Hangi amaçla kitap okuyorsun, söyle bana. Çünkü amacın sadece hoş vakit geçirmek veya bilgi edinmekse, ahmaklık ediyorsun ve çaba harcamıyorsun demektir. Kitap okumanın asıl amacı mutlu ve huzurlu bir yaşama kavuşmak değil de nedir? Eğer mutlu ve huzurlu bir yaşam sağlamıyorsa, kitap okumanın sana ne faydası vardır? Bütün gece okuyor olsan bile hangi amaçla okuduğun önemlidir.  Eğer itibar için okuyor ve yazıyorsan, itibar düşkünü olduğunu söylerim. Eğer bunu para için yapıyorsan, para düşkünü olduğunu söylerim. Eğer öğrenme sevdası için yapıyorsan, öğrenme sevdalısı olduğunu söylerim. Eğer zihnini doğayla uyumlu kılmak ve hayatını o şekilde geçirmek için yapıyorsan, işte ancak o zaman çalışkan olduğunu söyleyebilirim. Epiktetos

            Elli yıldır kitap okurum. Son yıllarda felsefeye ağırlık verdim. Felsefe lafını duyunca insanların çoğu ürküyor; ben de öyleydim. Sizin aklınıza muhtemelen şu soru akla gelebilir: Peki, felsefe nedir? Felsefe herhangi bir çıkar gözetmeden bilgi edinme veya düşünme sanatıdır. Bir diğer yönüyle de düşünmeyi ve bilgiyi terbiye etme sanatıdır. Felsefe, fayda gözetmeden sadece bilginin peşinde koşar. O nedenle bazı kesimler onu, insanlığın en soylu uğraşı olarak kabul eder. Felsefenin sözlük anlamı, gerçeğin düşünce yoluyla araştırılmasıdır. Felsefe insanın kendini tanıyabilmesi, farklı fikirlere açık olabilmesi, ön yargılardan uzak durabilmesi, yeni fikirler oluşturabilmesi, özgürce düşünebilmesi vb. kapılarını açar.

Gelelim kitap okuma amaçlarına. Epiktetos kitap okumaya farklı bir bakış açısı getirmiş. Ona göre kitap okumanın amacı yaşamayı, düşünceyi eğitmek ve terbiye etmektir. Epiktetos okumayı itibar, öğrenme, para kazanma ve zihnini doğaya uygun okumalar olarak ayırıyor. Ancak son maddedeki okumayı övüyor.

Okuma hakkında çeşitli filozoflar ve bilgelerin görüşleri vardır. Kimi çok okumayı kimi de bilinçli okumayı tavsiye ediyor. Okumanın amacı kendimizi yetiştirmek ve geliştirmektir. Çünkü ömür her şeyi tecrübe ederek öğrenmeye yetmiyor. Kendimizi eğitir ve geliştirirsek huzuru bulmamız ve âleme faydalı olmamız büyük bir olasıdır.

Taşkın Tuna “Oku ama neyi?” kitabında okumanın önemine şöyle değinmiş:

- Baba, okulda bize bir sürü şey öğretiyorlar, hayatta bunların hiç gereği yok ki. Öğretmenler de bize çok kitap okumamızı öğütlüyorlar. Çok kitap okusak ne olacak sanki?

-Kitaplar insanın düşünce ufkunu açar, hayâl gücünü arttırır. Kitaplar kuşlar gibidir. Kuş ne kadar yüksekten uçarsa, o kadar uzağı görür. İnsan kitap okumazsa gün gelir, virgülü kaybeder, cümlelerden korkmaya başlar. Basit ifadeler kullana kullana düşünceleri de kısırlaşır. Günler geçtikçe, ünlem işaretini de kaybeder. O zaman düşünce, duygu ve davranışları tepkisiz hâle gelir, çünkü heyecanını kaybetmiştir. Bir süre sonra soru işaretini de unutur, artık soru da soramaz.

Özetle, her insan mutlu ve huzurlu bir hayat yaşamayı sürdürmek ister. Bunun bir yolu da düşüncemizi terbiye etmekten geçer. Terbiye de eğitim ile olur. Eğitimin çeşitli yolları vardır. Bu yollardan birisi kitap okumaktır. Okuyacağımız kitapları ve okuma amacını nefsi terbiye, zihnimizdeki pürüzleri giderme amacına göre belirlersek mutlu ve huzurlu bir hayat eşiğinden geçmemiz mümkün hale gelir.