Seçime bir yıldan az bir süre kaldı.

 

Haliyle yerel seçim anketleri bir bir yapılmaya başlandı.

 

Ara sıra alakasız isimlerin sürpriz bir şekilde ön plana çıkarıldığı anketleri de saymazsak şirketler vatandaşın nabzını çoktan yoklamaya başladı bile.

 

Bu anketlerden birisi ile dün karşılaştım.

 

MAK Danışmanlık adlı şirket 30 Büyükşehir ve 51 il belediyenin nabzının yoklandığı yerel seçim anketinde ilginç sonuçlar var:

 

51 şehrin anketinde 6 CHP, 4 BDP, 4 MHP ve 28 de Ak Parti çıkmış!

 

Öte yandan aynı şirketin Mayıs ayında 40 bin kişi ile yaptığı büyükşehir anketinde ise yine Ak Parti 19 büyükşehir belediyesi ile açık ara önde. Diğer partilerin ise alabileceği büyükşehir beledi sayıları şöyle:  CHP 4, MHP 2, BDP 1.

 

Dahası da var.

 

Bu 19 Büyükşehirden birisi Van.

 

Yani ankete göre Ak Parti Büyükşehir Belediyeyi alacak gibi görünüyor. Oy oranı ise yüzde 50! Yani Van Ak Parti’nin çok güçlü olduğu birçok ilin de ötesine geçerek yüzde 50 oranında bir oy çıkaracak kadar ilerlemiş gibi görünüyor. Anket sonuçları öyle diyor. Vatandaş tercihini bu şekilde kullanmış. Ama ben seçmenin nabzını yoklamaya çalışan bir gazeteci olarak Ak Parti’nin bu oy oranını yakalayacağını düşünmüyorum. En azından bugünkü politikalarla böyle olacağını düşünmüyorum…

 

Neden derseniz?

 

Ak Parti teşkilatında her ne kadar dışarıya yansımasa da, parti içi iletişimsizlik sorunu var ve yönetimde büyük kopukluklar var!

 

Parti yönetimi bile bu haldeyken seçime kısa bir süre kala adaylık konusunda kimin ön plana çıkacağı konusunda partide de büyük bir belirsizlik var!

 

Her ne kadar kötü bir grafik sergilese de Burhan Yenigün döneminden çok da kötü bir durumda olmayan Van Belediyesi var!

 

İl Başkanını bilen adayın kim olacağı konusunda bir fikri yok çünkü hala Ankara’dan bir aday gönderilme ihtimali var!

 

Her ne kadar ortada BDP gibi son yılların en pasif muhalefet partisi de olsa karşılarında Ak Parti’nin de ondan hiç eksik kalmayan yanları var!

 

Partiye protokol dışında gitmeyi alışkanlık etmeyen, teşkilat işlerine karışmayan, bilumum seçimlerde ise ne şiş yansın ne kebap politikası çizen tamı tamına 4 tane vekil var!

 

Ak Parti içinde olup da ayrı ayrı adaylık hesabı ve ilçe teşkilat yönetimi hesabı var!

 

Hepsi bir yana Van’da sürprizi seven bir seçmen kitlesi var. Adayına göre tepkisini sağlam koyan bir profil var. Önümüzde öyle herkesin çıkıp milletvekili seçimlerinde olduğu gibi adaylığını açıklayamayacağı, ciddi bir seçim var!

Var da var.

O yüzden ben Ak Parti İl Başkanı Abdullah Aras ve ekibine söyleyelim. Hiç öyle bu yüzde 50’lerin rehavetine kapılıp, biz kazandık havalarına girmeyin. Çözüm süreci de dahil olmak üzere Erdoğan’ın Ankara’dan estirdiği o hava size bu seçimi kazandırmaya yetmeyecek. Geçtiğimiz yerel seçimlerde bunu çok iyi gördünüz. Çünkü halk artık çalışan aday istiyor. Hele hele mesele büyükşehir olunca bu işler hiç şakaya gelmez.

Şimdi başa saralım. Ortada yüzde 50’lik bir oran var. Lakin yüzde 50 kimin kısmeti hiç belli olmaz. Ne demişler: Gelin ata binmiş ya nasip demiş…

* * *

Büyükşehir için konuşulan isimler…

Anket şirketleri çalışmalarına başlar da adaylar hafif hafif adaylık çalışmalarına başlamaz mı? Partiler startı vermese de partisini seçenler çoktan adaylık niyetlerini okumaya başladı bile.

 

Bizzat açıklamasa da Van kamuoyunda ismi şimdiden konuşulanlar var. Daha şimdiden Ak Parti için Van Büyükşehir Belediye Başkanlığı için ismi geçen isimler şöyle:

 

-Hüseyin Çelik (Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı, Gaziantep Milletvekili)

-Kayhan Türkmenoğlu (Ak Parti Van 23. Dönem Milletvekili)

-İkram Dinçer (Ak Parti Van 23. Dönem Milletvekili)

 

Bu isimler ilk akla gelenler.

 

BDP’de ise konuşulan ilginç dedikodular var. Bunlardan ilki bu dönemde oldukça yıprandığı söylenilen Bekir Kaya’nın kesinlikle yeniden aday olmayı düşünmediği.

 

Adaylıkta ise ismi geçen isim:

 

BDP Muş Milletvekili Demir Çelik.

 

Fısıltılar öyle diyor, onların yalancısıyım.

 

* * *

Güler misin, ağlar mısın?

 

Van’ın marka ismi Bak Hele Bak Yusuf Konak ile Van Kahvaltısı üzerine hem keyifli hem de biraz buruk bir söyleşi gerçekleştirdik. Malum Konak Van’dan gittiğinden beri Van Kahvaltısı ile ilgili duymadığımız hakaret kalmadı.

 

‘Van Kahvaltısı koca bir yalan’ başlığı ile köşe mi yazmayanlar, ‘Bu mu Van Kahvaltısı?’ diye manşet mi atmayanlar…

 

Anlayacağınız imajımızı oldukça zedelediler.

 

Ben de ‘Neden?’ diye Konak’a sormak istedim. Bir Van ziyaretinde buluştum aklımdaki tüm soruları sordum kendisine. Söyleşinin tamamını okuduğunuzda sizin de anlayacağınız şekilde Konak cidden bu işten dertli.

 

Hele hele ben Van Kahvaltısı ile ilgili bu olumsuzlukları söylediğimde o güler yüzü bir anda çöküyor, gözlerini efkar basıyor hemen içleniveriyordu. Zaten “Bu olumsuzlukları taa Ankara’dan’ duyuyorum diyordu. Ama şöyle bir şey de var. Van’da bir yandan VATSO seçimlerine hazırlanan bir yandan da Van’a gelme hazırlıkları yapan Yusuf Konak’ın Ankara’da boş durmadığı belli. Çok şey düşünmüş, iyi projeler tasarlamış. Van Kahvaltısını bu noktadan çok daha ileriye taşımaya niyetli olduğu belli.

 

Aklında ilk adım ise Van Kahvaltısı’nın patentinin alınması. “Bu ilk adım, sonrası gelecek” diyor Konak. Van Kahvaltısı denince akla ilk o geliyor diye bu yolda yalnız bırakılmamalı Yusuf Konak. Van Kahvaltısının imajı daha fazla zedelenmeden, ildeki tüm dinamiklerin bu işe biraz da devlet eliyle sahip çıkması gerekiyor bence de.

Doğru olan da bu.