Van Asya Fuarcılık’ın sahibi Süleyman Güler’in “Bu kalabalığı görmelisiniz. İmza sırası kaldırımlara taşmış.” telefonu üzerine kızım Nisanur ile kitap fuarına doğru yola koyuluyoruz.

 

İskele Caddesi ile Zübeyde Hanım Caddesi’nin kesiştiği noktada kalabalık kendini gösteriyor. VATSO’ya doğru yürüdükçe metrekare başına düşen insan sayısı daha da artıyor. Kaldırımlara sığmayanlar ise kendilerini parka atmış. Parkta boş yer bulmak imkansız.

 

Parkı da geçtikten sonra artık kalabalığı yarmak zorundasınız.

 

Güler’in dediği gibi imza kuyruğu kaldırıma sığmamış, mecburen “L” şeklini almış.

 

Soruyoruz:

- Fuara girmek için mi bekliyorsunuz?

- Hayır, imza için

- Hangi yazar kitaplarını imzalıyor?

- Kahraman Tazeoğlu

- Ne tür kitaplar yazmış?

- Şiir türü.

 

Bu diyalogdan sonra şaşkınlığım bir kat daha artıyor.

 

Tazeoğlu’nun Van’da bu kadar okuyucu kitlesi olduğunu gözlerimle görmesem inanmazdım.

 

Bize, sadece bu kadar insanın imza için beklediği yazarı tebrik etmek düşüyor.

 

İmza kuyruğunu geçtikten sonra çadırdan içeri giriyoruz.

 

Sağımızda Can Yayınları solumuzda Avesta yayınlarının standı var. Sağdan başlayalım diyorum. Dünyanın okuduğu klasik Küçük Prens’in çevirisinin en iyi Can Yayınlarında olduğunu işitmiştim. Kitabın olup olmadığını soruyorum. Açılış gününde tükendiğini öğrenince Nisa’nın kendisi için seçtiği çocuk kitaplarından alıyoruz.

 

Fuarda gezimiz devam ediyor. Hangi iddialı yayın evleri katılmış diye çevreye göz gezdiriyorum. Gözüme takılanlar Yapı Kredi, İş Bankası, Nesil, Profil, Yeditepe ve Zaman yayınları oluyor. Bu yayın evlerinin olması seneye yapılacak fuar için insanın umudunu da artırıyor.

 

15 – 20 dakika dolaştıktan sonra Star 2000 standında dinlenme ihtiyacı hissediyoruz. Vanlı kitapseverlerin yakından tanıdığı Azad Işık’ın ısmarladığı çaylar, yağmurun bastırdığı anda içimizi ısıtıyor. Van’da kitabın okunması ve sevilmesinde Star 2000’in katkısının da  büyük olduğunu düşünenlerdenim. Bunu anlamak için cumartesi gününün herhangi bir vaktinde Sanat Sokağı’ndaki duraklarına uğramanız yeterli. Bu konuda Star 2000’le özdeşleşen Zeki Şevli’yi de ayrıca tebrik etmek gerek.

 

Bu stanttan sonra Zaman yayınlarından ilgimi çeken birkaç kitabın ardından doğruca Nubihar’ın standına yöneliyorum. Mem u Zin kalmamış. Bu yıl içinde Suriye’de şehit edilen Ramazan El Buti’nin kaleminden çıkan Siyabend u Xece destanını alıyorum. Kürt klasikleri için Nubihar Yayınevi kanaatimce önemli bir hazine.

 

Bu arada fuarı gezenler arasında  Vali Münir Karaloğlu da görülüyor. Karşılaşmıyoruz ama uzaktan da görüldüğü kadarıyla vali hem kitapları inceliyor hem tebrikleri kabul ediyor. Zira bu işte Karaloğlu’nun hatırından dolayı Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin katkıları çok büyük.

 

2 bölümden oluşan fuarın 2. bölümü daha sakin. Burada uzun süre görüşemediğimiz Abdurrahman Adıyan’la karşılaşmak hoş bir sürpriz. Adıyan, Uludereli sivil şehitlere ithafen yazdığı “On Beş Nolu Sınır Taşı” şiir kitabını imzalıyor. Kitap Stigma yayınlarından çıkmış.

 

Hoşbeşten sonra yağmura yakalanmamak için adımlarımızı hızlandırarak çıkış kapısına doğru yöneliyoruz. Nisa biran önce evde olmak istiyor.

 

Çıkışta da bir sürprizle karşılaşıyoruz. “SONA” romanının yazarı Eyüp Altun da fuara katılan yazarlardan. Altun, Sona’da sizleri 1915’lere götürüyor. Roman o kadar sürükleyici ki bitirmeden bırakamıyorsunuz.

 

Bana göre Altun, Van’ın son dönemde yetiştirdiği en büyük yazarlardan biri.

Altun, Sona romanını öyle bir yerde kesiyor ki, 2.sini beklememek elde değil. Ve İnşallah Sona romanının devamı gelecek.

 

Çıkışta insanın aklına gelmiyor değil. Keşke bu fuar Hüseyin Çelik’in ilk bakanlığı döneminden itibaren başlatılsaydı. 10 yıl önce başlayan ve kurumsallaşan bir fuar şimdi  nerelerde olurdu acaba? Bu sayede belki yüzlerce yazar Van’ı görme imkanına kavuşurdu. Çünkü fuara katılan birçok yazar Van’ı bu fuar sayesinde ilk kez görüyor.

 

Biliyorsunuz Türkiye’de 2 fuar devamlı öne çıkar. Bunlardan biri kitap diğeri otomobil fuarı. Son zamanlarda buna yat fuarları da dahil oldu.

 

Kitap fuarı bir anlamda fuarların çileği hükmündedir. Bu çileği Van’a tattıran başta Vali Münir Karaloğlu olmak üzere emeği geçenlere teşekkürü bir borç biliriz.

 

2.si, fuarda eksik-gedik çok. Bunlar zamanla hallolur. Ancak bundan sonra düzenlenecek kitap fuarının, kitap ve sanatı bir arada barındıracak olması çok daha anlamlı olacak. Zira sanat artık kitap fuarının olmazsa olmazlarından olmuş. Kitabın yanında iddialı fotoğraf sanatçısı, heykeltıraş ve ressamların sergilerinin olması zenginlik açısından da oldukça önemli. Gelecek sene yeni yerinde düzenlenecek kitap fuarında İnşallah sanat da yer alır.

 

Son bir öneri daha. Bugüne kadar düzenlenen  kitap fuarlarını en iyi anlatan ve işleyen yazar görebildiğim kadarıyla Hürriyet gazetesi yazarı Doğan Hızlan. Önümüzdeki kitap ve sanat fuarına muhakkak Hızlan’ın da davet edilmesi gerekir diye düşünüyorum