40 bin üyemiz olacak dedi, 36 bin üyeye yaklaştı.

 

2 büyük depremin üzerinden de 1 yılı aşkın süre geçti.

 

Deprem Van ve Erciş’i fiziki anlamda vurmakla kalmadı, her iki şehrin ekonomisinin üzerinden de silindir gibi geçti.

 

Nüfus azaldı, alış veriş yavaşladı, işler durdu. Bir ara ekonomi tamamıyla bitme noktasına geldi.

 

Vergi, SGK gibi borçların ertelenmesi, KOSGEB’in kredi desteği can çekişen ekonomi için hayat öpücüğü oldu.

 

Buna rağmen işler istenildiği gibi gitmiyordu. Her şeyden önce umutlar azalıyordu. Valilik makamına her gün Cumhuriyet, Maraş, Sıhke Caddeleri, Sanat Sokağı, Rus Pazarı, Peynirciler Çarşısı gibi yerlerden ticaretin nabzını yansıtan raporlar geliyordu. Buralarda Sabah 9 - akşam 17 arasında oluşan kalabalık 2 saatte bir rakam rakam Vali Münir Karaloğlu’na aktarılıyordu.

 

Valilik ile VESOB arasındaki iletişim hattı boş durmuyor, hergün yeni yeni çözüm önerileri ortaya konuyordu.

 

VESOB Başkanı Faruk Alpaslan sağlık sorunlarını bir kenara bırakmış, “moral olsun” diye sabahtan akşama kadar esnaf dolaşıyor, akşamdan sonrada toplantıları kaçırmamak için soluğu AFAD’ta alıyordu.

 

Halbuki o sıralar Ankara’da tedavi olması gerekiyordu. Bu durumu hatırlatan dostlarına “Nasıl gidebilirim, eğer bu zor günde esnafın yanında olmazsam ne zaman olacağım. Hem millete aman Van’ı terk etmeyin diyoruz, hem de ilk giden biz oluyoruz. Bunu kime nasıl izah edebilirim. Artık işimiz Allah’ın takdirine kalmış, İnşallah bunu da atlatırız” diyordu.

 

İşte o günlerden bugünlere geldik.

 

Alpaslan’a 1 yıl öncesini hatırlattığımda “ Sorma, ne günlerdi. İnşallah bir daha yaşamayız. Stres, sıkıntı, hüzün, acı hepsi bir arada. Allah bir daha o günleri yaşatmaz İnşallah” diyor.

 

Depremden önce ortaya koyduğu 40 bin üye hedefini soruyorum:

 

- Hedefimizden vazgeçmiş değiliz. Öne sürdüğümüz hedef doğrultusunda çalışıyor ve bunda da gayet iyi gidiyoruz.

 

- İyi dediniz, üye sayınız azalmadı mı?

 

- Yok bilakis arttı

 

- Nasıl yani?

 

Bu sorum üzerine personelden deprem öncesi ve sonrası üye kaydı rakamlarının getirilmesini istiyor. 2 sayfada toplanmış bilgilerin özetini veriyor:

 

-23 Ekim depreminden önceki üye sayımız 33 bin 160. Bugün için üye sayımız 35 bin 780. Artış 2 bin 620.

 

-Rakamlar herhalde Van ekonomisinin nereye gittiğini gösteriyor.

 

-Evet rakamlar iyi yolda olduğumuzu gösteriyor. Ancak sıkıntılar tümden bitti dersek yanılırız. Ama depremin ilk aylarıyla kıyaslarsak, arada dağlar kadar fark var. Allah’a şükür o günlerden çok çok uzaktayız.

 

-Artışı neye bağlıyorsunuz?

 

-Van’ın büyükşehir olması, TOKİ’lerle birlikte şehrin geniş alana yayılması ve KOSGEB kredileri nedeniyle kayıt dışı çalışan kişinin kendini kayıt altına aldırarak esnaf kimliğine kavuşması.

 

-40 bin üye hedefini ne zaman yakalarsınız?

 

-1 yıl içinde yakalarsak şaşırman. Çünkü Van merkez 3 ilçeye bölünecek. Edremit’e ek iki ilçe daha gelecek. İpekyolu ve Tuşba’da kurulacak kaymakamlık, belediye gibi kuruluşlar beraberinde ticareti de etkileyecek. Büyükşehir belediyesinde çalışacak insan sayısı binlerle ifade ediliyor. Bu ister istemez Van’ın ticaret hayatını etkileyecek. Yeni işyerleri açılacak, Van yeni esnaflar kazanacak.

 

-Galiba hizmet sektörü öne çıkacak

 

-Evet ben de öyle düşünüyorum. Yalnız hizmet sektörü kapsamında değerlendirdiğimiz kahvehane, kafe ve internet kafe gibi yerler bu süreçte KOSGEB kredi desteğinden faydalanamadı. Faydalanabilselerdi çok iyi olurdu. Deprem onları da çok kötü etkiledi. Ve şimdi bunun için mücadele veriyoruz.