Belediyelerin gelir kalemlerine baktığınızda hep aynı tabloyu görürsünüz: Emlak vergisi, ilan-reklam gelirleri, çevre temizlik vergisi… Fakat bir gelir var ki, yıllardır belediyelerin elinin altındadır ama yeterince fark edilmez: Eğlence Vergisi.
Oysa eğlencenin olduğu yerde hareket vardır, hareketin olduğu yerde de ekonomi. Sinemadan tiyatroya, lunaparktan elektronik oyun salonlarına, gece kulüplerinden konser organizasyonlarına kadar geniş bir yelpazeden bahsediyoruz. Üstelik 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu belediyelere bu alanda açık bir yetki vermiş durumda. Yani aslında mevzuat hazır, potansiyel ortada, ihtiyaç ise sadece doğru yönetim.
Bugün birçok belediyede eğlence vergisi tahsilatı ya çok düşük ya da neredeyse hiç yapılmıyor. Bunun sebebi vergiden muaf olunması değil; çoğu zaman denetim eksikliği, biletlerin kayıt dışı satılması, oyun makinelerinin bildirimsiz çalıştırılması ve belediye ile işletmeler arasındaki iletişim kopukluğu. Bir başka sorun da birçok belediyenin hâlâ elektronik denetim sistemine geçmemiş olması.
Oysa Türkiye’nin turizm bölgelerine baktığınızda eğlence vergisinin doğru uygulandığında ciddi bir gelir kaynağına dönüştüğünü görürsünüz. Yaz aylarında milyonlarca turist ağırlayan sahil beldelerinde sadece lunaparkların ve gece eğlence yerlerinin sağladığı gelir bile belediyenin bir yıllık kültür yatırımlarını karşılayacak düzeydedir.
Dahası, eğlence vergisi sadece belediye kasasına katkı değil; aynı zamanda şehirlerdeki sosyal yaşamın kayıt altına alınması, gürültü ve güvenlik denetiminin sağlanması ve kaçak faaliyetlerin önlenmesi açısından da önemli bir araçtır. Özellikle oyun makineleri, bilardo salonları ve elektronik oyun alanları kontrol altına alındığında hem gençler için daha güvenli bir ortam sağlanır hem de belediye gelirleri sürdürülebilir hâle gelir.
Bugün yapılması gereken bellidir: Belediyeler eğlence vergisini klasik bir “gelir kalemi” olarak görmekten vazgeçip, stratejik bir yönetim alanı olarak ele almalıdır. Elektronik bilet sistemine geçilmeli, oyun makinesi envanteri çıkarılmalı, sezonluk faaliyetler sıkı denetlenmeli ve belediye meclisleri bu alandaki oranları günün koşullarına göre güncellemelidir.
Eğlence varsa ekonomi vardır. Ekonomi varsa belediyenin nefes alan bir bütçesi olur. Eğlence vergisi, belediyeler için yatırımın, kültürel etkinliklerin ve sosyal politikaların görünmez destekçisidir.
