Türkiye’nin birçok kentinde yaşanan gıda zehirlenmeleri, gıda güvenliği konusundaki denetim eksikliklerini yeniden gündeme taşıdı. Büyük bir tartışma konusu olan sağlıksız üretimler, gıdalar ve bilinçsiz tüketim Van’daki tartışmaları beraberinde getirdi. Kentte gıda ürünlerinin sağlıksız koşullarda taşındığına ve açıkta satıldığına dair görüntülerin de sık sık paylaşıldığı süreçte gıda güvenliği konusu da çokça konuşulan konular arasında yer aldı. Sık sık kurum, kuruluşları ve vatandaşları sağlıklı gıda ve denetiler konusunda uyaran isimlerden biri olan gıda mühendisi olarak çalışan Sedad Bayık’tan konuyla ilgili önemli değerlendirmeler geldi. Yıllardır bu konuda ciddi uyarılar yapan ve gıda güvenliğini önceleyen beyanları bulunan Bayık, Şehrivan aracılığı ile yaptığı değerlendirmede son dönemlerdeki ihmaller, sağlıksız üretim ve satışlar başta olmak üzere birçok konuya değindi. Yaptığı uyarıların yanıtsız kaldığını dile getiren Bayık, yetkilileri acil önlem almaya çağırdı.

VAN’DA HİJYEN KRİZİ: VATANDAŞIN SAĞLIĞI TEHLİKEDE!

Et ve süt ürünlerinin uygun şekilde muhafaza edilmediği durumda ciddi sağlık risklerinin ortaya çıktığını vurgulayan Bayık, “Uygun araçlarla taşınmayan et ve süt ürünleri toz, kir, haşere ve mikroorganizmalarla kolayca temas eder. Özellikle süt ürünleri ve et, uygun şekilde muhafaza edilmezse patojen mikroorganizmalara maruz kalır. Bu durum, E. coli, Salmonella ve Staphylococcus gibi hastalık yapıcı patojenlerin gelişmesine ve toksin üretmesine zemin hazırlar” dedi.

VAN’DA YAPTIRIMLAR CAYDIRICI DEĞİL: “KAPATMA VE RUHSAT ASKIYA ALMA GÜNDEME GELMELİ”

Mevcut yaptırımların caydırıcı olmadığını ifade eden Bayık, “Van’da bu anlamda mevcut yaptırımlar ne yazık ki genellikle yeterince caydırıcı değil. Para cezaları işletme sahipleri tarafından kolayca karşılanabiliyor. Daha caydırıcı olarak; işletmenin kısa süreli kapatılması, uygunsuzluğun tekrarı halinde ruhsatın uzun süreyle askıya alınması, uygunsuzluğun devamı durumunda hapis cezası verilmesi gerekir. Bu yaptırımların yanında kamuoyu da bilgilendirilebilir: İhlal yapan işletmenin adı ve yaptığı ihlal, yerel basında ve belediye/valilik kanallarında duyurulmalıdır” dedi.

BAYIK’TAN VANLILARA ÇAĞRI: TÜKETİCİLER BİRİNCİL DENETÇİ OLMALI

Bayık, vatandaşlara uyarıda bulunarak, “Vatandaşlarımız kendilerini korumak için birincil denetçi olmalıdır. Gıda okuryazarlığı bu nedenle önemlidir. Dikkat etmeleri gerekenler: Etiketli ürünleri tercih etsinler. Etiketsiz ve kaynağı belli olmayan ürünlerden kesinlikle uzak dursunlar. Açıkta satılan ürünleri özellikle et ve süt ürünlerini almasınlar. Soğuk zincire mutlaka dikkat etsinler” ifadelerini kullandı.

YETKİLİLERE ÇAĞRI: GIDA DENETİMİ BİRİNCİ ÖNCELİK OLMALIDIR

Van'da 6 araç birbirine girdi: Yaralılar var
Van'da 6 araç birbirine girdi: Yaralılar var
İçeriği Görüntüle

Bayık, yetkililerin gıda denetimini birinci öncelik haline getirmesi gerektiğini belirterek sözlerini şöyle tamamladı: “Tarım ve Orman Müdürlüğü, belediye ve valilik gıda denetimini birinci öncelik haline getirmelidir. Atılması gereken adımlar: Denetimlerin, işin ehli olan gıda mühendisleri tarafından yapılması, personel sayısının artırılması. Son olarak, Van’da üniversitenin ilgili bölümleri (Gıda Mühendisliği Bölümü, Veteriner Fakültesi), Tarım ve Orman Müdürlüğü ve Valilik işbirliği ile uygun depolama koşullarının geliştirilmesi ve esnafın bilinçlendirilmesine yönelik kısa, orta ve uzun vadeli acil eylem planlarının oluşturulması gerekmektedir.”

BAYIK: NİTELİKLİ PERSONEL YETERSİZLİĞİ VE DENETİM SIKLIĞININ DÜŞÜKLÜĞÜ VAR

Bayık, Van’da gıda denetim eksikliğinin temel sebeplerine değinerek, “Van gibi çevre illerden yoğun göç alan bir şehirde denetim eksikliğinin temelinde genellikle nitelikli personel yetersizliği ve denetim sıklığının düşüklüğü var. Denetimlerde çoğu zaman işin ehli olmayan zabıta memurlarının görev alması da önemli bir sorun. Bir diğer önemli husus ise denetimlerin yalnızca şikâyet odaklı olması; rutin ve caydırıcı denetimlerin yapılmaması da başka bir neden” diye konuştu.

VAN PEYNİRCİLER ÇARŞISI’NDA DENETİM EKSİKLİĞİ: GIDALAR AÇIKTA VE UYGUN OLMAYAN ARAÇLARLA TAŞINIYOR

Özellikle Peynirciler Çarşısı’nda gıdaların açık kasalarda veya uygun olmayan araçlarla taşındığını belirten Bayık, “Van’da peynirlerin yanı sıra bazı etlerin de bu şekilde soğuk zincir olmadan, uygun taşıma koşulları sağlanmadan taşındığına defalarca tanık olduk. Açıkta ve soğutuculu olmayan araçlarla gıda taşımak, gıda güvenliğinin temel kurallarını ihlal eder. Bu durum, gıdaların fiziksel, kimyasal ve biyolojik kontaminasyon riskini en üst düzeye çıkarır” diye aktardı.

ETİKETSİZ VE DENETİMSİZ ÜRÜNLER VANLI TÜKETİCİ İÇİN BÜYÜK TEHDİT

Bayık, Peynirciler Çarşısı gibi kalabalık, kapalı ve denetimsiz satışın yaygın olduğu mekânlarda, ürünlerin etiketsiz olması ve izlenebilirliğin kaybolmasının tüketici açısından büyük bir tehlike olduğunu aktararak, “Peynirciler Çarşısı gibi kalabalık ve ürün çeşitliliğinin bir arada olduğu ortamlarda denetimsiz satış, etiketsiz ürünlerin bulunması ve izlenebilirliğin kaybolması tüketiciler açısından büyük bir risk oluşturuyor. Sıcaklık kontrolünün olmadığı ve hijyenik olmayan sergileme koşulları, mantar ve patojen bakterilerin üremesi için ideal bir ortam yaratıyor. Bu durum hem satıcı hem de tüketici için ciddi tehlike arz etmektedir” şeklinde konuştu.

“SOĞUK ZİNCİR KIRILDIĞINDA MİKROP ÜREMESİ HIZLANIYOR”

Soğuk zincirin kırılmasının özellikle süt ve süt ürünlerinde mikroorganizma üremesini hızlandırdığını dile getiren Bayık, “Soğuk zincirin kırılması, sıcaklığa duyarlı ürünlerde (süt, peynir, yoğurt, et vb.) mikroorganizma sayısının hızla artmasına neden olur. Özellikle yaz aylarında Peynirciler Çarşısı’nda uygun olmayan koşullarda açıkta satılan peynirler üzerinde patojen mikroorganizmaların hızla çoğalmasına ve bu mikroorganizmaların toksin üretmesine zemin hazırlar. Toksin dediğimiz, bildiğimiz zehirdir” ifadelerini kullandı.

HİJYENİK OLMAYAN ARAÇLARLA TAŞINAN GIDALARDA ÇAPRAZ BULAŞMA TEHLİKESİ VAR!

Gıda ürünlerinin hijyenik olmayan araçlarda taşınmasının neden olduğu risklere dikkat çeken Bayık şunları söyledi: “Hijyenik olmayan araçlar, ürünlere çapraz bulaşma yoluyla kirleticileri taşır. Bu durum özellikle Salmonella (ishal, ateş, karın krampı), Listeria monocytogenes (özellikle risk gruplarında menenjit, düşük) ve Campylobacter (ishal) gibi patojen bakterilerin yayılma riskini artırır. Araç zeminindeki kir, pas ve önceki yükten kalan artıklar doğrudan gıdaya geçerek gıda kaynaklı hastalık salgınlarına neden olabilir.”

Muhabir: FATMA NUR POLATCAN-ZENÜN YEŞİL