedilmiş durumda. Özel mülkiyetteki kiliseler, manastırlar ve diğer tarihi yapılar, bir yandan miras değeri taşırken diğer yandan bakım ve onarım gereksinimleri bulunuyor.” dedi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu, Van’a geldi!
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu, Van’a geldi!
İçeriği Görüntüle

ÖZEL MÜLKİYETTEN DOLAYI TARİHİ YAPILAR YILLARCA RESTORE EDİLMİYOR

Kalçık, bu tarihi yapıların toplumun ortak kültürel mirası olduğuna dikkat çekerek, “Bu yapılar, sahiplerinin inisiyatifiyle bırakıldığından, çoğu kez herhangi bir restorasyon çalışmasına tabi tutulmuyor. Oysa bu yapılar yalnızca özel mülklerin değil, toplumun ortak kültürel mirasıdır. Bu durum, yıllardır göz ardı ediliyor ve bu da bu değerlerin yok olmasına yol açıyor. Eğer daha fazla dikkat gösterilmezse, Van ve çevresindeki tarihi yapılar, zamanla tamamen tahrip olacak ve geriye yalnızca birkaç harabe kalacak.” ifadelerini kullandı.

“DİYARBAKIR’DA OLUMLU BİR ADIM ATILDI, VAN İÇİN DE AYNISI YAPILMALI”

Diyarbakır’daki Surp Sarkis Kilisesi'nin restore edilmesinin Van için örnek teşkil ettiğini belirten Kalçık, “Diyarbakır’daki Surp Sarkis Kilisesi'nin restore edilmeye başlanması, bölgedeki tarihi yapılar için çok önemli bir adım oldu. Bu restorasyon, tarihi ve kültürel mirasların korunması gerektiği konusunda toplumsal bir farkındalık yaratmakla kalmadı. Aynı zamanda bölgedeki turizm sektörünü de katkı sağladı. Van’daki Yedi Kilise’nin de aynı şekilde restore edilmesi, hem şehre değer katacak hem de bölgenin kültürel mirasını gelecek nesillere aktaracaktır. Diyarbakır’daki başarı, Van için de bir örnek teşkil edebilir. Kültürel miras, sadece sahipleri için değil, tüm toplum için önemlidir ve bu mirası koruma sorumluluğu tüm kamuoyunun olmalıdır.” diye konuştu.

YETKİLİLERE ÇAĞRI: TARİHİ YAPILAR KORUMA ALTINA ALINMALI

Kalçık, tarihi eserlerin korunması konusunda duyarlılık çağrısında bulunup, yetkililerin hızlıca harekete geçmesi gerektiğini ifade ederek sözlerini şöyle tamamladı: “Yedi Kilise gibi tarihi yapılar, sadece dini ve kültürel birer simge değil, aynı zamanda tarihin sesini duyurur. Bu yapılar, geçmişi bugüne taşır ve gelecek nesillere bu mirası aktarmak, toplumsal hafızayı canlı tutmak için büyük bir öneme sahiptir. Eğer bu yapılar ihmal edilirse, gelecek kuşaklar bu mirastan mahrum kalacak ve tarih bir kez daha kaybolacaktır. Van’ın kültürel mirasını yaşatmak için Yedi Kilise başta olmak üzere tüm tarihi yapılar, ciddi bir şekilde ele alınmalı ve koruma altına alınmalıdır. Yetkililerin devreye girmesiyle, bu yapılar restore edilmelidir. Eğer bu adımlar atılmazsa, bu önemli tarihi yapıları kaybetme riskiyle karşı karşıya kalacağız.”

YEDİ KİLİSE

Tarihi yapı 5 kiliseden, kiliseye eklenen bir şapel, bir kütüphane ve bir çan kulesinden oluşmaktadır. Bu kiliselerden en eskisi Surp Sophia kilisesidir. Daha geç dönemde 1003 ile 1021 tarihleri arasında Meryem Ana Kilisesi inşa edildi. Rivayetler, Ermeni kral Senekerim-Hovhannes’in 1005 yılında burada Surp Nişan manastırını yani Varagavank’ı inşa ettiği yönünde. III. yüzyılın sonlarına doğru Gayane ve Hripsime adında iki azize Hz. İsa’nın çarmıha gerildiği haçın bir parçasını alıp Van’a getirip buradaki manastırda tutulduğu söylenilir. 2011 yılında Van’da meydana gelen depremde ağır hasar gören, Van’ın önemli tarihi miraslarından biri olan Yedi Kilise, her geçen gün daha fazla zarar görüyor ve acil müdahale bekliyor.

SURP SARKİS ERMENİ KİLİSESİ

Ali Paşa mahallesinde bulunan Surp Sarkis Kilisesi Ermeni Gregoryen Cemaati Vakfı adına kayıtlı olup; Katolik Ermenilere ait bir kilisedir. Kilise, Çeltik Kilisesi ve Hızır İlyas Kilisesi olarak da anılmaktadır. Kilisenin tarihi yazılı kaynakların yetersizliği ve kitabenin olmayışı nedenlerinden ötürü yapılış tarihi bilinmemektedir. Plan ve mimari özelliklerine bakılarak 16. Yüzyıla tarihlendirilmektedir. Yapı bir dönem çeltik fabrikası olarak da kullanılmış olup, günümüzde yıkık ve boş durumdadır. Bitişiğine inşa edilmiş gecekondu sakinleri avluyu evsel amaçlar için kullanmaktadırlar. Kilise; üç nefli bazilikal planlıdır. Dört kemer dizisinin birbirinden ayırdığı beş nefli kilise iki katlı bir yapıdır. Kilisede kullanılan ana yapı malzemesi Diyarbakır yöresine özgü siyah bazalt taştır. Kilise, düzgün kesme taş bloklar kullanılarak yığma yapım tekniğinde inşa edilmiştir. Ana yapı malzemesi olan volkanik bazalt taşına; demir, toprak, ahşap ve kireç harcı, eşlik etmektedir. Duvarlar, sütunlar, sütun başlıkları, kemerler, merdiven basamaklarında, kapı ve pencere lentolarında ayrıca döşemelerde de bazalt taş kullanılmıştır.

Muhabir: FATMA NUR POLATCAN