Van Büyükşehir Belediye Başkan adayları belli oldu. İki ay gibi kısa bir süre sonra yeni Belediye Başkanımızı tanıyacağız. Ancak biz Belediye Başkanımızı tanımadan, Başkan adaylarımızın Van’ı tanımaları gerektiğini düşünüyorum.

Öncelikle Van’ın büyük bir şehir olduğunu, dolayısıyla büyük bir şehri yönetmeye talip olduklarını bilmeleri gerekiyor.

Neden bunu söylüyorum? Çünkü şu ana kadar her kim belediye başkanı olduysa, sanki küçük bir şehri yönetiyormuş gibi eski Van’dan kalma eserlerle Van halkına hizmet etmeye çalıştı. Ancak Van değişti, Van Büyükşehir oldu. Büyükşehir, büyük hizmetler istemektedir.

Örneğin: Büyük yollar, büyük caddeler, büyük otoparklar, büyük otogar, büyük stadyum, büyük iş imkanları, büyük raylı sistemler, büyük alt geçitler… Kısacası diğer Büyükşehirlerde olan ancak Van Büyükşehirde olmayan büyük işler!

Belediye Başkan adayları bunu bilmiyorlar mı? Elbette biliyorlar! Bildiklerini unutmasınlar, ayrıca Van’ın şu ana kadar büyük bir şehre yaraşır şekilde yönetilemediği de bilsinler diye yazıyoruz.

Van, fırsatlar şehri olması gerekirken, maalesef sorunlar şehri olmuş. Bu sorunları sıralayacak olursak Van’da trafik büyük bir sorun olarak en başta yerini almaktadır. Trafik, bugünün sorunu da değil, 2000’li yılların başından beri süregelen bir sorundur. 2000 yılında öğrenci olarak Van’a geldiğimde Beşyol, Cumhuriyet, Maraş ve İki Nisan Caddesinde yavaş yavaş artan bir trafik oluşuyordu. Servislere binerken, daha o zamanlarda bu cadde ve kavşaklar için bir çözüm bulunması gerektiğini duyuyorduk. Aradan 24 yıl geçti, ancak o günlerde bahsedilen caddelerin trafik sorunu, olduğu gibi yerinde duruyor. Gelen her Belediye Başkanı, eski yolların üzerine yeni trafik ışıkları koyarak akmayan trafiğe çözüm bulmaya çalıştı. Ancak çözüm olarak sunulan trafik ışıkları, yolları daha da kapatmaktan başka bir işe yaramadı.

Bu caddelerdeki trafik sorunu gibi otogar ve karayolu kavşağı da son 10 yıldır şehrin ciddi sorunları arasında yer almaktadır. Bir an önce bu kavşaklarda alt geçit yapılmalı. Aslında başka büyük bir şehir olsaydı, Edremit’ten-Üniversiteye kadar neredeyse tüm kavşaklarda alt geçitler yapılmıştı bile.  Ancak konu Van olunca şu ana kadar kimse bunu önemsemedi.

Otopark, Van’da tarifsiz bir sorundur. Bu sorunun çözümü için şehrin merkezinde çok katlı otoparklar neden yapılamıyor? Bunları yapmak çok mu zor? Şehir merkezindeki yolun bir şeridini otoparka çevirerek bu sorunu çözmüş olmuyor, bilakis sorunu daha da artırmış oluyorsunuz.

 Van’da yine yılların sorunlarından biri de şehir içi ulaşımdır. Şehir içi ulaşımın nasıl bir sorun olduğunu görmek isteyenler, hafta içi sabah saatlerinde Maraş’tan Üniversiteye doğru yol alsınlar, duraklarda öğrencilerin ve hastaların bu soğukta dakikalarca kimi zaman da bir saati aşkın nasıl servis beklediğini göreceklerdir.

1,5 milyon nüfusa dayanan Van’ın ulaşım sorununu 15-20 kişilik minibüslerle ya da yarım saatte bir çalışan 100 kişilik otobüslerle çözemezsiniz. Raylı sistem Van için elzemdir. 

Yine Van’ın sorunlarından biri, Van’da iş imkânı sunulmadığı için genç nüfusun Batı illerine göç etmesidir. Mesleki kazanımla bu genç nüfusun, göç etmesinin önüne geçilebilir. Bu şekilde Van’da kalan vasıflı genç nüfus, Van’ın ekonomi ve sanayisinin gelişimine ciddi bir katkı sağlayacaktır. Ancak maalesef böyle bir çalışma doğru düzgün bir şekilde daha yapılmış değil.

Ayrıca, uyuşturucu bataklığına terk edilmiş büyük bir genç kitle var. Gençlerimizi hayattan koparan, onları zehir tacirlerinin kurbanı haline getiren bu bataklıktan kurtarmak, başta Belediye olmak üzere tüm kurum ve STK’ların birinci asli görevi olmalıdır.

Bu sorunların yanında; Uçak seferlerinin küçük bir şehre dahi yetmeyecek kadar az olması, turizm, hayvancılık, tarım, imar, olmayan alt yapı, merkez mahalle yollarının yayla yolları gibi tümseklere dönüşmesi, şehrin merkezinde bulunan doksanlı yıllara ait otogar, stadyum, Göllerin Sultanına sahip olduğu halde bunun kurutulmaya terk edilmesi gibi Van’ın birbirinden ayrı onlarca sorunu var.

Bir zamanlar Doğunun incisi olan Van’a artık Doğunun incisi demeye dilimiz varmıyor. Nereye inci diyeceğiz? En ufak bir yağışta sular altında kalan şehir merkezine mi? Bitmeyen çevre yoluna mı? Yoksa yazın berbat bir şekilde kokan iskelesine mi inci diyeceğiz? Doğunun incisini bırakın, bu gidişle bakırı bile olamayız. İnci diyeceğimiz hiçbir şeyimiz kalmadı. Bir inci kefalimiz kaldı, yakında Göl’ün tamamen kurumasıyla o da ortadan kalkacaktır.

Van’ın halkından yetki alacak Sayın Başkan, Van’ın bu sorunları için var mı bir kurtuluş reçeteniz? Van’ı 2029 yılına bu şekilde mi taşıyacaksınız? 2030 yıllarında biz hala bitmeyen çevre yolunu, Beşyol, Cumhuriyet Caddesi, Maraş ve İki Nisan gibi yerlerde akmayan şehir trafiğini, şehirde otopark sorununu, otogar ve karayolu kavşağını, şehrin merkezinde olan otogarı, küçük bir şehre dahi hizmet veremeyecek kadar yetersiz olan stadyumu, İpekyolu caddesinde yapılamayan alt geçitleri mi konuşacağız? 

İki ay sonra Belediye Başkanı koltuğuna oturacak Sayın Başkan, unutmayın atacağınız her imzanın, vereceğiniz her kararın hesabını sizden soracak bir Mahkeme-i Kübra var. Van halkının sizden şikâyetçi olmasını istemiyorsanız, yetki aldıktan sonra Van halkının yaşadığı bu sorunlara çare bulmaya çalışın.

Belediye hizmetleriyle doğru düzgün tanışamayan Van halkının, sizin dağıtacağınız kadrolara ya da ideolojinize değil yapacağınız hizmetlere ihtiyacı var.