Türkiye'de eczacılık öğretimi 14 Mayıs 1839 tarihinde Mekteb-i Tıbbiye-i Adliye-i Şahane bünyesinde açılan Eczacı sınıfı ile başlamıştır. İnsanların gelişimi binlerce yıldır sürerken eczacılığın geçirdiği aşamalar günümüze kadar içgüdüsel ya da bireysel dönem, mistik dönem, dinsel dönem, ampirik dönem, modern dediğimiz bilimsel dönem olarak şekillenmiştir. Osmanlılarda saray eczacılığı oldukça önem arzetmekteydi.14'üncü yüzyıldan itibaren de tıp ve eczacılık alanında Türkçe eserler yazılmaya başlanmıştır.

İlk eczane 19. yüzyılda açılmıştır. Cummhuriyetin ilan edilmesiyle 1926 yılında Beyazıta taşınan Eczacılık mektebine 1924 yılından itibaren lise çıkışlı öğrenciler alınmıştır.1928 yılında kayıt olan Fatma Belkıs ve iki arkadaşı daha ilk bayan eczacılar olarak 1930 yılında mezun olmuşlardır. Eczacılıkta ilk 30 yıl öğretim dilinin Fransızca olması, öğretim ve ilaç yapımında Fransız kitaplarının kullanılması nedeniyle Osmanlı eczacılığı uzun bir süre Fransız eczacılık biliminin etkisi altında kalmıştır. Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi 1960 yılında kurulmuşken ardından 1962 yılında İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesinin de temelleri oluşturulmuştur.

Tarihsel süreci çok derin olan eczacılık mesleğinin asıl kahramanı olan eczacı nedir ve ne iş yapar?

Eczacıların birçok sorumluluğu ve görevi bulunmaktadır. İlaç etken maddelerinin tasarımını, sentezlenmesin, ilaç şekline getirilmesini, etkinliğini, güvenilirliğini, hastaya sunulmasını ve takibini sağlayan birinci basamak sağlık personelleridir. İlaç sektöründe farklı birimlerde görev alabilir, akademisyen olabilir, kamuda çalışabilir ya da serbest olarak eczane eczacılığı yapabilirler. Ama tüm bunlarla küreselleşen ve globalleşen dünya eczacılık mesleğinin de daha farklı bir bakış açısından değerlendirilmesini sağlamıştır. Eczacıların rolü klinik bir yönelime doğru ilerlemiştir.

Sağlık taleplerindeki artışla hasta bakımını da üstlenebilecek farklı bir alana kadar gelişmiştir. Bu gelişmişlikle birlikte eczacılık mesleği her anlamda kendini yenileyebilen, sağlıktaki teknolojilere ayak uydurabilen, mahallenizin sağlık danışmanlığını yaparken aslında akademik dünyada da o danışmanlığın nasıl olması gerektiğiyle ilgili yeni alanlara kapı aralayan, ar-gede ve endüstride inovasyonu ve girişimciliği keşfedebilen, lojistik ağın merkezinde bulunan, çok yönlü, insan odaklı, merkezine insanı koyan ve şifa olmanın kilit noktasıdır. Eczaneler halkla teması fazla olan aromaterapiden, sigara bırakma merkezlerine yönlendirmeye, çocuğunuzun rutin aşılarıyla ilgili bilgi vermekten cildinizi nasıl koruyacağınıza dair ufak detayları sizinle paylaşmaya kadar istekli sağlık kurumlarıdır.

Eczacılık kendi bünyesindeki her alanda sancılar yaşarken bir o kadar da dayanışmanın ve birliğin sağlanabildiği nadir meslek gruplarından bir tanesidir.Artık eczanelerin daha kurumsal hizmet verebilmesi açısından eczanede kalfa olarak nitelendirdiğimiz sağ kolumuz olan çalışanlarımızın da üniversitelerde eczane hizmetleri programı dahilinde 2 yıl eğitim alarak eczanede eczacı gözetiminde eczane teknikeri olma imkanları doğmuştur. Danışan veya hastaların muattabiyetinin daha sağlıklı oluşabilmesi açısından Eczane Hizmetleri programından mezun olan öğrencilerin tekniker olarak çalıştırması mevzusunda yasalaşma olması gerektiğini de düşünmekteyim.

Tüm bunlarla birlikte serbest eczacılık da yapmış, lojistikte de çalışmış,şu anda da akademisyen olarak görev yapan biri olarak eczanelerini sizin gönül eviniz yapan serbest eczacı meslektaşlarımın, öncelikle benimle yaşıt olan lisansımı tamamladığım 1982 kuruluşlu Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesindeki eczacı hocalarımın, akademisyen arkadaşlarımın ve tabi ki akademik kadrosunda görev yapmaktan gurur duyduğum Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi bünyesinde bulunan Eczacılık Fakültesindeki akademisyen meslektaşlarımın ve eczacı adayı olan her bir öğrenci meslektaşımın 14 Mayıs Eczacılar Gününü heyecanla kutluyorum.En kısa zamanda mesleğimizin çözümsüz kalmış ve tıkanıklığa uğramış tüm noktalarının da çözüme kavuşmasını temenni ediyorum.