İslam tarihinin kadın kahramanları arasında özel bir yere sahip olan Ümmü Seleme (r.a.), hem bireysel direnişi hem de toplumsal etkisiyle ön plana çıkan bir şahsiyettir. Asıl adı Hind bint Ebi Ümeyye olan Ümmü Seleme, gerek İslam’ın ilk yıllarında gösterdiği sabır ve metanetle, gerekse Hz. Peygamber (s.a.s.) ile evliliğinden sonra sergilediği siyasi ve ilmî katkılarla İslam toplumunun şekillenmesinde etkin bir rol üstlenmiştir.

Beni Mahzûm kabilesine mensup olan Ümmü Seleme, Mekke'nin ileri gelen ailelerinden birinde dünyaya gelmiştir. Babası Ebu Ümeyye, cömertliğiyle tanınan, saygın bir şahsiyetti. Eşi Abdullah bin Abdülesed (Ebu Seleme) ile birlikte İslamiyet’i ilk kabul eden.on kişi arasında yer almış, bu tercihi nedeniyle ciddi baskı ve zulümlere maruz kalmıştır.

Müşriklerin artan zulmü üzerine Habeşistan’a hicret eden az sayıdaki Müslüman grup arasında yer almıştır.. Orada bir kız çocuğu dünyaya getiren Ümmü Seleme, daha sonra Mekke’de islamın yayıldığına dair aldığı asılsız bir haber üzerine ailesi ile birlikte tekrar Mekke'ye dönmüş.Ancak bir süre sonra Medine’ye hicret etmek drumunda kalmışlardır.İkinci hicret süreci onun için çok daha sancılı geçmişti. Kocasının.ailesi oğlunu “bu bizim soyumuzdandır” diyerek alı koyup anne ve evaldı birbirinden ayırmıştır., Bunun üzerine Ebu Seleme karısı ve oğlunu geride bırakıp yalnız başına hicret etmek zorunda kalmıştır.Mekke de mahsur kalan anne Ümmü Seleme aylarca hem eşinden hem evladından uzak düşmenin hasreti ile sürekli.ağlayıp dua etmişdi.Onun bu vaziyetine dayanamayan iki aile sonunda oğlu ile Mediye hicret etmesine müsade etmiştir.

Ebu Seleme, Uhud Savaşı’nda aldığı ağır yaralar sonucu şehit düştüğünde geride dört çocuk ve büyük keder icinde bir eş bırakmıştı. Ümmü Seleme, dul ve çocuklu bir kadın olarak hayata devam etmeye çalışıyorken, bu süreçte kendisine evlenme teklif eden Hz. Ebû Bekir ve Hz. Ömer gibi sahabenin önde gelen isimlerini nazikçe reddetmişti. Bir sure sonra Rasulullah dan evlenme teklifi ile kendisine gelmişti .Ümmü Seleme bu teklifi olumlu karşılamakla birlikte hem yaşlı hem de kıskanç bir kadın olduğunu, ayrıca çok sayıda çocuğu bulunduğunu ileri sürdü. Hz. Peygamber ona kendisinin daha yaşlı olduğunu, kıskançlığını gidermesi için Allah’a dua edeceğini, çocuklarına da sahip çıkacağını söyleyince Ümmü Seleme evlenme teklifini kabul etmiş böylelikle Ümmü Seleme kutlu annelerimizden biri olmuştu.

Ümmü Seleme, evliliği sonrası da pasif bir eş değil, ümmetin meseleleriyle yakından ilgilenen aktif bir figür olarak öne çıktı.. Efendimiz gittiği bir çok gazveye Ümmü Seleme amenizide götürür, İsabetli ve ferasetli bakış açısı nedeniyle sık sık fikirlerini alırdı.Hudeybiye antlaşması sırasında, Mekke’ye hac ibadeti için giremeyen müslümanlar büyük üzüntü icinde iken Rasulullah onlara kurbanlarını Hudeybiye’de kesmelerin ve traş olmalarını emrettiği halde hiç tepki vermemişlerdi.Rasulullah bu durumu yanında olan hanımı Ümmü Seleme Validemize anlatmış... Ümmü Seleme O’na dışrıya çıkıp kurbanını kesmesini ve tıraş- olmasını sonrasında ashabın da mutlata bu davranışı tekrarlayacağını dile getirmiş. Efendimiz bu tavsiyeye uygulamış ve gerçekten Ümmü Seleme annemizin dediği gibi olamuştu.

Bu örnekte; Ümmü Seleme ve Müslüman kadınların siyasi ve toplumsal süreçlerde aktif rol oynadığını görüyoruz. Peygamber Efendimiz’in kendisine danışması ve onun verdiği isabetli tavsiye doğrultusunda sürecin başarıyla tamamlanması, onun ferasetini ve etkinliğini ortaya koymaktadır.

Kadınların toplumsal ve kritik alanlarda da söz sahibi olabileceğini gösteren bu örnek, Ümmü Seleme'nin sadece aile içinde değil, ümmet nezdinde de kanaat önderi kabul edildiğini göstermektedir. Aynı zamanda, Hz. Peygamber’den 378 hadis rivayet etmiş olması, onun ilmî derinliğini ve dini meselelerdeki yetkinliğini ortaya koyar. Kadın sahabiler içinde içtihatta bulunanlar arasında sayılması, onu ilim ehli kadınların öncüsü konumuna taşımaktadır .

Ümmü Seleme annemiz bilhassa kadınların dini hususlarda danıştığı bir kaynak olmuştur.Bir defasında Cebrail (as)’ı efendimizin huzurundan Dıhye b.Halife el-Kelbi suretinde görme şerefine nail olmuştur.Kendisi uzun bir hayat sürdüğü için daha sonraki yıllarda müslümanların sorunlarına ışık tutmuş ,çağdaşlarıma yol göstermiştir.Sahabe arasında otuz kadar oldukları söylenen Kur’an hafızları arasında Ümmü Seleme’nin adıda zikredilmektedir.

Hz. Peygamber’in hanımları arasında en uzun yaşayanlardan biri olan Ümmü Seleme (r.a.), Hicrî 59 yılında Medine’de 83 yaşında vefat etmiş ve Baki Mezarlığı’na defnedilmiştir.

Onun hayatı, kadınların gerek aile gerekse toplum içindeki rolünü en güçlü şekilde temsil eden örneklerden biridir.

Ümmü Seleme (r.a.), sadece bir peygamber hanımı değil, aynı zamanda İslam toplumunun şekillenmesinde etkili olmuş bir mütefekkir, bir kanaat önderi ve bir bilge kadındır. Sabır, feraset, ilim ve cesaret gibi kavramları hayatında bütünleştirmiştir

Bugün onun hayatı, kadın-erkek herkes için değerli dersler barındıran bir örnek teşkil etmektedir.