Ak parti kurulmadan evvelinde başlayan dostluk, Ak partinin kurulmasıyla Erdoğan ve Abdullah
Gül'ün pekişen dostluğu örnek teşkil etmiş ve bu dostluğu benimseyen halk bundan çok memnun
kalmıştı.

Muhalefetin ve bir çok kurumun önlerine engeller çıkarmalarına rağmen, yinede her şeyin
üstesinden geleceklerine adeta söz vermişcesine birlikte çok engelleri ve zorlukları aşmışlardı.
Tayyip Erdoğan o kadar vefalı davranıyorduki, Abdullah Gül'ü kendisinden önce Başbakan ve
kendisinden önce Cumhurbaşkanı adayı gösterecek kadar dost ve dürüsttü...

Ancak gel gör ki zaman neyi değiştirmişti ki 15 Temmuz'dan sonra Abdullah Gül değişmeye ve
kıskançlığa başlamıştı, acaba bu bir muamma mıydı yoksa bilinen bir şey mi?
Şayet karşınızda ki muhatabınızın özellikleri, karizmatik yapısı ve eğilmez dikduruşu zamanla
sizde eksiklik duygusuna kapılmanıza sebep oluyorsa o halde onun gibi olma gayretine girersiniz...
Çünkü iç güdünüz ve etrafınızdakilerinde verdiği etki sizi etkiler, muhatabınız gibi olma gayretine
sokar ve sizde kendinizi buna kaptırarak dalalete düşerşiniz.
Kur'anı Kerim Bel'amı tarif ederken şeytanın vesvesesi ve karısının kandırmasıyla, yılanın
kabuğundan soyulup ayrılması gibi Bel'amında imanından soyulup ayrılmasından bahseder.
Gidişata baktığımızda Abdullah Gül hangi düşüncelerle kendi davasına ihanet eder ve ilkeleri
uymayan parti ve kişilerle nasıl bir amaç güderek bir araya gelir...
Ve bunu yaparak toplum önünde en yüksek zirveden en alçak zirveye kendisini düşürür.
Şu çok iyi bilinmelidir ki, bu halk artık sahte planlar kuranlara fırsat vermiyor...
Hele hele mensup olduğu Ak parti'de makam ve saygınlık görüp sonrada kıskançlık kirizine
girerek hancer saplarcasına Fetö'ye ve dış güçlere hizmet etmek akıl karı değil.
Bu bir sahte Don Kişot'luktur ve bu Türkiye Cumhuriyetini tekrar güdülecek hale getirmek
istemenin oyunudur.
Bu halk Tayyip Erdoğan'ın bu ülkeye kendisini feda ettiğini görmekte...
Fakat sizin satılmışlığınız gözünüze perde olmakta...
Kıskançlıktan kudurup partide kursanız nafile, çünkü örneklerinin zelil olduklerını gördük.
Sayın Abdullah Gül size soruyorum?
Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturduğun dönemde Ak parti'nin başında sen
vardın, neden o dönem sustun ve bugün dostlukların bozulmasına sebep olacak kadar çıkarcı ve
kıskanç oldun.
Ne zannediyorsunuz bu toplum kimleri iktidara getireceğini ve kimlerin ülkesi için dik durup
eğilmeyeceğini bilmiyor mu...
Sayın Abdullah Gül ömründe bir araya gelmeyeceğin insanlarla bir araya gelerek bu halka darbe
vurmaya ortak olmaktasınız, çok yazık...
İki günlük kalan ömrünüzü Fetö gibi sahtekarlara alet olarak dünyanızı ve uhrevi hayatınızı rezil
ve kepaze etmeyin. Vesselam