Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (TÜRK-İŞ) çağrısıyla Türkiye genelinde olduğu gibi Van’da da kamu işçileri meydanlara çıktı. Karayolları 11. Bölge Müdürlüğü önünde bir araya gelen emekçiler, geçim sıkıntısına dikkat çekerek hükümete çağrıda bulundu. TÜRK-İŞ Van İl Temsilcisi Salih Çalımlı’nın yaptığı açıklamada, “Kamu işçisi Van’da da sabrının sınandığını haykırıyor. Bu kentte kiralar uçtu, geçim imkânsız hale geldi. Sadaka değil, hakkımızı istiyoruz” sözleri öne çıktı.

ÇALIMLI: İŞÇİNİN SABRI SINANDI
Çalımlı, işçinin sabrının sınandığını belirterek, “Bugün burada kamuda çalışan işçiler olarak, 2025-2026 yılını kapsayan Toplu İş Sözleşme sürecimizde, hükümet tarafından sunulan kabul edilemez teklifine karşı, tepkimizi hep birlikte dile getirmek için toplanmış bulunuyoruz. Burada, iş yerlerimizin önünden hükümete açık ve net çağrımızdır: Kamu Toplu iş Sözleşme sürecinde biz işçiler, sosyal diyaloğa dayalı, şeffaf ve çözüm odaklı bir yaklaşım görmek istedik. Ama ne yazık ki siz, işçinin sabrını sınadınız. Üç ay boyunca masaya hiçbir teklif getirmediniz. Uyardık: “Geçim şartları her geçen gün zorlaşıyor” dedik, görmezden geldiniz. Sabırla çözüm bekledik. En sonunda ise zar zor, lütufmuş gibi bir teklif sundunuz. Bu teklifiniz, bırakın kabul etmeyi, emeğimizi yok saymaktır” dedi.
“KİRA, FATURA, BESLENME… GEÇİNEMİYORUZ”
Yaşadıkları sorunları dile getiren Çalımlı, “Bu nedenle, verdiğiniz rakamları burada, dile bile getirmeyeceğiz… Ne siz o teklifi vermiş olun, nede biz duymuş olalım! Maaşlarımızla bir ayı değil, bir haftayı bile çıkaramıyoruz. Kiralar uçmuş, faturalar gelirken ellerimiz titriyor. Uykularımız kaçıyor. Çocuklarımızın beslenmesini, kitap defter masrafını karşılayamıyoruz. Geçim sıkıntısı bugün kamu işçisinin en yakıcı sorunu haline gelmiştir. Zordayız geçinemiyoruz” ifadelerini kullandı.

“BU MESELE YALNIZCA İŞÇİNİN DEĞİL, HERKESİN MESELESİDİR”
Çalımlı, emekçiler sayesinde kamu düzeninin aksatılmadan sürdüğünü belirterek, “Geçinemiyoruz, zordayız dedik defalarca anlattık uyardık yine uyarıyoruz: Biz bu ülkenin üretim gücüyüz, binlerce çalışan kamu işçisiyiz, görmezden geldiğiniz alın teriyle çalışan işçiler kamu hizmetlerinin temel taşlarıdır. Gece gündüz demeden her koşulda çalışan biz emekçiler sayesinde kamu düzeni aksatılmadan sürmektedir. Şu gerçek çok iyi bilinmelidir bu mesele yalnızca kamu işçisinin meselesi değil, herkesin meselesidir. Kamuoyunun da bu adaletsizliğe ve aksayacak olan kamu hizmetlerine sessiz kalmayacağı bilinmelidir. Emekçiyi oyalamak belirsizlik içinde bekletmek sosyal barışa zarar verecektir. Biz işçilerin beklemeye oyalanmaya belirsizliğe tahammülü kalmamıştır” şeklinde konuştu.

“DAHA FAZLA UZATILMADAN İŞÇİNİN HAKKI VERİLMELİ”
Emekçinin hakkının verilmesi gerektiğinin altını çizen Çalımlı, “Emekçi üstüne düşen görevini yapmıştır, yapmaya da devam etmektedir! Alın terini dökerek ülkesine milletine değer katmaktadır. Bizi yönetenlerde sosyal devletin gerektirdiği görevini yerine getirmelidir. Hükümet en kısa zamanda süreci daha fazla uzatmadan, işçinin, emekçinin hakkını vermeli adil ve kabul edilebilir bir çözümle sonlandırmalıdır. Bu böyle gitmez! Siz duymazdan gelirseniz, biz duyurmayı biliriz! Masa susarsa, meydanlar konuşur! Bu işin sonu greve kadar gider” diye aktardı.

ÇALIMLI: SADAKA DEĞİL, HAKKIMIZI İSTİYORUZ!
Çalımlı, haklarını istediklerini belirterek sözlerini şöyle tamamladı: “Artık yeter! Sadaka değil, hakkımızı istiyoruz. Onurlu bir yaşam, adil bir ücret, güvenceli bir gelecek istiyoruz. Bugün buradayız, iş yerlerimizin önünde bildirilerimizi okuyoruz. Yarın alanlarda olacağız! Geçinemiyoruz, susmuyoruz, geri adım atmıyoruz! Emekten gelen gücümüzü kullanır, gereğini yaparız! Yaşasın örgütlü mücadelemiz! Yaşasın emekçinin onurlu direnişi! Yaşasın TÜRK-İŞ!”




