On yıl önce bir parkın 3-4 ağacı için bazı kesimler tarafından ülkemiz adeta uçurumun kenarına sürüklendi. Bu ağaçlar için neredeyse ülkenin yarısı kendini dışarı attı. Ayağa kalkmayan yok gibiydi. İstanbul’daki bir parkın ağaçları için Hakkari, Şırnak, Adana, Iğdır, Trabzon, İzmir gibi bu ağaçlarla hiç alakası olmayan iller dahi ayaktaydılar. Hatta konunun ne olduğunu bilmeyenler bile kendini dışarı atmış, bağırıp çağırıyorlardı.

3-4 Ağacın kesilmesine dayanamayıp tepki gösteren ağacistlere sormak istiyorum, binlerce çocuğun bombalanarak parçalara ayrılması, kalbinizde o ağaçlar kadar yara açmadı mı? Ey hümanistler Gazze’deki bu manzara kalbinizi acıtmıyor mu?

Hastanelerin füzelerle vurulması, ameliyata alınan çocukların anestezisiz ve telefon ışığında ameliyatlarının yapılması, makineye bağlı bebeklerin oksijensiz kalıp acılar içinde can vermesi ve binlerce çocuğun bombalarla katledilmesi sizin için bir anlam ifade etmiyor mu? Bunca yaşatılan vahşet kalbinizde 3-4 ağaç kadar etki yaratmıyor mu?

Hani hümanisttiniz? Nerede kaldı o insan sevginiz? Yoksa insan sevginiz, hayvan ve ağaç sevgisi kadar ağır basmıyor mu? Ya da onlar sizden değiller diye mi tepki vermiyorsunuz? Hani dil, din, ırk, renk ayrımı yapmadan herkese insan olarak bakacaktınız? Hani kim olursa olsun herkese insan olduğu için önem verip sahip çıkacaktınız? Çocuklara bu terörizmi yaşatanlara yok mu iki çift sözünüz? Hadi çocuklara yaşatılan bu vahşet yüreğinizde bir anlam ifade etmiyor diyelim. Her yerde kadın haklarından, kadın özgürlüğünden bahsediyorsunuz. Gazze’de katledilen binlerce kadın için yok mu edeceğiniz iki kelam? Konuşmayı mı unuttunuz yoksa kadın hakları savunuculuğundan vaz mı geçtiniz? Sizler ağaca, taşa, toprağa, kediye, köpeğe velhasıl her şeye merhametle yaklaşan insanlardınız. Ne oldu o merhametle çırpınan kalbinize? Yoksa kalbinizde merhamete muhtaç kalmış bebeklere minnacık bir yer kalmamış mı?

Diyanetin iki kelimesini durmadan dillendirip, koca pankartlar asarak tepkisini gösterenler. Uluslararası hukuk Gazze’de ayaklar altına alınmışken neden sesiniz çıkmıyor? Asacak branda mı bulamadınız, yoksa yazacak bir çift söz mü? Adalet denilen kavram zalimler tarafından çiğnenirken siz seyirci mi kalacaksınız? Ama siz seyirci kalmayı hiç sevmezsiniz ki, anında tepki verdiğinizi biliyoruz. Hastaneler, okullar, ambulanslar bombalanıp, insanlara bir yudum su, bir lokma ekmek dahi verilmezken sizler nasıl sessiz kalırsınız? İşlenen bunca savaş suçuna rağmen adaletin temsilcisi olan sizlere bu sessizlik yakışır mı? Bu savaş suçlularını koca pankartlarla ifşa etmeniz gerekmez miydi? Savunmasız insanlara yaşatılan bunca vahşet ve açık bir şekilde savaş suçu sayılan Fosfor bombalarının kullanılması savaş suçu olmaktan çıktı da biz mi bilmiyoruz? Yok bunlar hala uluslararası hukukta savaş suçu olarak kabul ediliyorsa o zaman neden bu suçları işleyenlere karşı sesiniz çıkmıyor? Soykırımcı bu katillere karşı niçin dava üstüne dava açmıyorsunuz?

       Ve çağdaşlar… Hani çağdışı olan her şeye karşıydınız? Hani kadın hakları sizin kırmızı çizginizdi? İslam beldelerinde kadınların sesine “bastırılmış sessiz çığlık” diyorsunuz. Bastırılmış bu sessiz çığlıkları ruhunuzda hissederken, sesleri göğe yükselen Gazze’li kadınların sesini niye duymuyorsunuz?  İnsanları açlığa ve susuzluğa mahkum ederek ölmelerini bekleyen bu çağdışı terörizme neden karşı çıkmıyorsunuz? Nerede kaldı sizin o ÇAĞDAŞ söylemleriniz?

Gezinin simgesi olan sanatçılar, kol kola sokaklarda yürüdüğünüzü çok iyi biliyoruz. 3-4 ağaç için kol kola girdiniz de binlerce çocuğa yaşatılan bu zulme karşı neden kollarınızı kenetlemiyorsunuz? Kollarınızda derman mı kalmadı yoksa kolların kendisi mi… Sanatınızın sözü sadece ağaçlar için mi geçerli? Toplumun aydını olan sizler bebeklerin bombalarla parçalara ayrılmasına karşın aydın konuşmalarınızdan iki kelam etmeyecek misiniz? 2023 yılında tüm dünyanın gözleri önünde Gazze’de yaşatılan insan soykırımına karşı söyleyecek bir sözünüz yok mu?

              Hümanist, Sosyalist, Feminist, Hayvanist ve Ağacist olan kesimler, neden 3-4 ağaç için verdiğiniz tepkiyi şu an acımasızca katledilen bebekler için vermiyorsunuz? Bundan sonra biz sizin bu …istlerinize nasıl inanacağız? Yoksa …istlerinizden vaz mı geçtiniz? Ağaçlar için ülkeyi uçuruma sürükleyecek derecede bir direniş sergilediniz de neden vahşice katledilen bebekler ve kadınlar için bir direniş sergilemiyorsunuz? Gezi direnişi ve insan hakları diye 3-4 ağaç için evlerinize girmediniz de katledilen binlerce çocuk için niçin bir-iki adım atmıyorsunuz? Bir ağaç ya da kedi-köpek için merhametle kanayan kalbiniz minik bedenlerin parçalanması karşısında neden taş kesildi? 3-4 ağaç için akan gözyaşlarınız binlerce çocuk için neden sel olup akmıyor? Gözyaşlarınız mı kurudu yoksa kalbinizdeki vicdan duygusu mu köreldi? Ne olduğu belirsizlerin bile haklarını ölümüne savunurken Gazzeli çocukların yaşam hakkını neden savunmaktan acizsiniz?

Hakkınızı yemeyelim Hastanenin bombalandığı gece içlerinizden bazıları kendini dışarı atarak, bazılarınız da birer tweetle bu vahşete karşı çıktığını gösterdiniz. Ancak yaşatılan bunca vahşete ve yapılan soykırıma tepkiniz sadece bu mu olmalıydı?

             Anladık ki siz de çakma hümanistlerden başka bir şey değilsiniz.