Çevre, sağlık ve ulaşım açısından büyük bir araç olarak görülen ve dünya genelinde kullanımı yaygınlaşan bisiklet, Türkiye’de ve özelde Van şehrinde yeterince kullanılamıyor. Araç sayısının yüz bini bulduğu Van’da henüz yaygın olarak kullanılmazken alt yapı ve günlük rutin de bu duruma el vermiyor. Bisiklet yollarının az olduğu ve geçtiğimiz yıl ölümlü kazaların yaşandığı Van’da bisiklet kültürü henüz oluşmamışken bu kapsamda kentte önemli bir panel düzenlendi. Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu öncülüğünde Van Ticaret ve Sanayi Odası (Van TSO) AB Bilgi Merkezi ve diğer paydaşlar tarafından “Sürdürülebilir Bir Şehir İçin Bisiklet Paneli” düzenlenen panelde Van şehri ve bisiklet kullanımı konuşuldu. Panelde konuşan konuşmacılar bisiklet kullanımının ve altyapının önemine dikkat çekti Van’da yapılan ankete göre bisiklet kullanıcılarının büyük çoğunluğunun kendilerini yolda güvende hissetmediğini ifade edildiği toplantıda tüm yönleriyle kentin bisiklet kullanımı noktasındaki durumu detayları ile tartışıldı.

VAN’DA ‘SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR ŞEHİR İÇİN BİSİKLET PANELİ’ DÜZENLENDİ
Van’da “Sürdürülebilir Bir Şehir İçin Bisiklet Paneli” düzenlendi. Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu desteğiyle Van Ticaret ve Sanayi Odası (Van TSO) AB Bilgi Merkezi, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Van Kadın Girişimciler Kurulu, TOBB Van Genç Girişimciler Kurulu, Van Gölü Aktivistleri, Van Öğretmenler Bisiklet Topluluğu ve Bisikletliler Derneği tarafından organize edilen panel, Van TSO M. Rifat Hisarcıklıoğlu Salonunda gerçekleşti. Panelde konuşan uzmanlar, bisiklet kullanımının çevre, sağlık ve ulaşım açısından önemine dikkat çekerken, katılımcılar sürdürülebilir ulaşım konusunda bilgilendirildi.

ÇELİKTAŞ: AMACIMIZ FARKINDALIK OLUŞTURMAK
Panelde konuşan Van Ticaret ve Sanayi Odası (Van TSO) Başkan Yardımcısı Fevzi Çeliktaş, AB Bilgi Merkezi’nin çalışmalarına dikkat çekerek, “Van Ticaret ve Sanayi Odası Van AB Bilgi Merkezi olarak AB Türkiye Delegasyonu desteği ile bu yıl Avrupa Hareketlilik Haftası etkinleri düzenliyoruz. Çok kıymetli paydaşlarımız Van Öğretmenler Bisiklet Topluluğu, Van Gölü Aktivistleri, Van Genç Girişimciler Kurulu, Van Kadın Girişimciler Kurulu ve Bisiklet Derneği’nin destekleri bizler için çok önemli. Avrupa Birliği'nin sürdürülebilir ulaşım ve çevre dostu mobilite vizyonunu desteklemek amacıyla düzenlediğimiz etkinliğimiz de amacımız farkındalık oluşturmak” dedi.

VAN’DA BİSİKLET KULLANIMI VE YOLLARI İÇİN ÖNEMLİ PROGRAM!
Etkinliğin önemini dile getiren Çeliktaş, “Avrupa Hareketlilik Haftası, şehirlerimizde temiz ve sağlıklı ulaşım alternatiflerini teşvik eden önemli bir farkındalık kampanyasıdır. Bu yıl Van TSO Van AB Bilgi Merkezi olarak, “Sürdürülebilir Bir Şehir İçin Bisiklet” temasıyla düzenlediğimiz etkinlikle, hem çevreye duyarlı ulaşım seçeneklerini destekliyor hem de toplum sağlığına katkı sunmayı amaçlamaktayız” ifadelerini kullandı.
ETKİNLİĞİN HEDEFLERİ NELER?
Toplumsal farkındalık yaratmaya devam edeceklerini belirten Çeliktaş şunları ifade etti: “Etkinliğimize gençlerden sivil toplum kuruluşlarına, akademik camiadan Bisiklet Federasyonuna kadar geniş bir katılımcının kitlesinin katılmasını hedeflemekteyiz. Sürdürülebilir mobilite konusunda farkındalık yaratacak ve Van’ın doğal güzelliklerini aktif ulaşım yöntemleriyle keşfetme fırsatı sunacağımız bu etkinliğimiz de Van AB Bilgi Merkezi olarak, Avrupa Birliği'nin sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle uyumlu projeler geliştirmeye ve toplumsal farkındalık yaratmaya devam ediyoruz.”

PARİN: MODERN ŞEHİR BİSİKLETLİYE YOL VERİR
Panelde moderatörlük yapan Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Suvat Parin, bisikletin önemine dikkat çekerek, “Bisikletli yaşamın şehirlerde yaygınlaşması ve bir kültür haline gelebilmesi son derece önemlidir. Aslında bisikletin kökenini tarihte çok gerilere, tekerleğin icadına kadar götürebiliriz. Yani bisiklet, tarihsel anlamda derinliği olan bir ulaşım aracıdır. Ancak özellikle 18. ve 19. yüzyıllardan sonra bireylerin ve toplumların yaşamında daha fazla yer edinmeye başlamıştır. Günümüz şehirleri için bir “modern şehir” tasviri yapılacaksa, bunun en önemli kriterlerinden biri bisiklete ve bisikletliye yol veren şehirlerdir. Bu açıdan bakıldığında, şehirlerin modernliği ve yaşanabilirliği, bisikletli ulaşıma verilen önemle doğru orantılıdır” dedi.

VAN’DA BİSİKLET YOLLARI YETERSİZ
Yurt dışında bisikletli yaşamın bir kültür unsuru olduğunu dile getiren Parin, “Yurt dışındaki gözlemlerimden de örnek vermek isterim. Biz kültürü, tarihsel bir derinliği olan ve günümüzde de yaygın olarak yaşatılan bir olgu olarak tanımlıyoruz. Bir başka deyişle, bir yere gittiğinizde her şeyi unutsanız bile geriye kalan şey “kültürdür.” Avrupa şehirlerinde dolaştığınızda da böyledir. Ne kadar detay unutulsa da bisikletli yaşam kültürel bir unsur olarak karşınızda durur. Bizim şehirlerimizde de inşallah daha modern ve yaşanabilir bir gelecek için bisikletli yaşamı yaygınlaştırmayı hep birlikte başarırız” diye aktardı.
BAŞKAN DURĞUN: VAN’DA BİSİKLETİN GÜNDEME ALINMASI NOKTASINDA GÜZEL İŞLER YAPILIYOR
Panelde konuşan Öğretmenler Bisiklet Topluluğu Başkanı Hakan Durğun, topluluklarının 2023 yılında kurulduğunu belirterek, “Van’da bisikletin gündeme alınması, bununla ilgili stratejilerin geliştirilmesi noktasında güzel işler yapılıyor. İnşallah bizler de öncülük edeceğiz. Çok kıymetli abilerimiz yıllarca bu işler için vakit ayırdılar. Kimin ne kadar emeği varsa hepsine teşekkür ediyoruz. Bizim öğretmenler bisikletler topluluğumuz 2023 yılında kuruldu. Bu topluluğu kurarken öğretmenlerimiz ders vakit geçirsinler, yoğun okulda vakit harcıyorlar. Onlarla sosyal bir ortamda buluşmak adına çıkış noktamız böyleydi ama ismi öğretmenler olarak kaldı; farklı meslek grupları da entegre olunca asıl amacımız bisiklet kullanımı oldu. Bu konuda güzel bir çıkış toplantısı yakaladık” şeklinde konuştu.
VAN’DA BİSİKLET KULLANICILARI GÜVENDE HİSSETMİYOR
Van’ın bisiklet kullanımında diğer illerin gerisinde olduğunu belirten Durğun, “Van bisiklet kullanımı açısından diğer illerin gerisinde. Ama bu arayı projelerle kapatabiliriz. Ortak çalışma platformunda iyi projeler üreterek bunu başarabiliriz. Konya bunu tek başına yapmamış; projelerle hayata geçirmiş. Bizim kısa vadeli iki hedefimiz vardı: Bir çalıştay, bir panel. Çalıştay öncesi bir anket yaptık. Bisiklet kullanıcılarına Van özelinde sorular sorduk. Yüzde 33’ü bisiklet yollarının yetersiz olduğunu, yüzde 68’i yolların bağlantısız olduğunu, yüzde 78’i ise şehirde bisiklet kullanırken kendilerini güvensiz hissettiklerini söyledi. Çalıştayda 45 katılımcıyla masaya yatırdık” diye aktardı.

DURĞUN AÇIKLADI: VAN’DA BİSİKLET EVİ YAPILACAK
Durğun, orta vadeli projeler kapsamında Van Bisiklet Evi’nin hayata geçirileceğini ifade ederek, “Orta vadede önemli projelerden biri Van Bisiklet Evi. Mimari çalışması tamamlandı. Büyükşehir ile fizibilite çalışmaları sürüyor. Sahil yolunda yapılacak bisiklet evi, konaklama alanları, çadır alanları, mutfak, kitap okuma ve dinlenme alanları, bisiklet tamir atölyesi gibi alanları kapsayacak. Bisiklet yolları konusunda sahil yolunda 9.5 kilometre, Hatuniye’de 3.8 kilometre yol tamamlandı. Toplamda 14 kilometre yol var. Orta vadede yapılacak yolların planlamasında hatalar tekrar edilmemeli. Master plan çalışmalarında danışmanlık almak istiyoruz” diye aktardı.
“ÇALIŞTAY, BİSİKLET KULLANIMINI ARTIRMAK İÇİN YOL GÖSTERİCİ OLACAK”
Durğun, ayrıca okullarda bisiklet eğitimleri verileceğini belirterek, “Bisiklet dolusu işletmeler ve istasyonlar oluşturulmalı. Okullarımızda eğitimler verilecek, gönüllü eğitmenler sayesinde öğrenciler ve öğretmenler bisiklet kullanımı konusunda bilinçlendirilecek. Sahil yolunda bisiklet kiralama alanları da kurulacak. Çalıştay ve panelin sonuç bildirgesi, Van’da bisiklet kültürünü geliştirmek ve kullanımını artırmak için yol gösterici olacak” ifadelerini kullandı.
KONYA ÖRNEĞİ: 680 KM BİSİKLET YOLU
Panele çevrimiçi katılım sağlayan Konya Büyükşehir Belediyesi Şehir Planlayıcısı İsa Açıkgöz, Konya’nın bisiklette öncü bir il olduğunu belirterek, “Konya, bisiklet konusunda Türkiye’de öncü bir şehir. Bunu hem verilerle hem de deneyimlerimizle ifade edebiliriz. Çıkış noktamız şuydu: “Şehri arabalara ve trafiğe göre planlarsanız, araba ve trafik çekersiniz. Ama insanlara ve geniş meydanlara göre planlarsanız, insanlar ve yaşam çekersiniz.” Bunu örneklemek gerekirse, Aziziye Camii çevresini söyleyebilirim. Eskiden araç trafiğiyle dolu bir alandı. Biz burayı yayalaştırdık. Böylece sürdürülebilir ulaşımı önceliklendirdik ve çok güzel bir dönüşüm sağladık” diye konuştu.
KONYA, 2019’DA PARİS’TE “İDEAL ŞEHİR ÖDÜLÜ” ALDI
Çalışmalarından söz eden Açıkgöz, “2014 yılında Konya Ulaşım Ana Planı tamamlandı. Bu planda motorsuz ulaşım için stratejik bir çerçeve oluşturuldu. 2019 yılında ise Türkiye’nin ilk Bisiklet Ulaşım Ana Planı hazırlandı ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından onaylandı. Bu planda yapılacak faaliyetler acil, kısa, orta ve uzun vadeli olarak 2030’a kadar takvimlendirildi. Plan sadece bisiklet yollarından ibaret değildi. Bisiklet şebekesi, turizmle entegrasyon, altyapı ve tesisler, diğer ulaşım sistemleriyle bağlantı, teknolojik altyapı ve inovatif çözümler, güvenlik ve denetim mekanizmaları da plana dâhil edildi. Bu plan sayesinde Konya, 2019’da Paris’te “İdeal Şehir Ödülü” aldı” ifadelerini kullandı.

VAN’DA BİSİKLETİN ÖNEMİ KONUŞULDU
Bisiklet yolları ile ilgili bilgi veren Açıkgöz şunları söyledi: “Konya’nın coğrafi yapısı ve iklimi bisiklet için çok uygun. 2005 yılından itibaren belediye olarak yeni açılan her cadde ve çevre yoluna bisiklet yolu yapılmasını zorunlu hale getirdik. Bugün geldiğimiz noktada merkezde 450 kilometre olmak üzere toplamda 680 kilometre bisiklet yolu tamamladık. Yeni köprü kavşaklar, caddeler, sokaklar hepsinde bisiklet yolları planlı şekilde yapılıyor. Yüzde 90’a yakın kavşakta bisiklet geçiş düzenlemeleri tamamlandı ve güvenlik için sinyalizasyonla desteklendi. Ayrıca şehirde bisiklet kullanımına özel 4 köprü inşa edildi. Yeni projelerle bu sayıyı artırmayı hedefliyoruz.”
VAN’DA BİSİKLET KULLANIMI TARTIŞILDI
“Bisikletli yaşamı şehir kültürünün bir parçası haline getirmek için çalışmalarının devam ettiğini belirterek şunları aktardı: “Bütün bu çalışmalar sonucunda şunu gördük: Bisiklet kullanım sayısı artsa da, nüfus daha hızlı arttığı için nüfusa oranla kullanım oranı düşüyordu. Bunun üzerine farkındalık çalışmaları başlattık. Bisiklet tamir istasyonları kurduk (40 adet). Sayaç sistemleriyle kullanım yoğunluğunu ölçmeye başladık. Bisiklet park alanları tasarladık. Örneğin bir aracın kapladığı alana 8 bisiklet park edilebiliyor. Bu farkındalık oluşturmak için önemliydi. Güneşten korunmak için özel tasarımlı park sistemleri de yaptık. Kısacası Konya, bisikletli yaşamı şehir kültürünün bir parçası haline getirmek için kapsamlı bir planlama ve uygulama süreci yürütüyor.”
UĞURLU’DAN SÜRDÜRÜLEBİLİR KENTLER VURGUSU
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aysu Uğurlar, düzenlenen panelde yaptığı konuşmada, “Bugün neden “bisiklet” sorusuna geçmeden önce şunu vurgulamak isterim: Toplu taşıma sisteminin yeterince geliştirilmediği toplumlarda özel araç kullanımı; hava kirliliği, gürültü kirliliği ve trafik sıkışıklığı gibi sorunlara yol açıyor. Bu sorunlar da “Bunu nasıl çözeriz?” sorusunu gündeme getiriyor. İşte burada sürdürülebilirlik kavramı devreye giriyor. “Sürdürülebilir kentler” ve “sağlıklı kentler” arayışında bisiklet kullanımı kritik bir rol oynuyor” dedi.

YAYGIN BİSİKLET KULLANIMI İÇİN ALTYAPI ŞART!
Toplu taşıma sistemlerinin yetersiz olduğu şehirlerde özel araç kullanımının ciddi sorunlar yarattığını vurgulayan Uğurlar, “Bisiklet, motorsuz bir ulaşım aracı olarak hem çevre hem de toplum açısından önemli bir potansiyele sahip. Kullanıcı deneyimleri de bu noktada çok değerli. Çünkü bisikletin güvenli, erişilebilir ve sürekli kullanılabilmesi için altyapının yeterli olması şart. Konya örneği bunun ne kadar ciddi bir emek istediğini gösteriyor. Sürdürülebilirlik kavramı, 1970’lerden bu yana gündemimizde. Basit tanımıyla, bugünün ihtiyaçlarını gelecek nesillerin kendi ihtiyaçlarını karşılama yeteneğinden ödün vermeden karşılamak anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.
BİSİKLETİN KATKILARI NELER?
Bisikletin yalnızca bir ulaşım aracı değil, aynı zamanda sağlık, ekonomi ve çevre açısından da önemli katkılar sunduğunu belirten Uğurlar, “Çevresel, ekonomik ve sosyal olmak üzere üç boyutu var: Çevresel boyut: Doğal kaynakları tüketmeden, ekosistemleri bozmadan yaşamak. Sosyal boyut: Sağlıklı, adil ve yaşam kalitesi yüksek toplum yapısı oluşturmak. Ekonomik boyut: Uzun vadede istikrarlı, adil ve kaynak verimliliğine dayalı bir büyüme sağlamak” diye aktardı.
“BİSİKLET KULLANIMI YAŞANİBİLİR KENTLER YARATIR”
Birleşmiş Milletler’in 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne değinen Uğurlar, “Birleşmiş Milletler’in “2030 Gündemi” kapsamında belirlenen 17 sürdürülebilir kalkınma hedefinin birçoğu doğrudan veya dolaylı olarak bisikletle ilişkilendirilebilir. Örneğin; bisiklet yolları ve altyapısı yapmak daha yaşanabilir, erişilebilir ve yeşil kentler yaratır. Bisiklet kullanımını teşvik etmek toplum sağlığını iyileştirir, karbon ayak izini azaltır. Toplu taşımayla entegrasyonu, sürdürülebilir ulaşım sistemini güçlendirir. Hane halkı ulaşım maliyetlerini düşürür, yerel ekonomiyi canlandırır ve istihdam yaratır. Ayrıca bisiklet parkları ve bakım istasyonları kaynak verimliliğini artırır” dedi.
“TOPLUM, BİSİKLETİ BİR ULAŞIM ARACI OLARAK KABUL EDEBİLECEK Mİ?”
Bisikletin en çok 1–5 kilometrelik mesafelerde tercih edildiğini aktaran Uğurlar, “Araştırmalar, bisikletin en çok 1–5 km arası mesafelerde tercih edildiğini gösteriyor. Bu mesafe, yürüyüş ile toplu taşıma arasındaki boşluğu dolduruyor. Yani bisiklet, hem birey hem de şehir için maliyetleri azaltan bir araç olarak öne çıkıyor. Ancak yalnızca “bisiklet kullanalım” demek yeterli olmuyor. Bir şehirde bisiklet kullanımını yaygınlaştırmak için şu soruların cevaplanması gerekiyor: Toplum, bisikleti bir ulaşım aracı olarak kabul edebilecek mi?”. “Motorlu araçlarla paylaşılan yollarda bisikletin güvenliği nasıl sağlanacak? Şehir ulaşım sistemi, bisiklet kullanımına uygun mu? Park yerleri, bakım noktaları, güvenlik gibi kentsel donatılar yeterli mi? Tüm bu unsurlar sağlanmadığı sürece “hadi bisiklet yolu yapalım” demekle başarı elde edilemiyor. Bisikleti kent kültürüne entegre edebilmek için altyapı, güvenlik ve toplumsal kabulleniş bir arada düşünülmeli” diye aktardı.

BAŞKAN SUYABATMAZ: BİSİKLET YOLUNU YAPACAK YETKİN MÜHENDİS VE ŞEHİR PLANCILARIMIZ YOKTU
Panelde konuşan Bisikletliler Derneği Başkanı Murat Suyabatmaz, Türkiye’de 2015 yılında yayımlanan Bisiklet Altyapı Yönetmeliği’ne dikkat çekerek şunları söyledi: “2011’de Ankara’da yaptığımız bir toplantıda şunu anlattık: Gelişmiş ülkelerde bisiklet teşvik ediliyor, çocuklar okula bisikletle gidiyor, anneler kreşe çocuklarını bisikletle götürüyor. Bizim de buna ihtiyacımız var. Bakanlık yetkilileri de bize “Peki ne yapmalıyız?” diye sordu. Biz de üç temel şey istedik: Üniversiteler bu konuda Ar-Ge alanı gibi çalışmalı, kampüslerde bisiklet yolları yapılmalı ve bisiklet altyapısı konusunda uzman akademisyenler yetiştirilmeli. Çünkü bisiklet yolunu yapacak yetkin mühendis ve şehir plancılarımız yoktu.”
“BİSİKLET YOLU TEK BAŞINA YETMEZ; KULLANICILARIN İHTİYAÇLARINI KARŞILAYACAK DÜZENLEMELER DE OLMALI”
Bisiklet yollarının tek başına yetmediğini belirten Suyabatmaz, “Aslında yapılması gereken şuydu: Önce arka mahallelerden, toplu konut alanlarından başlamak. İnsanların pazara, berbere, camiye, okula bisikletle gittiği bir kültür oluşturmak. Böylece bisiklet yolları doğru bir örnekle büyüyerek yaygınlaşacaktı. 2015’te Resmî Gazete’de yayımlanan 33 sayfalık yönetmelikle bisiklet yolları yasal zorunluluk haline geldi. 2019’da da revize edildi. Ancak hâlâ eksiklerimiz var. Bisiklet yolu tek başına yetmez; güvenli park alanları, entegrasyon, sosyal donatılar, kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılayacak düzenlemeler de olmalı. Yoksa yol kullanılmıyor ve proje başarısız oluyor” diye aktardı.
“MESELE TALEP DEĞİL, ALTYAPIDIR”
Bisiklet projelerinin yalnızca yol yapımıyla sınırlı kalmaması gerektiğini vurgulayan Suyabatmaz, “Ben hep şu örneği veririm: Okullara tablet dağıtıldığında internet, akıllı tahta, içerik olmazsa tablet tek başına işe yaramaz. Bisiklet yolları da böyledir. Eğer altyapının diğer ayaklarını tamamlamazsanız kullanılmaz. Gençlere soruyorum: Eğer çevrenizde Avrupa’daki gibi güvenli bisiklet yolları olsa, okula bisikletle gitmek ister misiniz? Çoğunuz “evet” diyorsunuz. Demek ki mesele talep değil, altyapıdır” dedi.





