Dünyanın değiştiği bir gerçek.

Hem de müthiş bir değişim ve dönüşüm.

Küreselleşme denilen şey hızlı işliyor.

Dünya küçük bir köy şeklindeki yaklaşım tam anlamıyla gerçekleşmiş durumda.

“Dünya küçük” diyorlardı ya eskiden.

Gerçekten küçük.

Artık uzak olan her yer yakın.

Yakınlar daha yakın.

Sonra Türkiye’de değişiyor, ülkenin illeri de değişiyor.

Hem de çok hızlı.

Öyle ki birkaç yıl gitmediğiniz bir kente gidiyorsunuz. Birkaç yıl içinde müthiş bir değişim ve dönüşüme şahitlik ediyorsunuz.

Artık “Ben bu kenti iyi bilirim” diyemiyorsunuz.

Her gittiğinizde yabancılaşıyorsunuz.

Öyle hızlı akıyor ki her şey.

Bu Van için de geçerli.

Eskiden 10-20 yılda bir değişim fark edilirdi.

Şimdi bir yıl sonra geldiğinde bile “Ya Van çok değişmiş diyebiliyorlar”

İşte bu söz biraz yanlış bir yorumlamaya da neden oluyor aslında.

Sanki her yer aynı da Van hızlı değişiyor gibi bir durum…

Hal bu ki her yer değişiyor.

Hatta Van en az değişen kentlerden birisi.

Son 20 yılı baştan sona değişim olarak yaşayanlar var.

Hatta seviye atlayan, çığır atlayan kentler…

Böyle sıralamalar yapınca Van için büyük dönüşüm yaşanması olayı söz konusu değil.

Tamam…

Bir değişim var…

Dönüşüm var…

Modernleşme var…

Ama bence diğer kentlere göre çok da iyi bir yerde değil.

Bu sıralamalarla değerlendirilince daha iyi anlaşılıyor.

Mesela son 20 yılda Van ihracatta nereye geldi?

Ya da ekonomide?

Ya da eğitimde?

Sağlıkta da?

Mesela en mutlu iller arasında yerimiz değişti mi?

Türkiye’nin en yaşanabilir kentler sıralamasında son 10’dan son 20’ye çıktık mı?

Kişi başına düşen milli gelir artıyor mu?

Hepsinin ortak cevabı:

Hayır.

Olay bu yani.

Bunlar değişse idi.

“Van çok değişti, net!”

Diyebilecektik.
Ama değil.

Topyekûn bir değişimden Van da payını alıyor.

O kadar.

Bazı iller daha çok değişiyor.

Çok değişenler, az değişenler.

Bu az değişim bizim gözümüze çok geliyor ama değil.

Bizim olmamız gereken seviye bu değil.

Sporda kullanılan sıklet olayı var ya.

Ya da futbolda seviyelere göre yapılan gruplar ya da torbalar.

Biz bu torbada olmamamız lazım.

Bizim kurada eşleştiğimiz iller hep bölgenin dezavantajlı illeri olmaması gerekiyor.

Çünkü biz kendimizi hep farklı bir yere koyuyoruz.

Kendimizi buralarda değerlendiriyoruz.

Ama gerçekler böyle demiyor.

Biz gerçeklere değil, kendi gördüğümüze bakıyoruz.

Kendi değerlendirmemiz bize bizim değişip geliştiğimizi söylüyor.

Ama esasında biz yerimizde sayıyoruz.

Farkında değiliz.

Son 10’da hep.

Yerimizde sayıp duruyoruz.

Öyle işte.

Durumumuz budur.

Maalesef.