Kış sezonuyla birlikte yeniden ilgi odağı hâline gelen Doğu Ekspresi ile tadına doyulmaz yolculuklar başladı. Başta Kars olmak üzere Doğu Anadolu’daki birçok ilin cazibeye dönüşmesine sebep olan Doğu Ekspresi her geçen gün büyüyen bir marka olurken Van Gölü Ekspresi ise benzer noktaya gelmeyi beklemeye devam ediyor. Ankara’dan başlayıp Bitlis’in Tatvan ilçesinde sona eren rotasında yolcularına kar manzaraları ve Van Gölü’nün eşsiz görüntüleri eşliğinde keyifli bir yolculuk sunan Van Gölü Ekspresi buna rağmen Doğu Ekspresi’nin gölgesinde kalırken trenin Van’a uğramadan Tatvan’da bitmesi hattın turistik bir rotaya dönüşmesinin önünde büyük bir engel olarak duruyor.

YILLARDIR GÜNDEMDE AMA…
Yıllardır dile getirilmesine rağmen Kuzey Van Gölü Demiryolu hatta gündeme alınmazken ve Van Gölü Ekspresi tam bir turistik tren olarak hizmet verme noktasında eksik kalırken konuyla ilgili Şehrivan’a değerlendirmelerde bulunan Vanlı tur rehberi Özkan Deniz, bu durumun turizmi olumsuz etkilediğini söyledi. Bu trenin aslında Van için “altın bilet” olabileceğini söyleyen Deniz, “Hattın Van merkeze kadar uzatılması, hem yolculuğun anlamını tamamlar hem de Van’ın turizm gelirlerini ciddi şekilde artırır” ifadelerini kullandı.

VAN GÖLÜ EKSPRESİ TURİZMDE BAMBAŞKA BİR CAZİBE OLUŞTURABİLİR
Deniz, tren turizminin klasik otobüs ve uçak yolculuklarından farklı bir profil sunduğunu ifade ederek, “Turizmde çeşitlilik ve canlanma açısından baktığımızda, tren yolculuğu klasik otobüs ya da uçak yolculuğundan oldukça farklıdır. Treni tercih eden yolcu profili, genellikle deneyime ve anıya değer veren, daha uzun süre konaklamaya açık kişilerden oluşur. Bu durum sadece Van merkezine değil; trenin geçtiği ya da tur kapsamında ziyaret edilen Bitlis, Tatvan, Ahlat, Adilcevaz, Gevaş ve Edremit gibi tüm ilçelere ekonomik canlılık kazandırır. Konaklama, yeme-içme, rehberlik hizmetleri ve el sanatları satışları açısından olumlu etkiler yaratır” dedi.

DENİZ: VAN İÇİN ÇOK ÖNEMLİ
Tren yolculuğunun kültürel etkileşimi de güçlendirdiğini belirten Deniz, “Tren, kültürel etkileşim açısından da önemli bir rol oynar. Türkiye’nin dört bir yanından gelen insanlar, yalnızca Van’ı değil; Urartu, Selçuklu ve Osmanlı medeniyetlerinin izlerini, yerel kültürü ve bu toprakların tarihsel birikimini yerinde görme fırsatı bulur. Bu kültürel karşılaşmaların anlatılması ve tanıtılması, özellikle Van’ın kent hafızası açısından büyük önem taşır” ifadelerini kullandı.

VAN GÖLÜ EKSPRESİ ALTERNATİF BİR TURİZM ROTASI SUNUYOR
Van Gölü Ekspresi’nin alternatif bir turizm rotası oluşturduğunu dile getiren Deniz, “Bunun yanında tren yolculuğu, alternatif bir turizm rotası oluşturur. Dünyada nostaljik tren yolculuklarına olan ilgi her geçen gün artıyor. Van Gölü Ekspresi ve Doğu Ekspresi sayesinde Türkiye’nin doğusu da bu küresel trendin bir parçası hâline geliyor. Bu durum, bölgenin “erişilmez” olarak kodlanan algısını kırıyor ve güvenli, cazip bir seyahat noktası olduğunu gösteriyor” diye aktardı.

“YEREL HALK İÇİN MOTİVASYON VE GURUR KAYNAĞI”
Deniz, tren turizminin yerel halk üzerindeki etkilerine de değinerek, “Ayrıca yöre halkının motivasyonu da artıyor. Kendi coğrafyasının bu denli ilgi görmesi, yerel halkta hem mutluluk hem de gurur duygusu yaratıyor. Turizm sayesinde ekonomik hareketlilik sağlanıyor, göçün önüne geçiliyor ve turizm kalitesi yükseliyor” şeklinde konuştu.

VAN GÖLÜ EKSPRESİ VAN’DAN GEÇMİYOR: “TATVAN’DA BİTEN HAT BÜYÜK BİR EKSİKLİK”
Van Gölü Ekspresi’nin Tatvan’da sona ermesinin ciddi bir sorun oluşturduğunu vurgulayan Deniz, “Ancak burada önemli bir sorun da var. Tren hattının Tatvan’da sona ermesi, projenin potansiyelini tamamlamasının önündeki en büyük engellerden biri. Van kent merkezi bu durumdan izole kalıyor. Trenle gelen binlerce turist, Tatvan İskelesi’nden feribotla Van’a geçmek zorunda kalıyor. Özellikle kış aylarında hava koşulları bu süreci riskli, zaman alıcı ve maliyetli hâle getiriyor. Bu da turistik konforu ve planlamayı olumsuz etkiliyor” dedi.
“ALTIN BİLET TATVAN’DA KESİLİYOR”
Van Gölü Ekspresi’ni Van turizmi için “altın bir bilet” olarak nitelendiren Deniz, bu biletin şu an Tatvan’da kesildiğini söyleyerek, “Van Gölü Ekspresi, Van turizmi için adeta altın bir bilet niteliğindedir; ancak bu bilet şu anda Tatvan’da kesiliyor. Oysa Tatvan ile Van arasındaki birkaç saatlik mesafe, bölge turizmi için atılacak büyük bir adımı temsil ediyor. Bu sadece bir hat inşası değil, bölgenin geleceğine yapılacak en sağlam yatırımlardan biridir. Eğer Van Gölü Ekspresi, feribot yerine tren penceresinden Van Gölü’nü izleyerek Van’ın kalbine kadar ulaşabilseydi, bugün yaşanan deneyim yarım kalmazdı. Tatvan’dan sonra hattın devam etmemesi bu deneyimi eksik bırakıyor” dedi.
“VAN İÇİN CİDDİ EKONOMİK KAYIP VAR”
Bu durumun ekonomik kayba yol açtığını belirten Deniz, “Ayrıca ciddi bir ekonomik kayıp söz konusu. Turistlerin Van’a ulaşana kadar harcayacağı zaman ve para, Van merkezindeki işletmelere yansımıyor. Oysa Van’da aktif bir tren istasyonu bulunuyor ve İran’a seferler düzenleniyor. Bu hattın turistik bir konsepte dönüştürülmesi hâlinde çok daha fazla konuşulur hâle gelir. İnsanlar tren yolculuğunda konforu, manzarayı ve yaşadıkları deneyimi konuşur. Bu da “yavaş turizm” dediğimiz anlayışın tam karşılığıdır” ifadelerini kullandı.

“TATVAN–VAN HATTI İÇİN FİZİBİLİTE ÇALIŞMALARI HIZLANDIRILMALI”
Tatvan–Van hattı için teknik ve fizibilite çalışmalarının hızlandırılması gerektiğini vurgulayan Deniz, “Peki, Tatvan’dan sonra ne yapılabilir? Öncelikle teknik ve fizibilite çalışmalarının hızlandırılması gerekiyor. Tatvan–Van arasındaki mevcut demiryolu hattının durumu incelenmeli ve yenilenmesi için kapsamlı bir rapor hazırlanmalı. Van Gölü sahil şeridindeki doğal yapı ve sit alanlarına zarar vermeden sürdürülebilir bir güzergâh belirlenmeli” diye aktardı.
“SİYASİ İRADE VE BÜTÇE OLMAZSA OLMAZ”
Bu projenin hayata geçirilmesi için siyasi irade ve bütçe oluşturulmasının zorunlu olduğunu dile getiren Deniz, “Bu projede siyasi irade ve bütçe oluşturulması olmazsa olmazdır. Yerel yönetimler, bölge milletvekilleri, TCDD ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ortak çabasıyla bu konu ulusal düzeyde bir öncelik hâline getirilmelidir. Ayrıca Tatvan İskelesi’nde turizm aktarma merkezleri oluşturulmalı; bekleme salonları, bagaj transfer alanları ve bilgi ofisleri gibi eksiklikler giderilmelidir” diye konuştu.

DENİZ: SİVİL TOPLUM VE KAMUOYU DESTEĞİ ŞART
Deniz, kamuoyu ve sivil toplum desteğinin projede belirleyici rol oynayacağını belirterek şunları söyledi: “Kamuoyu ve sivil toplum desteği de büyük önem taşır. Van halkı, sivil toplum kuruluşları, meslek odaları ve Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi gibi kurumlar ortak bir taleple güçlü bir ses oluşturabilir. “Van rayına kavuşuyor” gibi kampanyalarla farkındalık yaratılabilir. Ayrıca Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı ve Avrupa Birliği gibi kurumların sunduğu hibe ve fonlara proje bazlı başvurular yapılabilir.”
“TREN TURİZMİ UZUN KONAKLAMAYI TEŞVİK EDİYOR”
Tren turizminin deneyim odaklı ve yavaş turizmin en önemli unsurlarından biri olduğunu belirten Deniz, “Tren turizmi, deneyim odaklı ve yavaş turizmin en önemli unsurlarından biridir. Tren yolcuları genellikle bölgenin kültürünü, mutfağını ve doğasını derinlemesine tanımak isteyen bir profilden oluşur. Bu da daha uzun konaklamaları beraberinde getirir. Uçakla ya da otobüsle gelen turist bir-iki gece kalırken, trenle gelenler genellikle üç-beş gün ve daha uzun süre konaklama eğilimi gösterir” şeklinde konuştu.

“FOTO SAFARİ VE GASTRONOMİ TURİZMİ GELİŞTİRİLEBİLİR”
Deniz, tren güzergâhlarında foto safari, doğa turları ve kültür rotaları gibi etkinliklerin geliştirilebileceğini aktararak, “Bunun yanında foto safari, doğa turları ve kültür rotaları gibi etkinlikler de geliştirilebilir. Trenin geçtiği eşsiz manzaralarda belirli noktalarda duraklamalar yapılarak fotoğraf çekimleri ve yarışmalar düzenlenebilir. Ayrıca tren yolculuğu sırasında Van kahvaltısı, otlu peynir gibi yöresel lezzetler sunularak gastronomi turizmi de desteklenebilir” dedi.
“VAN DÖRT MEVSİM TURİZM KENTİ OLABİLİR”
Tren yolculuklarının Van’daki mevsimsel turizm kırılmasını ortadan kaldırabileceğini ifade eden Deniz, “Turistlerin harcamaları Van merkezindeki pansiyonlara, lokantalara, rehberlere ve el sanatçılarına doğrudan katkı sağlar. Savatlı gümüş, kilim ve diğer el sanatları üretimi canlanır. Ayrıca tren turizmi, Van’daki mevsimsel turizm kırılmasını da ortadan kaldırabilir. Kış aylarında kar manzarası eşliğinde yapılan konforlu tren yolculukları, Van’ı dört mevsim turizm destinasyonu hâline getirebilir” şeklinde konuştu.

VAN GÖLÜ EKSPRESİ VAN İÇİN BİR MARKA YARATABİLİR
Van Gölü Ekspresi’nin, Kars için Doğu Ekspresi’nin yarattığı marka değerini Van için de oluşturabileceğini belirten Deniz, “Van Gölü Ekspresi, Kars için Doğu Ekspresi’nin yarattığı marka değerini Van için de oluşturabilir. Üstelik Van’ın İran’a uzanan tren hattı, bu projeye uluslararası bir boyut kazandırır. Van’dan Tahran’a uzanan bir turistik tren hattı, dünyada eşi benzeri olmayan bir yavaş turizm rotası oluşturur” diye aktardı.

“VAN AKTİF BİR DENEYİM ROTASININ MERKEZİ OLABİLİR”
Deniz, Van Gölü Ekspresi’nin Van’ı pasif bir varış noktası olmaktan çıkararak aktif bir deneyim rotasının merkezine dönüştürebileceğini ifade ederek, “Sonuç olarak Van Gölü Ekspresi, Van’ı pasif bir varış noktası olmaktan çıkarıp aktif bir deneyim rotasının merkezine dönüştürebilir. Van, büyüyen ve turizm potansiyeli çok yüksek bir şehir. Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bu kentin değerlerini koruyarak, alternatif turizm modelleriyle hem ekonomik güçlenme sağlanabilir hem de göçün önüne geçilebilir” diye konuştu.




