Van'da dereler dondu, ağaçlar kırağı tuttu Van'da dereler dondu, ağaçlar kırağı tuttu

İnanç turizminin önemli değerlerinden biri olan Van Gölü’nün ortasında yer alan tarihi Akdamar Adası ve Kilisesi, ziyaretçi akınına uğramaya devam ediyor. Van’ın bu nadide köşesi, tarih ve doğanın harmanlandığı bir destinasyon olarak ziyaretçilerini adeta mest ediyor. Yerli ve yabancı on binlerce kişi, hem Van doğasının eşsiz manzarasıyla hem de tarihin derin izleriyle buluşmak için adayı ziyaret ediyor. Ziyaretçiler, teknelerle adaya ulaşarak rehber eşliğinde kiliseyi geziyor ve tarihi hakkında bilgi alıyor. Van İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü verilerine göre, Akdamar Adası ve Kilisesi’ne bu yılın ilk 7 ayında turist akını oldu.

AKDAMAR ADASI VE KİLİSESİ’NE TURİST AKINI…

Van Gölü’nün ortasında yer alan Akdamar Adası, eşsiz doğası ve tarihi Akdamar Kilisesi ile her yıl on binlerce turisti ağırlıyor. Adanın etrafındaki yeşil alanlar ve göl manzarası, fotoğraf tutkunları için adeta bir cennet andırıyor. Akdamar Kilisesi, erken dönem Ermeni mimarisinin örneklerinden biri olarak öne çıkarken, adaya yapılan ulaşım kolaylıkları, bölgeyi ziyaret etmeyi daha cazip hale getirdi. Van İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün verilerine göre, Akdamar Adası ve Kilisesi’ni bu yılın ilk 7 ayında ücretli 59 bin 935, ücretsiz 32 bin 572 toplam 92 bin 507 kişi ziyaret etti.

AKDAMAR ADASI VE KİLİSESİ…

Akdamar Adası, Türkiye'nin Van ve Bitlis illeri arasında bulunan Van Gölü'nün içinde yer alan ikinci büyük adadır. Van'ın Gevaş ilçesi sınırları içerisinde yer alan adada Ermeniler’den kalma bir kilise bulunur. Yüzölçümü yaklaşık 163.753 metrekare olan adanın toplam kıyı uzunluğu 3 kilometreyi bulmaktadır. En yüksek noktası deniz seviyesinden 1912 metre yüksekte bulunan adanın batı uçlarında yüksekliği 80 metreye ulaşan dik kayalıklar vardır. Akdamar Adasındaki Surp Haç kilisesi, Kudüs'ten İran'a kaçırıldıktan sonra 7. yüzyılda Van yöresine getirildiği rivayet edilen Hakiki Haç'ın bir parçasını barındırmak maksadıyla Kral I. Gagik'in emriyle 915-921 yıllarında Mimar Manuel tarafından inşa edilmiştir. Adanın güney doğusuna kurulmuş olan kilise, mimari açıdan Orta Çağ Ermeni sanatının en parlak eserleri arasında sayılır. Kızıl andezit taşından inşa edilmiş olan kilisenin dış cephesi, alçak rölyef şeklinde işlenmiş zengin bitki ve hayvan motifleriyle ve Kutsal Kitap'tan alınma sahnelerle bezenmiştir. Kilise bu özelliğiyle de Ermeni mimari tarihi içinde eşsiz bir konuma sahiptir.

Muhabir: ZENÜN YEŞİL-FATMA NUR POLATCAN