Bu başlığı atmak çok uzun yıllar aldı ama sonunda o gün geldi ve Vanspor şampiyonluğu göğüsledi.

2.ligdeki 6.sezonumuzda bir üst lige çıkmaya hak kazandık. Çok uzun çok meşakkatli yıllar ve sezonların ardından yüzümüz güldü. Bu başlığı atmak çok uzun yıllar aldı ama sonunda o gün geldi ve Vanspor şampiyonluğu göğüsledi. 2.ligdeki 6.sezonumuzda bir üst lige çıkmaya hak kazandık. Çok uzun çok meşakkatli yıllar ve sezonların ardından yüzümüz güldü.

Son 2 sezon play-off potası içerisinde yer almamıza rağmen özellikle geçen sezon futbolun dışında gelişen olaylar yüzünden saf dışı kaldık ve play-offtan elendik.

Sezon sonu Vanspor için hareketli ve yüksek tempoda geçti. Mevcut yönetim Feyat Kıyak kongrede yeniden seçilirken kısa bir süre sonra Erol Temel ve yönetimine görevi devretti. Uzun yıllardır yüzüne bakılmayan kongreleri sönük geçen son anda birilerinin elini taşın altına koyup görevi aldığı kongrelerden sonra bu kongre çok yoğun bir katılım ve yüksek bir heyecanla başladı. Erol Temel ve yeni yönetimi kongrede yüksek vaatler ve başarı sözü verirken kürsüde transfer açıklaması dahi oldu.

Kongreden sonra ortaya çıkan tablo herkesi heyecanlandıran bir tabloydu. Şampiyon hoca Tahsin Tam ve şampiyonluk apoletlerine sahip birçok oyuncu açıklandı. Kayseride kampa giren Vanspor bir kolej takımı havası verirken kent ise takımıyla kavuşmak için gün sayıyordu. O dönem bir açıklama ise daha sonra ters tepecek ve sürekli hatırlatılacak bir söz olarak sezona damga vuracaktı. "Vanspor ligin en pahalı takımı ve şampiyonluk adayı" Bu açıklama ligin ilk çeyreğinde maalesef büyük bir eleştiri konusu haline geldi. Daha sonra düzeltilmek istense bile artık iş işten geçmişti.

Artık söz sahadaydı ve Vanspor sahaya çıktı. Son 2 sezonun flaş isimlerinden Hasan Bilal ilk 11 de değildi ve rotasyon olarak düşünülen Masis ilk 11 deydi. Ligin mütevazi takımı Derince karşısında inanılmaz zorlanmamıza rağmen sonradan oyuna giren Hasan'ın golüyle ilk maçı kazasız atlattık. Takımın oyunu tatmin etmese de fiziksel temposu en azından ümit vericiydi. 2.hafta Nazilli maçındaki net skor yürekleri ferahlatsa da Giresun deplasmanındaki beraberlik kentte homurdanmaların başladığı maç oldu.

Play-off’ların flaş maçları olarak tarihe geçen Elazığ ile içerde oynadığımız lig maçındaki temposuz ve isteksiz takım ve alınan mağlubiyet tribünlerde ciddi sesleri beraberinde getirdi. Hakeza menemen maçındaki beraberlikten sonra Tahsin Tam ile yollar ayrıldı.

Kısa bir süre sonra ise son 2 sezonda Vanspor’da kısa sürede başarılar yakalayan Ümit Bozkurt tercih edildi. Bu tercih bir önceki senelerin aksine çokta benimsenmedi. Kentin önemli kısmı bu tercihi onaylarken geçen 2 sezona göre çok ciddi şekilde olumsuz bir kesimde vardı.

Ümit hoca ilk 3 maçta galibiyet alamamasına rağmen saha kenarında itiraz eden duruşu ile en azından bir şeyler değişir umudu vardı. Sonraki 7 hafta oyunda bir takım değişimler sonucu 7 maçta 6 galibiyet ile ki bunlardan biri deplasman Bursa galibiyeti kentte ve takımda hava bir anda pozitife döndü. Bursa galibiyeti manevi olarak özgüven yükselten bir maçtı. Ama futbol sürprizlerinden birini 4 gün sonraya saklamıştı. Bursa zaferinden 4 gün sonra deplasmandaki Beyoğlu mağlubiyeti ve maç çıkışı taraftar ve Ümit hoca arasındaki bir diyalog her şeyi tuz buz etti. Ümit Bozkurt dönemi böyle sona erdi.

Devre arasına 2 hafta kala gemi onu sene sonunda limana yanaştıracak olan Murat Yıldırım'a teslim edildi. 2 maçta galibiyet alan Vanspor yeni hocasını ararken kentte Murat hocayla devam edilmesi yönünde ciddi bir baskı vardı. Karaman maçında tribünlerde Yılmaz Vural’ın maçı takip etmesi yeni hoca olduğu yönündeki iddiaları güçlendirirken basında ve taraftarlarda ciddi bir tepkiye neden oldu. Sonunda devre arası geldi ve yeni hoca Serhat Gülpınar oldu.

Serhat hoca yoğun tempolu ve iyi transferlerle kampı geçirip kente döndü. Üst üste 3 galibiyet ile ve 3’lü oyun sistemi ile başlayan Serhat hoca iyi emareler verse bile herkesin aklında potadaki maç performansı olacaktı. Maalesef yine Elazığ ile başlayan pota mücadelemizde üzülen taraf olduk. Elazığ'da ise futbolu utandıran şiddete maruz kalan takımımız mağlubiyete rağmen büyük bir sahiplenme ile karşılandı ve enerjisini yükseltti.

Kent Vanspor’a ve Serhat hocaya yeniden şans verme kararı aldı. Sonrasında sisteminde bazı değişiklikler yapan Serhat hoca Serik deplasmanındaki hezimetle Vanspor’un görevden ayrılan 3. hocası oldu. Kent artık sezondan tamamen umudunu kesmiş ve yönetimi ciddi şekilde tenkit eder vaziyetteydi. Artık kaybedecek bir şeyimiz yok diyen kent son şansın Murat hocaya verilmesinde ısrar etti ve yönetim bu ısrarı kabul edip takımı Murat hoca ve ekibine teslim etti. Murat hoca kalan 6 maçta 3 galibiyet 1 mağlubiyet ve 2 beraberlik ile ligi 5. sırada tamamladı.

Menemene ev sahibi avantajını kaybeden Vanspor’da gündem yeni kongre ve yeni yapılanmaydı. Bu sırada son 2 sezonun kentte en sevilen isimlerinden Osman Yıldırgan takıma dahil edilmiş ve herkes artık yeni sezon çalışmalarının başladığını düşünmüştü. Ama kaderin ve takımımızın başka bir planı vardı. Belki de sezon içerisinde akan oyun içerisinde en güçlü oyunlarından birini oynayan Vanspor özellikle 2.yarı performansıyla İzmir'de turu geçmiş ve tüm kenti şaşırtıp odağı yine takıma çevirmişti.

Bu kez rakip şampiyonluğu son dakikalarda kaybetmiş mental olarak tükenmiş ama ligin hala en iyi takımlarından bir olan Aksarayspor du. Ligde her iki maçta diş geçiremediğimiz Aksaray ile içerde muhteşem oyuna rağmen yine diş geçiremeyip sahadan 2-2 beraberlik ile ayrıldık. O maça kadar kaleyi koruyan Taha serbest vuruşta bir türlü sesini duyuramayıp doğru barajı kurduramayıp talihsiz bir gol yedi ve kaleyi artık Abdulsamed devralacaktı. Çünkü kaderin Abdulsamed ile ilgili bir planı vardı.

Şimdi çok fazla dillendirilmese de Vanspor Aksaray'a giderken umutsuz olan çok kişi vardı yine aynı yere dönüyoruz diye düşünen çok fazla insan vardı. Ama takımımız inanılmaz bir oyun sergiledi. Abdulsamed'in kaderin ona çizdiği yolu yürürken Erdem'e de bir parantez açıp ona ve Van kentine unutulmaz bir gol ile bir anı hediye edip yarı finale çıkan taraf olduk.

Sırada bütün bir kenti bir araya getiren eski düşmanları eski dostları Van'da seven sevmeyen herkesi bir araya getiren bir maç olan Elazığspor maçı geldi çattı. Herkes ama herkes çok gergin ve çok arzuluydu. Ligin 2.yarısı Elazığ'da yaşananlar hafızalarda yerini korurken tüm itidal çağrılarına rağmen gergin bir maç oldu. Sahanın içinde ise tamamen konsantre olan bir Vanspor ve sezonun en şiddetli pres oyunu ve müthiş organize 2.bölgesiyle sahada rakibini silip süpüren Vanspor sahadan 4-1’lik galibiyet ile finali %99 cebine koymuştu.

O andan sonra artık kent şampiyonluğa çok büyük bir çoğunlukla inanmıştı. Elazığ tarafı ise saha içindeki kötü skoru bir kenara bırakıp saha dışı olayları gündemde tutup Elazığ'ı maça motive etmek istedi. Bu yanlış plan Elazığ'a çok pahalıya patlayacaktı. Elazığ'da herkes ama herkes tamamen saha dışına odaklanmış ve maçı bir kenara bırakıp tamamen Vanspor’a öfke kusuyordu. 1-0 öne geçmesine rağmen hala tribünlerden maddeler yağıyor bir kısmı Elazığlı oyunculara isabet ediyordu. Sonunda olacak olan oldu ve bir madde yan hakeme isabet edip maç tatil edildi. Vanspor 2 gün sonra hükmen galip olan edilip final biletini cebine koyup kentte büyük bir coşkuyla karşılandı.

Sezonun başından sonuna kadar bir inip bir yükselen tansiyon, istifa sesleri, gelen giden 3 hoca, ıslıklanan futbolcular derken Vanspor 2.lig play-off finalini oynamaya hak kazandı. İşte futbolu milyonlarca insanın sevgilisi yapan şey tam olarak buydu. Bu oyun öngörülemez bir oyundur. Hikayesi her zaman ters yüz olan bir oyundur. Kader Vanspor'a inanılmaz bir hikaye yazmıştı.

Kayseri’ye finale dost ve kardeşlik mesajları içerisinde rakip Batman Petrolspor ile oynamaya gittik. Batman ise muazzam bir performansa rağmen deplasmandaki kepez mağlubiyeti ile şampiyonluğu kendi eliyle itip Sarıyer'e bırakmıştı. Serdar Bozkurt play-off istatikleri ile göz korkutan bir isimdi. Açıksası Petrolspor aldığı puanlar ve oyunuyla bir adım önde maçın favorisi olarak sahaya çıkacaktı. Ama Vanspor ise tüm lig sezonunda yapamadığını playoffta yapmış fiziksel temposunu arttırmış, akan oyunda farklı organizasyonları geliştirmiş,2.bölgesinden inanılmaz bir katkı alan ve en önemlisi çok büyük bir moral ve mental ile sahaya çıkacaktı.

Birçok kesimin beklediği gibi düşük tempolu ve 2 takımında merkezi sıkı tuttuğu bir maç oldu. Her iki takımda ara ara tempoyu arttırsa da Vanspor duran toplarda Petrolspor ise geçiş hücumlarında tehlikeli oldu.

Final uzatmalara gitti ve artık söz penaltılardaydı. Vansporlu oyuncuların inanılmaz bir penaltı performansı vardı hepsi çok net ve keskin penaltılardı belli ki hocalarımız bu hikayeye hazırlanmıştı. Petrolspor ise penaltılarda daha ürkekti Abdülsamed 2 kez doğru tahmin etmesine rağmen topu çıkaramamıştı ama belli ki kaderin planı henüz bitmemişti ve son penaltıda Abdülsamed takımına şampiyonluğu getiren kurtarışı yaptı.

O an Van şehrini görmek izlemek o kadar güzeldi ki kent tam anlamıyla kendinden geçmiş herkes sokaklardaydı. Birbirini tanımayan tanıyan herkes sarılmış ağlıyor halay çekiyor konvoylar sokakları caddeleri inletiyordu. Bu kent bu şampiyonluğu çoktan haketmişti ve şimdi tadını çıkarma zamanıydı.

Ben yine bu sezon bol bol yayınlarda Vanspor’u konuştum yine her zamanki gibi oyunu sahanın içini konuşmaya gayret ettim. Bazen yönetimin hoşuna gitmedi bazen hocalarımızı kızdırdı bazen futbolcuları küstürdüm ama her zaman yapmaya çalıştığım şeyi yaptım ve oyunu, organizasyonu, sistemi anlamaya analiz etmeye anlatmaya çalıştım. En nihayetinde ben Vanlı Vansporluyum bu kentin ve takımın başarılı olmasını çok istedim ve isterim ama futbolu konuşmak her zaman sevimli durumlar ortaya çıkarmıyor özellikle işler yolunda gitmeyince sahada kötü oyun varsa doğal olarak eleştirilerde oluyor. Bu eleştiriler her ne kadar oyuna yönelik olsa da bazen insanlar bunu kişisel algılayabiliyor. Yapacak bir şey yok ben bu oyunu çok seviyorum bu kenti çok seviyorum bu yüzden bazı cilvelerini görmezden geliyorum.

Bu şampiyonlukta emeği olan herkesi Erol Temel ve yönetimini, görev alan tüm hocalarımızı, sportif direktörlerimizi, oynayan oynamayan tüm oyuncularımızı tebrik ediyorum.

En büyük tebriği ise tüm bu süreçte takımı hep omuzlayan Gölkentliler, Karakobralar, Siyah Cephe taraftar gruplarımızı ve tüm taraftarlarımıza veriyorum.

Yine Vanspor maçlarını evimize getiren binbir emek ve cefa çeken Emre Tekin öncülüğünde Vantv ekibine, benim için çok değerli Sinan Dedeoğlu hocam ve Gündem Futbol ekibine, Yorumculuk hayatıma büyük katkı veren Vansporun en büyük hafızası kıymetli dostum Kubilay Önay hocama Şehrivan Futbol ailesine, yeni tanıştığım ama çok değer verdiğim Erhan Kurak hocam ve YerelVanHaber ailesine, Vanorg ailesine ve tüm basın yayın camiasında Vanspor’u yazan çizen konuşan herkese teşekkür ediyor ve tebrik ediyorum.

Unuttuğum varsa alınmasın çok uzun bir yazı oldu sanırım buraya kadar çok az kişi okuyacaktır ama ben bunu tarihe bir not bir hatıra ve bir anı olarak bırakmak maksadıyla yazdım.

Bu sezon böyle bitti benden şimdilik bu kadar yeni sezonda olur muyum bilemiyorum ama şimdilik buraya kadar Hoşça Kalın...