“ Hiç kimse kendisi için gizlenen müjde ve          mutluluğu bilemez.” Secde/17

Dua ve bekleyişten başka bir şey değil uğruna öldüğümüz bu hayat. İnsan yaratılış olarak hep bir arayış içindedir. Ruh güzel hislere doymaz ve ruh doyduğu ruhla namütenahi olmak ister. 
Akışların daimi olmadığını gördüğüm zaman huysuzlaşmıştım. Zaten ben hep bilirdim hemhal olduğum ne varsa bir gün içimin sızısı olacaktı. Memnun gibiydim sızılarımdan. Çünkü emindim sızılarım bir gün yerini tebessümlere bırakacaktı. Ve ben de o zaman içimdeki bu yersiz umutlarıma sarılıp hayatımın bir sonraki dersini almaya hazır ve nazır olacaktım. Önceki günümün sonu bugünümün başını belirledi, nedeni muamma bu hep böyleydi. Hiç ummadığım zamanlarda yaşadığım tuhaflıklar bugünüm'ün başını bozsada beni daha sağlam yarınlara götürecek, götürmeli. Çünkü bu kadar dayanıklılığın ardından isterim ki plastik çiçekleri bile sulamaya yetecek bu umudum beni güneşli günlere götürsün. Üzerimdeki ağırlıkları koydum şöyle öteye biliyorum hazzetmesi kolay değil ama yapmalıyım, yapmalıyım ki yeni ağırlıkları kaldırabileyim. Nedense ne kadar sona gelsem dahi gidebilecek bir sonraki yolu buldum sanırım uktelerim pes etmeme izin vermiyorlar. Nasıl anlatmam lazım bilemedim hiç, yüreğimin tonu sadeliğimden renk buldu. Size sizi nasıl anlatacağımı da bilemedim hiç, sınırlarla duvarları karıştırmış haldesiniz insanlar. Gerçi benim ıstırabım insanlarla değil ki hayatla, hayata rağmen hayatla. Kısa cümlelerden çıkarılan uzun anlamlar, suskun ağızlardan, bağıran bakışlardan anlaşılması istenen her ne varsa bir gün anlaşılmak istemeyecek evvela olmayanlardı bunlar çünkü. Tüm kafa karışıklığını es geç sabreden sensen kazanacak olanda sensin çünkü Yaradan sulanan hiçbir çiçeği soldurmaz.


“ Şüphesiz vakti geldiğinde Allah sana gönlündekini verecek ve seni hoşnut kılacak.” Duha/5                                                   DİLARA BİLGİN