"El Muzaffer Daima..." Elazığspor-Vanspor maçına gelen başkan, aracında muzaffer bir fatih edasıyla tweet atmış, attığı tweette arka fonda "...öpülecek nice mazlum eli var, bükülecek nice zalim kolu var ya Bismillah..." diye devam eden bir şarkı eşlik etmişti.

Belli ki sayın başkan, bu müsabakayı bir savaş, Van’ı da bir savaş alanı olarak telaki etmiş kafirin üstüne kılıç üşürmek için dört nala gelirken bileğimizi bükeceğinden de bir o kadar emindi. Varsın olsundu, halbuki uzun yıllardır bir üst lige çıkma heyecanıyla yanıp tutuşan Vanlı hemşirelerimiz bu müsabakayı sadece geçilmesi gereken bir engel olarak görmekte ve bu inançla stada akın etmekteydi.

"El Muzaffer" maç saati gelip çattığına, bir kasırga gibi esen Vanspor karşısında üst üste 4 gol yiyince karşısındakinin kılıç üşürülecek kafir bir topluluk olmadığını idrak etmiştir muhakkak, stada muzaffer olmak hevesiyle stada girip 'muz' olarak stattan çıkmakta artık kaderin mi, futbolun mu bir cilvesi onu bırakalım Muzaffer Bey düşünsün.

Bu tip çekişmeli müsabakalarda üzerine büyük bir sorumluluk düşen, toplumun önde gelen şahıslarının sorumluluklarının bilincine vararak kitleleri etkilediklerini unutmaları maalesef kabul edilemez bir tutumdur. Futbol bir savaş; tribünler, statlar bir savaş meydanı değildir. Maç kazanmakla kimse muzaffer olmayacaktır. Asıl muzafferiyet toplulukları itidale davet etmekle, müsabakaların bir kardeşlik ve dostluk havasıyla geçmesini sağlamakla ve gönüllere taht kurmakla olacaktır.

Bu duygu ve düşüncelerle mükemmel bir futbol oynayarak kalbimiz fetheden ve şehrimizi farklı bir heyecanla birbirine kenetleyen yönetimi, futbolcusu ve taraftarıyla bizlere unutulmaz bir gece yaşatan Vanspor camiamıza müteşekkiriz. Yaşasın Van, Yaşasın Vanspor!