Futbol oyunu dünyada spor dalları arasında en çok takip edilen branştır.

Futbol oyunu dünyada spor dalları arasında en çok takip edilen branştır.

Yaklaşık 4 milyar insanın takip ettiği öngörülen bu oyun elbette Türkiye'dede en çok takip edilen spor.

Bu branş öylesine büyük bir tutku haline geldi ki Dünyada futbol endüstrisi içerisinde sirküle edilen para miktarının 130 ülkenin bütçesini geçtiği hesaplanıyor.

Geçtiğimiz yaz transfer sezonunda 10 ülkede 8 milyar euro para harcandı. Tahmin ettiğiniz üzere başı İngiltere ve Suudi Arabistan çekiyor.

Türkiye'de ise yaz transfer sezonunda 142 milyon dolar harcandı.

Ülke futbolu için rakamlar büyüsede Dünya futbolunun hem ekonomik anlamda hem de başarı anlamında hala çok gerisindeyiz.

Örneğin ligimizde yaz sezonunda harcanan toplam paranın neredeyse yüzde doksanını Arsenal tek bir oyuncu Declan Rice için West Ham kulübüne 116.6 milyon euro ödedi.

Başarı anlamında ise durum ortada lig şampiyonunun Temmuz ayında ön eleme oynadığı bir gerçeklik ortada.

Futbol bu kadar büyük bir yere ne için sahip ?

Neden bu kadar seviliyor ?

Neden milyarları peşinde sürüklüyor ?

Çünkü bu oyun kusursuz bir formülü olmayan içinde onlarca denklemi barındıran her denkleminde bir matruşka misali başka denklemleri doğuran bir oyun.

Bazen milyarlarca euro harcayan bir kulübün 10 da 1 bütçeye sahip takıma şampiyonluk kaybettiği ya da doğru bütçeyi doğru denklemlerle bir araya getiren takımların yıllarca oyunu forse ettiği ama hiç bir zaman kesinliği mutlaklığı olmayan sürekli,dinamik,akan,değişen ve dönüşen bir oyun.

Futbolda en doğruyu bulamazsınız ama çok yaklaşırsınız ve bu başarılar getirir ama futbolun bu doğasına kafa tutarsanız kafa üstü gidersiniz.

Türkiyede futbola kafa tutuluyor. Doğrularına yaklaşmak bir kenara yanlışları bir kural gibi tekrar tekrar deniyoruz. Bu kadar pragmatik yaklaşan bir zihniyette futbol gelişmez gelişmiyor. Sonuç bizim olsun ne olursa olsun diyoruz oyuna,mantığa ve hikayeye inanmıyoruz.

Ortaya ne çıkıyor Avrupa'da ortalama 56 dakika oyunda kalan top ligimizin uçan kaçan takımları Galatasaray Fenerbahçe maçında 42 dakika oyunda kalıp isabetli şut çekemeden bitiyor. Oyunu konuşan yok konuştuğumuz penaltı faul ofsayt vb.

Süper ligi ağabey diye düşünürsek bunların küçük kardeşleri doğal olarak alt ligler. Peki onlar ne yapıyor ? Tabiki armut dibine düşer. Neredeyse %90 ı ağabeylerinin mikro boyutta kardeşleri olarak aynı yolu tutuyor.

2.ligte iyi maç izlemek kumsalda küpe bulmaktan daha düşük ihtimal. Bu kadar tekrar eden başarısızlıklara rağmen yine aynı senaryolar yine aynı oyun mantığı. Hocalarımız oyuncularımız maalesef bu düzene ayak uydurmak zorunda kalıyor. Bazıları kafa tutsada en ufak sarsıntıda hemen kapı dışarı ediliyor. Anlayacağımız balık baştan kokmuş.

Tüm bunlara rağmen Türkiyede futbol belki politikadan dahi fazla takip edilir. Çünkü bu oyun her zaman her şeye müsait. İşte bu umut milyonları peşinden sürüklüyor. Her an yepyeni bir hikaye ortaya çıkabilir her an bir şeyleri değiştirme kıvılcımları etrafa saçılabilir.

Eğer ki bu kıvılcımlar doğru zihinlere sıçrarsa bazen yüzyılları alan gelişmeleri 10 yılda yakalayabiliriz. Bunun ekonomik tarafını izah ettim bunun yanında eğitim,sağlık,inşaat,turizm gibi alanlara doğrudan ve dolaylı etkileri ve bu etkilerin kentleri,ülkeyi götüreceği yerleri hayal bile edemeyiz.

Denklemleri çok zor görünsede aslında pratiği çok basit ama basit olanı yapmak bazen en zor olandır tıpkı Cruyyfun dediği gibi:

 "Futbol basit bir oyundur ama en zor olan basit oynamaktır."